Ulusal bir gazete şehrimizdeki ekonomik travmayı bu başlıkla vermiş. ‘Ekonominin bir ağır topu daha isyan bayrağını çekti’
Kimdi o ağır top; M.Hanefi Öksüz. Kentin en zengin iş insanı. Baştan yazayım da maraza çıkmasın, eleştirilerinde haklı mıydı, evet. Sonuna kadar, dibine kadar.
Türkiye'de uygulanan ekonomi politikalarına ilişkin iş dünyasından itirazlar yükselmeye devam ediyor. Tekstil, çimento, kâğıt, enerji ve lojistik sektörlerinde Türkiye'nin önde gelen şirketlerine sahip olan Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı M. Hanefi Öksüz, mevcut durum için "Bugün 8 sektörde faaliyetimiz var. 41 yıldır ben böyle bir ekonomik buhran görmedim. Faaliyetimizin olduğu sektörlerin hepsinde baş aşağı bir durum söz konusu" ifadelerini kullanmış.
Bir ulusal gazeteye verdiği demeçte zikretmiş kaygılarını, sektörün geleceğine dair endişelerini.
Türkiye'de uygulanan hatalı ekonomi politikaları nedeniyle bir yandan yüksek enflasyon vatandaşı çaresiz bırakırken, bir yandan da uygulanan sıkı para politikaları iş dünyasında huzursuzluğa neden olmaya devam ettiğini söylerken, itiraflarında haklılık payı elbette var. Sadece şehrimizde değil, ülke genelinde sanayi sektörü, orta ölçekli esnaf halinden memnun değil.
*
Üretim maliyetleri çok yüksek. Artık işletmeler bu ağır yükü taşıyamaz hale geldiler. Ha, vatandaş tarafından bakarsan, ‘Kazandıklarını yesinler, kazanırken şikâyet etmiyorlardı, azıcık tökezleyince mi bağırmak, mağduru oynamak akıllarına geldi’ yorumu eksik olmuyor kamuoyunda.
Geçenlerde gazetelerde okudum, televizyonlarda izledim, işletmeler tırlar dolusu malzemeleri ile Mısır’a, Fas’a taşınıyorlar. Şehrimizden giden işletmelerin kimler olduğun biliyorsunuz ki bunları da isim isim yazmıştım.
Allah yardımcıları olsun.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faiz kararlarını 'düşük yoğunluklu' olmakla eleştiren iş insanlarına her gün bir yenisi eklenirken, son olarak Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarından Kipaş Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz, ülkedeki mevcut ekonomik durum için sert eleştirilerde bulundu.
'Tüm sektörlerde baş aşağı gidiyoruz' başlık biraz ağır gelse de, kabul eder veya etmezsiniz, zaman zaman eleştirdiğim sayın Öksüz haklı mı, dibine kadar. Şehrimizdeki yatırımların, fabrikaların Mısır’a, Fas’a taşınması ne demek? Bunun yaratacağı olumsuz etkilerin nelerin olabileceğini düşünüyor musunuz?
Kapanan işletmeler yüzünden işsiz kalan kadın-erkeklerin hangi kulvarlarda seyredeceğini tahmin etmek çok mu zor?
*
Türkiye'de uygulanan mevcut para politikalarını 'Son yıllarda sadece enflasyonla mücadeleye odaklanıldı. Bunu da para politikasıyla çözmeye çalışıyorlar. Ekonomide sadece bir ayağa, bir noktaya odaklanılınca diğer taraflar için tedirginlik oluşuyor' sözleriyle eleştiren Öksüz, 8 sektörde faaliyetlerinin bulunduğunu belirterek "Hepsinde baş aşağı bir durum söz konusu" ifadelerini kullanması vahametin büyüklüğünü ortaya koyuyor.
1984 yılında Gümüşer Ailesi ile birlikte kurduklarını söyleyen Öksüz, "O günlerde 29 yaşındaydım. Bugün 8 sektörde faaliyetimiz var. 41 yıldır ben böyle bir ekonomik buhran görmedim" sözleriyle mevcut ekonomik durumun kendisini de şaşırttığını açıkladı; ‘41 senedir böyle bir buhran görmedim!’ diyordu.
*
Tekstil ve hazır giyim başta olmak üzere birçok sektörün ihracattaki rekabet gücünü bir hayli kaybettiğini kaydeden Öksüz, şu eleştirilerde bulunmuş, ‘şimdi rekabet gücünü kaybetmesi söz konusu olan sektörlerden vaz mı geçelim? Bence istihdam yoğun sektörleri kaybetme lüksümüz yok. Vatandaşı tembelliğe iten bir ortam oluştu. Bizim çocukluk, gençlik yıllarımızda büyüklerimiz, “Boş durma, beleş çalış” öğüdü verir, çalışmanın önemini anlatırdı. Oysa şimdi vatandaşa, “Çalışma, otur; al sana para” denilen bir ortam var.’
*
Sayın Öksüz’ün açıklamaları, kaygıları, tedirginlikleri, endişeleri kendini bağlar da keşke biraz da şehrin genel sorunları için iki kelam etseydi, şehrin inşa ve ihyası için birkaç cümle sarf etseydi, keşke gördüğü eksiklikler, yanlışlıklar için ’kral çıplak’ deseydi, o zaman kendini alkışlar, ‘şehrin abisi’ etiketini yapıştırırdım.