banner1483

Bu hikâyeyi, bu efsaneyi mutlaka okudunuz, okumadıysanız da duymuş olmalısınız. Olsun, bir kere daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki ders alan, ibret alan biri, birileri çıkar da içinde kendini bulur.

İşte o ünlü hikâye…

*

Vaktiyle imparatorluğun birinde, yoksul bir adam öylesine aç ve bitkin düşmüş ki, ölmemek için sarayın bahçesinden bir armut çalmış. Sarayın adamları adamı yaka paça enseleyip cezalandırmak üzere imparatorun huzuruna çıkartmışlar.

Açlıktan ayakta duramayacak kadar halsiz adam, imparatorun huzurunda, ayaklarına yığılarak yalvarmış; “Efendimiz, çok açtım, dayanamadım ve sadece bir armut çalıp yedim. Beni bağışlayın imparatorum!”

İmparatorun dinlediğini görünce devam etmiş; “Eğer affederseniz size p aha biçilmez bir armağanım olacak!”

Şaşırmış imparator, dudak bükmüş; “Senin gibi çulsuzun birinde paha biçilmez ne olabilir ki?” diye sormuş.

Yoksul adam, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatmış ve; “Şu çekirdeği ekerseniz, altın meyveler veren bir ağacın yetiştiğini göreceksiniz!” deyince imparator gülmüş; “Ne duruyorsun, o zaman hemen ek o çekirdeği” talimatını vermiş, “Altın meyveleri vermeye başladığında seni affederim!”

Adamın yüzünü çaresizlik ifadesi kaplamış, “Yüce imparatorum! Bu tohumu ben ekemem. Çünkü hırsızlık yapmış biriyim.

Altın meyveler verecek çekirdeği ancak ömründe hiç çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış, yalan söylememmiş, tertemiz biri ekebilir. Tohum o zaman gücünü gösterir, aksi halde onu ekeni zehirler, tarif edilemez acılarla öldürür. O nedenle efendimiz, bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz!”

*

İmparatorun suratı asılmış, öfkelenmiş; “Kendine gel bre densiz! Ben koskoca imparatorum, bahçıvan değilim!” demiş.

Yoksul adam son bir gayretle; “O zaman tohumu sizin uygun göreceğiniz birine vereyim, o eksin!” tavsiyesinde bulunmuş.

İmparator, parmağı ile yardımcısını gösterince, tohumu ona uzatmış ama yardımcı telaş içinde itiraz etmiş; “Ben ekme biçme işlerinde çok becerikli değilim efendimiz. Sihirli tohumu ziyan ederim diye korkarım. Kanımca en uygun kişi hazineye bakan yardımcınızdır. Uğurlu ve bereketli elleriyle o  eksin!”

Hazinedar da bir bahane uydurup görevi başkasının üstlenmesini istemiş.

Özetle, huzurda bulunan herkes, sudan sebeplerle tohumu ekmekten kaçınmış.

Çünkü hepsi hırsızmış!

İmparator, başı öne eğik yardımcılarıyla diğerlerine dik dik baktıktan sonra adama dönmüş; “Seni affettim, hepimize verdiği ders yeter, haydi bakalım, seni affediyorum!”

*

Bu bir anonim, hani herkesin bildiği, anlattığı, dinlediği hikâye, ya da masal. İnşallah ders, ibret alan biri, birileri çıkar.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol