Bir yerde bir şeyler, işler karmakarışık hale geldiğinde, içinden çıkılmaz durumlar doğurduğunda, Arap saçına döndüğünde, ‘çorbaya döndü’ tabirini kullanan bizler, bizler derken tabi ki kadim şehrimin insanları, çorbayı sever.
Türk toplumu da sever, vazgeçemez. Çünkü ucuz, maliyeti artan fiyatlardan zaman zaman tartışılır hale gelse de, yine de gariban içeceği. Tam karın doyurmasa da, öldürmeyecek kadar idare eder mideyi.
Hele sabahları sıcak bir tarhana, lezzetli bir ekşili çorba ve en vazgeçilmezi de iyi bir ustanın elinden çıkan kelle paça… Siyah ve ayak karışır, iyi gider.
Yeme de yanında yat!
*
Mustafa Bastırmacı dostum, bir devrim gerçekleştirdi, kimsenin yıkamayacağını inandığı eski İl Başkanı Süleyman Tekerek’e sandıkta fark attı. Şimdi İYİ Partide bir devrim, bir milat yaşanıyor.
Yeni bir devrim başladı. Siyasi tecrübesine güvenirim. Dileriz ve inanıyoruz ki, sevgili Bastırmacı partide ivme yakalayacak, çıtayı yüksek tutacak, çarpıcı açıklamaları, ‘kral çıplak’ cesaretli çıkışları ile seçmenin takdirini kazanacak.
*
Esnaf oda seçimleri hız kesmiyor. Daha 1,5 aydan biraz fazla süre varken, bakıyorum adaylar ve mevcut başkanlar üyeleri ziyaretleri sıklaştırdılar. Kulis çalışmaları, birebir dirsek temasları seçimin 2026 Ocağında hareketli ve hararetli geçeceğinin işareti.
Yeni adaylar var. Daha önceki seçimlere katılıp kaybedenler, bu kez bir daha diyecekler diyorlar zaten ve o kadar da kararlılar.
Şimdi herkes en çok da Lokantacılar ve Pastaneciler Odası ile Bakkallar, Bayiler ve Şekerciler Odası seçimini merak ediyor. Senelerin esnafı, şehrin markası Mado Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Erdal Kanbur yine iddialı.
Çünkü o bir lider.
Birkaç güne kadar yine sahaya çıkacak. Üyeleri yakın takibe alacak, kulis çalışmalarını, birebir çalışmalarını sürdürecek.
*
Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Şeref Özsoy, bu seçimin de favorisi, öteki aday bağırsa da, çağırsa da Özsoy seçimi farklı kazanacak.
Halk Otobüsleri ve Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Mustafa Baltacı. Odanın kurucu üyelerinden. 1987’den beri bu mesleğin içinde. Mesleğin hafızası haline gelmiş. Üstelik Ankara ile güçlü bağlantıları var. Şehrin olduğu kadar üyelerin, meslektaşlarının sorunlarını biliyor. Banko!
Kabzımallar Odası Başkanı Halit Orhan, her daim takdir ettiğim, üyelerce de kabul gören bir oda başkanı. Nezaketi ile dürüst ve ahlaklı duruşu ile yüreğinde biriktirdiği insan sevgisi ile Birliğe bağlı oda başkanları içinde saygın bir yeri var.
Ömrü var olsun!
Öteki mevcut başkan ve adaylara da sıra gelecek. Bekleyin!
*
MHP Milletvekili sayın Zuhal Karakoç’tan, mali müşavirlerin babası, dert ortağı, depremde bir gün olsun onları yalnız bırakmayan Abdullah Kalın’dan söz etmesem olmaz, tas da dolmaz, torba da. Biliyorsunuz, mücbir sebep hali bu ay sonunda bitiyor. Bitiyor ama zaten biten, bitkin olan, daha yerini yurdunu bulamayan esnaf kışı nasıl geçireceğim derdi, kaygısı ile çırpınırken, bir de karşısına çıkacak vergiler, zaten canından bezmiş insanları daha da zıvanadan çıkartacak.
O bakımdan mücbir sebep halinin uzatılması elzem hale geldi. Gerek Serbest muhasebe Mali Müşavirler Odası Bakanı sevgili Abdullah kalın, gerekse MHP’nin nezaket timsali, gülen yüzü Doç. Dr. Zuhal Karakoç da uzatılması yönünde görüş beyan ettiler. Haklılar mı, sonuna kadar!
*
Geçenlerde Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Fırat Görgel, basın mensuplarını Ayvalı Barajı Arıtma Tesislerine götürdü. Orada yaptığı açıklamada, suda kayıp kaçak oranının yüzde 70 civarında olduğunu söylemesi, her ne kadar bilsek de bir yetkili ağızdan duymak, kanımızı dondurdu. Dört bir tarafın derya-deniz olsa ne fayda.
Bize düşen, suyu tasarruflu kullanmak.
Başkan Görgel, bu kayıp kaçak oranını asgari seviyeye düşürmek için altyapıya önem veriyor, asbest içermeyen boruların döşendiğini, insanların daha temiz su içebileceğinin müjdesini verirken, yüzündeki mutluluk ifadesini resmedecek ressam daha anasının karnından doğmamıştı.
Bu arada, KASKİ Genel Müdürü sevgili Necati Çalık’ın da başarılı bir performans çizdiğinin altını çizmemde fayda var.
*
Şimdi diyeceksiniz ki başlık ne alaka, yazının içeriği bambaşka. Evet yazı biraz çorbaya döndü. Siz de tası kapın, buyurun sofraya.
Bir paça olsa da içsek şimdi.