Öne Çıkanlar BAHÇE YANGINI EVLERE SIÇRAMADAN SÖNDÜRÜLDÜ İLGİNÇ İDDİA KAYAK MERKEZİ SENEYE HAZIR ŞEREFSİZ BÖLÜCÜ ÖRGÜT MENSUPLARINI LANETLİYORUM. KOLAT; TAKIMI BERABER ÇIKARALIM

Bu haber kez okundu.

 EJDER ORUÇ KONUŞTU, HÜRRİYET YAZDI

Türkiye’de Salı günü ülke genelinde yaşanan elektrik kesintisi ile adeta hayat durmuştu. Kesintinin nedeni yetkililer tarafından hala açıklanmazken, olayın yaşandığı gün işin uzmanı MHP Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Elektrik Mühendisi Ejder Oruç, yaptığı açıklamasında, elektrik iletimindeki güvenlik zafiyetine dikkat çekmişti.

Ejder Oruç’un olayın yaşandığı gün yaşanan sıkıntıyı bütün boyutuyla ele aldığı açıklaması ile örtüşen bir yazıda bu gün Hürriyet Gazetesi yazarlarından Erdal Sağlam’ın köşesinde yayınlandı.

Erdal SağlamElektrikteki sıkıntının nedeni yetersiz yönetim” başlığı altında kaleme aldığı yazısının içeriği Ejder Oruç’un açıklamaları ile aynı konuları ele alması ve olaya aynı açıdan bakması dikkatlerden kaçmadı.

Diğer yandan Hürriyet Gazetesi’nde Merve Erdal imzalı “Elektrik Santrallerine Büyük Gözaltı” başlıklı haberde aynı içerikteydi.

Haberde; Herhangi bir nedenden dolayı sistemin domino etkisiyle devre dışı kalması stratejik açıdan zafiyet olarak yorumladığı ve uzmanların, enerjinin ve üretimindeki iyileştirmeler kadar güvelik konusunda da önemine dikkat çektiklerine yer verildi.

Hürriyet Gazetesi’nde çıkan haber ve yazıyı okuyanlar, Kahramanmaraş kamuoyu tarafından “PROJE ADAMI” diye anılan MHP Milletvekili Aday Adayı Ejder Oruç’un, sadece memleketinin değil, Türkiye’nin sorunlarına hakim bir aday olduğunu bir kez daha gündeme getirdi ve durum şehirde geniş yankı buldu. 

İŞTE EJDER ORUÇ’UN SALI GÜNÜ YAPTIĞI AÇIKLAMASI:

ORUÇ; ÜLKENİN ENERJİ GÜVENLİĞİ İFLAS ETMİŞTİR

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Elektrik Mühendisi Ejder Oruç, dün ülke genelinde hayatı durduran elektrik kesintileri ile ilgili yaptığı açıklamasında: “Üzülerek söylemem gerekir ki, ülkeyi iyi yönetemeyen hükumet hiç bir modern ülkede görülmeyecek beceriksizliği göstermiş, zafiyet oluşturmuş ve enerjiyi dağıtmayı becerememiştir. Bu gün bir başka gerçek ortaya çıkmıştır ki, ülkenin enerji güvenliği iflas etmiştir ve enerji sisteminin yönetilememesi nedeniyle de ülke karanlığa gömülmüş ve üretim ve hayat durmuştur.”

Dün ülke genelinde yaşanan elektrik kesintileri ilgili açıklamalarda bulunan MHP Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Elektrik Mühendisi Ejder Oruç, öncelikle Türkiye’nin enerji hakkında bilgiler vererek: “Türkiye'nin enerji ağı üç ana bölümden oluşur.  Bu bölümler enerji üretim (santrallar), dağıtım ki bu bölüm, şehirlerde bireysel ve kurumsal müşterilere enerjiyi satan kısım olup, bu bölümde yer alan işletmeler özel sektör tarafından işletilmektedir. Üçüncü bölüm ise iletim bölümüdür.

Enerji İletim sistemi enterkonnekte bir sistem olup, belli düğüm noktalarından santraller ile irtibatlanmaktadır. İşte bu birleşme noktaları aslında aynı zamanda muhtemel arıza ve problem noktalarıdır. Şebeke bu noktalar üzerinden yönetilir” ifadelerini kullandı. 

GÜVENLİK ZAFİYETİ VAR

Oruç, “Ülkenin iyi yönetilmediğinin bir örneği olan gün boyu yaşanan enerji kesintisi, sistemin Yönetimi'nde önemli bir güvenlik zafiyetinin olduğunu düşündürüyor” dedi.

YETİŞMİŞ ELEMAN YERİNE UCUZ ELEMAN POLİTİKASI

Özelleştirmeye de değinen Oruç; “Üretim ve dağıtım ile ilgili bölümler kısmen ya da tamamen özel sektör tarafından işletilmekte iken iletim ile ilgili bölüm devlet tarafından işletilmektedir. Özelleşme sonrası işletmesi devralınan bu iki kısımda yetişmiş eleman yerine ucuz eleman politikası hâkim olduğu için buralarda sık sık işletmeci hataları ile karşılaşılmakta ve çeşitli zarar ve ziyanlar oluşmaktadır.

İletim ile ilgili bölümü işleten devlet ise politik angajmanlar yüzünden, yeterli uzmanlığa sahip olmayan bürokratlar ve tecrübe ve birikime dikkat etmeden uzman ve mühendisler istihdam etmektedir. Bu nedenle de şebekenin bu bölümü verimli ve güvenli işletilememektedir” diye konuştu.

Kesintilerin bir saldırı olabileceğini ifade eden Oruç; “Dün yaşadığımız enerji kesintisinin, iletim bölümünde ortaya çıkan problemlerden kaynaklı olduğunu ve şebeke üzerindeki yükü tevzi eden sistemlerde ortaya çıkan muhtemel siber saldırılardan kaynaklandığını düşünmekteyim. Kaldı ki Enerji Bakanı'nın da ifadelerinden bu anlaşılmaktadır” dedi. 

SADECE ENERJİ TÜKETİM KAYBI OLMADI

Dün sadece enerji tüketim zararı olmadığına dikkat çeken Oruç; “ Yaşanan elektrik kesintisinde oluşan zarar sadece enerji tüketiminden kaynaklı bir zarardan değil, tüm üretimin durması nedeniyle yüksek rakamlı katma değeri kaynaklı kayıptan söz etmeliyiz” dedi.

ÜLKENİN ENERJİ GÜVENLİĞİ İFLAS ETMİŞTİR

Dün ülkenin âdete şartelinin inmiş olmasının hükumetin beceriksizliği olarak nitelendiren Oruç; “Üzülerek söylemem gerekir ki, ülkeyi iyi yönetemeyen hükümet hiç bir modern ülkede görülmeyecek beceriksizliği gözetirmiş, zafiyet oluşturmuş ve enerjiyi dağıtmayı becerememiştir. Bu gün bir başka gerçek ortaya çıkmıştır ki, ülkenin enerji güvenliği iflas etmiştir ve enerji sisteminin yönetilememesi nedeniyle de ülke karanlığa gömülmüş ve üretim ve hayat durmuştur.

Ülke, beceriksiz eller, politik taassuplar ile yapılan yönetici atamaları ve Yarını planlayamayan bir anlayış içerisinde yönetilmektedir. Bunun gibi ülke genelindeki sistemi etkileyen şebeke arızaları modern ülkelerde görülecek bir hadise olmayıp, ülkemizde de benim bildiğim üç kez karşılaşılmıştır. Birincisi Keban santralinin devreye alınmasında, biri 2006 yılında yine başka bir santral devreye alınmasında üçüncüsü ise henüz adı konulmamış bu günkü vakadır. Yani üç büyük arızadan ikisi bu hükümet döneminde olmuştur. Bu beceriksizlik değildir de nedir?” dedi.

VE İŞTE HÜRRİYET GAZETESİ YAZARLARINDAN ERDAL SAĞLAM’IN KÖŞE YAZSI

Elektrikteki sıkıntının nedeni yetersiz yönetim

02.04.2015 Perşembe

“TÜRKİYE çapında elektrik kesintisinin önemi, İstanbul'daki terör eylemi nedeniyle yeterince ele alınmadı.

Türkiye tarihinde ilk kez yaşanan bu olay, bir faciadır. Ama doğal afet gibi kontrolü olmayan değil, yetersiz yönetimden kaynaklanan bir facia...
Her şeyden önce; kesintinin nedeni, bu satırlar yazılana kadar, yani 30 saat geçmiş olmasına rağmen hala açıklanmamıştı. Eğer elektriği yönetenler, sorunun kaynağını üzerinden 30 saat geçmesine rağmen bulamamışlar ise, zaten iş vahim. Nedeni buldular da açıklamıyor, işin soğumasını, beceriksizliklerinin unutulmasını bekliyorlarsa, bu da vahameti artırır.
Özetle; yönetimin hem beceriksizliği hem de halka olan saygısızlığı, bu kadar uzun süre geçmesine rağmen açıklama yapılmayışıyla zaten açığa çıktı. Sorumlu kişi ve kuruluşlar bir açıklama yapmadıkları için, yapılan spekülasyonların sayısı da sürekli artıyor. Yani halka saygıları yoksa bile, bari çıkan sorunu iyi yönetebilmek adına, biran önce açıklasalar….
Senaryolar çeşitli ama bence buluştukları nokta elektriğin yönetilememesi. Bakan ve Başbakan sürekli olarak arzda, yani üretiminde bir sıkıntının olmadığını söylediler. İyi de, elektrik işi sadece üretmekle olmuyor ki, dağıtımı da, satışı da yönetmek gerekiyor.

Çok belli ki üretim değil ama dağıtımda, iletimde sıkıntı var. Enerji Bakanlığı'na bağlı TEİAŞ enerji güvenliğini sağlamak, depolanamadığı için de, elektrik talebine göre elektrik arzını dengelemek zorunda. Bunun teknik bir iş olduğu, hassas dengeler üzerinde sürdürmek gerektiği, Avrupa sistemine entegre olduğumuz için belirli frekans standartlarının altında ya da üstünde sistemin çökeceği, zaten biliniyor. Standartlarda süreklilik sağlamak için de geliştirilmiş mekanizmalar var; yeterli arz olmazsa yedekte tutulanlarla denge sağlanıyor, talep düşerse arz kısılıyor. Olmadı, içeride dönem dönem yapılan bölgesel kesintilerde olduğu gibi, talebi zorla kısıp standartlarda kalıyorsunuz.
Elinizde tüm bu argümanlar ,dengeleme mekanizmaları varken, frekansı yüzde 49.5'in altına indirmemeniz lazım. Avrupa bir gün öncesinde frekans düştüğü için enterkonnekte sisteme red vermişken, ertesi gün bunu göre göre frekansı en azından yüzde 49,5'a çıkaramıyorsanız, zaten işinizi yapmıyorsunuz demektir.

EKONOMİDE TIKANMA VE KADROLAŞMA SORUNU

Bazı senaryolarda ideolojik bakışla; üretim ve dağıtım özelleştiği için, belirlenen fiyata özel sektörün elektrik satmaması üzerine krizin çıktığı yazılıyor. Fiyatı artırmak için bu tür şantaj yapıldıysa bile, bunun yöneticiler tarafından önlenmesi lazım, burada gerekli mekanizmalar var. Dağıtım için gerekli yatırımlar yapılmadıysa, bu da yine yönetimin sorumluluğu. Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) siyasi lisans yani rant dağıtmak yerine asıl görevi olan regülasyon işlevini yerine getirse, zaten sorun olmaz. Suçun piyasa mantığında değil, bunu beceremeyen yöneticilerde olduğu kesin. Yeterli teknik elemanları görevden alıp, Bakanlıkta her yere partili, hatta belli cemaate bağlı olanları getirir, teknik yeterlilik ve liyakata önem vermek yerine vasıfsız da olsa yandaşları göreve getirseniz, bu işler yürümez, çöker.
Biz "kadrolaşma"ya dikkat çektiğimizde, bazıları abarttığımızı düşünüyordu.
Ekonomi tıkanmaya gidiyor; son açıklanan büyüme, üretim ve ihracat rakamları artık tıkanmanın saklanamadığını ortaya koydu. Elektriği bile yönetemeyen bu kadro ve yönetim anlayışının, ekonomideki tıkanmayı aşabilmesi, yeniden yüksek ve sürdürülebilir büyümeyi yaratacak yapısal değişimi gerçekleştirmesi, sizce mümkün olabilir mi?”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol