Dün siyaseten bayağı hareketli geçti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı sayın Adil Karaismailoğlu gelmiş, ulaştırma çalıştayına katılmış, birkaç dakika içinde de olsa açıklamaları, bilgilendirmeleri ile yapılacak, yapılan projelerden söz etmiş, bir anlamda milletin yüreğine su serpmişti.
Şehri kusursuz bir iletişim ağı ile örmekti niyet. Donatmak yani…
Önce açılacak olan tünel. Bu çok önemli. Sürüş rahatlığı ve kolaylığı gelecek, mesafe daralacak, muhtemel kazaların da önüne geçilecekti. Ulaştırma bakanı ve siyasetin yereldeki ağır abisi sayın Mahir Ünal da refakat etmiş, buna Karayolları Mersin 5. Bölge Müdürü, diğer yetkililer de eşlik etmişti.
Neticede açılacak yol ve diğer projeler Karayollarını ilgilendiriyordu.
Allah nasip ederse, 7 Kasım’da yapılacak AK Parti il kongresinde şehrimizi şereflendirecek, onur misafirimiz Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan tünellerin açılışını yapacaktı. Zira aylardır hummalı bir çalışma sürüyordu bu bölgede.
*
4. düzenlenen ulaştırma çalıştayı Ramada Oteli’nde gerçekleşti. Ancak, İzmir ve çevresindeki deprem sebebiyle sayın bakan kısa bir selamlama ve kısa bir bilgi faslından sonra ayrılmak zorunda kaldı, çünkü İzmir’e gitmesi talimatlandırılmıştı.
O vakit çalıştayın moderatörlüğü, yani sunumu sayın Mahir Ünal’a kalmıştı. O da süreci iyi yönetti, özellikle yol, yani ulaşım ile sorunu olan belediye başkanlarına öncelik verdi, başkanlar da yörelerine ait talepleri, ihtiyaçları ve sorunları iletip, yetkili ağızdan, yani Karayolları 5. Bölge Müdürü Mehmet Fidan’dan dinlerken, sayın Ünal da ekleme ve detaylı bilgilerle bu sunumu daha verimli hale getiriyordu.
Tabi çalıştayın ana konularından biri de merkezden geçip geçmeyeceği tartışılan, muhalefetinde dilinden düşmeyen hızlı trendi. Bu konuda bilgi veren Devlet Demiryolları Adana bölge Müdürü Oğuz Saygılı, anladığım ve herkesin de anladığı şekliyle, Gaziantep – Nurdağı – Adana üzeri gidiyordu. Yani Kahramanmaraş’a uğramadan, teğet geçiyor derler ya, o hesaptı. Ancak sayın Ünal, Kahramanmaraş – Nurdağı arası bağlantı ana hat ihalesinin de gerçekleştiği müjdesini veriyordu. Bu açıklama dinleyenleri, kamuoyunu tatmin etti mi, bilemem. Yorum onlara ait.
*
Çağlayancerit yolu çok konuşuldu, çok tartışıldı. Her ne kadar Pazarcık üzeri 110 km.den oluşan yol yüzde yüz iyileştirilmediyse de, ihtiyaca cevap verecek hale getirilmiş, özellikle Karayollarının gayretleriyle ilçe girişi rahatlamış, asfaltlanmış, sürücüler de rahat bir nefes almıştı. Ancak Çağlayancerit Belediye Başkanı sayın Hanifi Sarıaltun’un derdi Doğukent-Çağlayancerit arasındaki 60 km. yoldu. Bu projeyi destekleyenlerden biri de Dulkadiroğlu Belediye Başkanı sayın Necati Okay idi. Üstelik daha ekonomik, daha yaşamsaldı. Ama sayın Ünal, onlar gibi düşünmemişti, özetle; “Pazarcık üzeri yolu gayet kullanışlı. Ana yoldan Çağlayancerit’e bağlanan yolda heyelan olmuş, yol çökmüştü, şimdi düzeltiliyor. Ki dünyanın da parası gitti bu yol için. 2015’de başlayan çalışma semeresini verdi, Doğukent-Çağlayancerit arası yolu elzem değil. Zaten imkânlar da sınırlı.” demeye getirince, söz alan Başkan Necati Okay, bu yol üzerinde binlerce insanların yaşadığını, çok sayıda mahalle, köy, mezra olduğunu, ciddi miktarda nüfus yaşadığını, o bakımdan bu yolun Pazarcık üzeri yoldan daha acil ve şart olduğunu söyledi. Haklıydı. Pazarcık üzeri yol, zaten devlet yoluydu, Çağlayancerit’e giderken sadece Bozlar mahallesi vardı yaşam alanı olarak. Bu bakımdan hem her iki ilçenin belediye başkanı sayın Ünal’ı ikna etmişlerdir.
*
Andırın – Göksun arası yaklaşık 50 km.lik yol da yılan hikâyesine dönen yollardan biriydi ve 10 senedir bitirilemiyordu. Ama çalışma vardı ve biz de bu yolu, çalışmayı haberleştirmiştik. Ünal da bu uzamadan rahatsızdı ve bunu dile getirmişti açık açık. O bakımdan Andırın Belediye Başkanı sayın Ahmet Doğan’a hak vermişti söz arasında.
Tüm başkanların yol, ulaşım sorunu vardı. Elbistan – Afşin ve Göksun yolu da gündeme geldiğinde, Göksun Belediye Başkanı sayın Hüseyin Coşkun Aydın, Afşin Belediye Başkanı sayın Mehmet Fatih Güven sıkıntılarını, kaygılarını dile getirirken, nedense Elbistan Belediye Başkanı sayın Mehmet Gürbüz’ün sesi soluğu çıkmadı. Mahir bey de Elbistanlı olunca, ‘İhtiyaçları, sıkıntıları biliyor, benden daha çok kendisi düşünür, benim kalkıp söz söylememe gerek yok!’ diye düşünmüş de olabilir. Sadece dinlemede kaldı. Zaten sayın Ünal Elbistan OSB’den, gelecek olan doğalgazdan, ihtiyaç olan Elbistan – Malatya demir yolundan (ki sayın Ünal ihalesinin de yapılacağı müjdesini verdi) bilgileri aktarınca, Gürbüz’e de fazla söz kalmamıştı doğrusu.
*
İlçelerin içinde en genç belediye başkanı olan Nurhak’lı İlhami Bozan’ın derdi hepsinden fazlaydı. O da anlattı yol ile ilgili ihtiyaçlarını, sıkıntılarını. Tabi bu sorunlara, taleplere cevabın yarısını Karayolları bölge Müdürü verse de, yarısını da sayın Ünal tamamlıyordu. Neredeyse bölge müdüründen daha çok bilgiye sahipti. Takır takır cevap yetiştiriyordu nefes bile almadan! Ee, Mahir Ünal olmak kolay değildi birader!
Allah var, bize sıra gelir mi diye bekledik. Ünal sırayı ve önceliği belediye başkanlarına verince, sormak istediğim Ilıca yolu meselesini Onikişubat Belediye Başkanı sayın Hanefi Mahçiçek açtı. İyi de etti. Çünkü çok beklenen, çok tartışılan ve muhalefetinde diline sakız olan bu yol, gündemden düşmüyordu aslında. Basının da… Sayın Mahçiçek, bu yolun yaşamsal (sağlık, turizm ve tatil mahallesi Ilıca) önemini dile getirdi, çevre illerden gelen insanların çoklukla kullandığı bu yolun acilen iyileştirilmesi önerisini dile getirdi. Kaldı ki yaklaşık 30 km.lik yol Başbakan eski yardımcılarından sayın Veysi Kaynak döneminde yatırım programına alınmış, birkaç viyadük ve tünellerle mesafenin kısaltılması projelendirilmişti. Ancak son senelerde, nedense bu yol gündemden düşmüş, unutulmasa da, rafa kaldırılmıştı anlaşılan. Sayın Mahçiçek bu yolun önemin bir kere daha hatırlattı. Teşekkürler başkanım!
*
Türkoğlu Belediye Başkanı sayın Osman Okumuş yoktu. İzinliydi. Yerine gelen Hüseyin Topçuoğlu kardeşimiz, Türkoğlu – Nurdağı arasındaki yolun iyileşmesine ilişkin talebini dile getirdi. Tabi Türkoğlu demiryolu, ulaşım için önemli bir merkezdi. Netice itibariyle biri sanayi ilçesi olan Türkoğlu’ndaki lojistik Merkez de ilçeye ekonomik anlamda değer katarken, sayın Ünal, Kipaş Kağıt’ı örnek göstererek, işadamlarının, sanayicilerin ürünlerini ihraç ederken demiryolundan çok kendi araçlarını, kamyonlarını kullandığına dikkat çekmişti. İşadamları ile görüştük, onlar ticaretlerine, hangisi kazançlı ise ona bakıyorlardı.
Bize göre ulaşım meselesinde en önemli faktör, uçak seferleriydi. Bir türlü düzen tutturulamamış, iniş-kalkış saatleri kadar günleri de insanları mutlu etmiyordu. Bu bakımdan çoğu insanımız komşu illere gider, gelirken, bu sıkıntıyı dile getiren Sanayi Odası Başkanı sayın Şahin Balcıoğlu dile getirdi. Özellikle yaz aylarında, Antalya ve İzmir gibi illere seferlerin konulmasının elzemliğine dikkat çekiyor, özellikle uçakların erken saatlerde şehirden Ankara ve İstanbul’a kalkmasının zamana açısından önemine vurgu yapıyordu.
Kişisel düşüncem, çalıştaya katılanlar dahil, yine insanlarımız Ankara ve İstanbul seferleri içini komşu Gaziantep veya Adana’yı kullanacaklar, oradan inip gelecekler. Yani değişen bir şey olmayacak. Söyledik mi söyledik, dinledik mi dinledik. İnşallah yanılırım, inşallah!
Özetle… Mutlaka daha çok kişi taleplerini, şikayetlerini, ihtiyaçlarını dile getirmiş, yetkili ağızlar da gerekli, inşallah tatmin edici cevabı vermişler diye düşünürken, çalıştayın verimli, yararlı olduğuna inanıyorum.
Emeği geçenlere teşekkür ettik!