Türkiye’den çıkıp Mezopotamya’yı (Ortadoğu ülkeleri) sulayan Dicle ve Fırat ırmaklarını yazımızın konusu zannedeceksiniz de, değil.
Seneler önce, bir Diyarbakır gezimde Dicle ırmağı kenarına, köprüye kadar gitmişliğim vardır. Hatta giderken, yolun sağında, rampa bir yerde Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün müzesine girme, gezme imkânı bulmuştum.
Sümerbank’tan arkadaşım bizi gezdirirken gele gele Dicle kenarına gelince, baktım deli dolu, coşkun akıyor, ‘Bu hep böyle mi, yoksa beni görünce mi deliliği tuttu!’ demiştim şakacıktan. Hz. Ömer’in Dicle kenarında kaybolan koyun hikâyesini hatırladım, takiben Fırat ırmağını sordum, bölgeyi çok iyi bilen arkadaşım; ‘Yok, o daha sakindir. Akarken sağa sola zarar vermez, taşmaz, durgun ve derinden akar!’ demişti.
Aklımda kalmıştı, Büyükşehir Belediye Başkanımız sevgili Fırat Görgel’in deli dolu değil, sakin ve üretken kimliğini hatırladım, bir benzetme ile son günlerdeki icraatlarından örnekler vermeye niyetlendim. Hadi bakalım!
*
Şu son, yani geçen haftadan bahsetsem, zannederim bir yılın özeti-değerlendirmesi olsa gerek, hani ‘icraatın içinden’ programları vardı ya eskiden, vatandaşlarla buluşmasını, adeta hesap verir gibi sorulara cevap vermesi, gerçekten şeffaflığın, dürüstlüğün, olması gerekenin adıydı bana göre.
Gün öncesinde araç filosuna katılan yeni toplu taşıma araçlarına gelecek olursam, mazeretim vardı, programa katılamadım, önce hayırlı olsun!
48 aracın teslimi gerçekleşiyor, 90 araç daha gelecek, bu yıl içerisinde 138 araç filoya katılmış olacak. Bu sakin, kendini şehre, hizmete odaklayan, Maraş’ı hizmetin, büyümenin, gelişmenin merkez üssü kabul eden genç adam, 12 aylık başkanlık süresi içinde şehre 6 milyar tl. üzerinde yatırım kazandırmış. Az buz değil.
Kaynakları verimli kullanıyor, bakanlıklardan aldıkları destekle daha yaşanabilir bir Maraş için gecesini gündüzüne katıyor.
Altyapıya ciddi önem veriyor. İddiası şu, Türkiye’nin en büyük altyapı şantiyesini kurmuş. Adımları, söylemleri cesurca. Sadece merkezi kucaklamakla kalmıyor, hizmet ağını ilçelere, kırsala yayıp, toplumsal ihtiyaçların giderilmesi, vatandaşın yaşamını kolaylaştırma noktasında şehrimizin 100 yıllık altyapı geleceğini garanti altına almayı hedefliyor.
Sakin, durgun dediğime bakmayın, hizmette sınır tanımıyor, çılgın projeleri bir bir hayata geçiriyor.
Altyapı derken üstyapı projelerine de hız veriyor. Hep konuştuk, yazdık ya, raylı sistem projesinin master planına başlandığı müjdesi heyecan yarattı Allah için. Kaldı ki sayın Görgel’in kişisel hayali idi bu proje.
Stadyum mesela… Proje ilgili bakanlığa teslim edildi, dileriz kısa zaman süre sonra şehrimiz bir aklı başında stadyuma kavuşur. 17.500 kişilik deniliyordu, inşallah!
Gelelim şu vatandaşlarla buluşmasına, sorulara cevap vermesine. Hatırlayın, geçmişte sayın Hayrettin Güngör de yapmıştı bunu.
Yukarıda da söyledim, mazeretim vardı, gelemedim.
Kendinden emin, vatandaşla yüzlemekten yüksünmüyor, kaçmıyor, cesaretini, ferasetini ortaya koyarak sorulara mertçe, dürüstçe cevap veriyordu.
En önemlisi gençlerin enerjisini doğru alanlara yönlendirmek istemesiydi.
Sevgili okurlar, kıymetli takipçilerim, bu şehir birlikte inşa edilecek. Belediye başkanları ile siyasileri ile, gazetecileri ile bürokratları ve sivil toplum kuruluşları ile…
El ele, ortak akılla, tek yürekle.
Kapısını ve gönlünü vatandaşa açan Görgel, vatandaşın desteği ve katılımı olmadan başarının mümkün olamayacağını biliyor, enerjisini, heyecanını ve zamanını bu yolda harcıyor ve topluma olan hizmet ve vefa borcunu ödemeye çalışıyor. İşi veresiyeye bırakmadan, peşin peşin!
Rabbim bahtını ve yolunu açık eylesin!