banner1570

Niyetim türkü çağırmak değil, ama türkü üzerinden, toplumda medeniyet diye tanımladığımız yol üzerinden biraz sitem, biraz kahır, biraz tepki, biraz tenkit, biraz uyarı bizimkisi.

Biz eleştirirken, siz de koltuklarınıza yaslanın, çaylarınız-kahvenizi  yudumlarken yazıyı okuyun ama dinleyin, fakat diklenmeyin, çünkü bu yazının bir ucu size dokunacak!

Size dediysem kimin ihtiyacı varsa, kim gocunuyorsa, kimin tavuğuna kışt diyorsak lafımız meclisten dışarı değil, ona, muhatabına…

*

Yol mesele olduğunda, benim ayranım kabarır, iştahım artar, yazma hevesim zirveye tırmanır, klavyenin başında kendimi tutamam, biraz da gerilere gider, siyasilerin seneler önce ‘Bu yol bizim namusumuz!’ deyip, namus kavramının ne anlama geldiği bilinmeyen Çağlayancerit yolu ile ‘Bismillah!’ derim.

Yine seneler önce, sayın Mahir Ünal Kültür ve Turizm Bakanı iken, Pazarcık üzerinden gidildiğinde, ki bu yol 115 kilometre civarında, Gölbaşı kavşağının başladığı noktada çalışmalar başlamış, yol iyileştirilmişti kısmen.

Hatta hatırladığım kadarıyla Karayolları Genel Müdürü de gelmişti o yol çalışmalarına. Araçlar vızır vızır çalışırken bizler de sevinmiş, senelerdir yaşanan işkencenin, bitip tükenmeyen çilenin biteceği umudunu taşımıştık.

Allah var, bu yol için sayın Mahir Ünal çok çalıştı, çırpındı. O yıllardaki  çalışmalara bizzat refakat etmiş, bizleri de davet etmişler, araçların arasında fotoğraf çekerken yüzü gülen, kış şartlarının yoğun geçtiği ilçe yolundaki iyileştirmeye katkı sunuyordu. Nitekim uzun bir mesafe iyileştirildi de.

*

Sonra baktılar olmuyor, olmayacak. Yıldırım Ramazanoğlu dostumuz milletvekili iken, Çağlayancerit Belediye binasının toplantı salonunda, ‘Bu yol bizim namusumuzdur, mutlaka yapılacaktır!’ gibi iddialı bir çıkış yaptı, halka söz verdi. Sanıyorum o dönem belediye başkanı da Küçük Mehmet Yıldızlı idi ve beklentilere cevap verme adına, ‘Gölgenizi üzerimizden eksik etmeyin!’ açıklamasında bulunmuştu. Umutluydu, beklenti büyüktü. Halk da inanmış, güvenmişti bu vaade. Neticede ortada namus meselesi vardı.

Lakin gel gör ki, gün geldi, devir döndü, namus meselesi rafa kalktı, ümidini kaybeden vatandaş da kaderine razı olmuştu.

Ancak ve lakin… MHP kontenjanından belediye başkanı seçilen Hanifi Sarıaltun, ilçenin girişinden merkeze kadar olan yolun iyileşmesi için ciddi bir adım attı, başardı da, köy yolundan farkı olmayan ilçe girişini genişletti, trafiği rahatlattı, büyük ihtiyaç denilen doğalgazı depolama sistemi ile ilçeye taşıdı.

Allah razı olsun!

*

Derken, akşam oldu erken; namus elden gitmedi ama, Doğukent üzerinden 14. kilometrelik yolun ihalesi ardından Ayvalı Barajı yakınlarına kadar olan yolda iyileşme çok yazıldı, çok konuşuldu, çok tartışma konusu oldu, çok  büyütüldükçe büyütüldü, sanki uzaya otoban yapılmış gibi günler, haftalar ve aylarca gündemden düşmedi.

Ama bu iyileşmenin Çağlayancerit’e bir gram faydası olmadı. Vatandaş gene sürüş rahatlığı ve güvenliği sebebiyle 115 kilometrelik yolu kullanmaya devam etti. Bir lisesi bile olmayan ilçe insanı çocuklarının eğitimi için mecburen şehre taşınmak zorunda kaldı, merkezden ilçeye ulaşım özellikle kış mevsiminde işkenceye, çileye dönüştüğü için, belediyenin de bütçesinin büyük bir kısmı karla mücadeleye gitti, cevizi ile ünlü ilçemiz kaderine razı oldu, siyaseten senelerdir verdiği desteğin güzergahını başka partiye çevirdi.

31 Mart 2023 seçimlerinde İYİ Partiden Av. Yemliha Göktaş Belediye Başkanı oldu, bu dostumuz da sonra partisinden istifa ederek bağımsız hizmetini sürdürüyor. Ve özveriyle, tüm imkansızlıklara, kısıtlamalara rağmen çalışıyor aslan gibi.

Ama Çağlayancerit yolu muamma olarak, bilinmez bulmaca olarak, çıkmaz sokak olarak Doğukent üzerinden iyileştirilecek ve yaklaşık 50 kilometreye düşecek yolu sabırsızlıkla bekliyor.

Çok beklerler mi, ben bilmem merkez bilir!

*

NOT: Bir sonraki yazım milletvekili Mevlüt Kurt’un memleketi Elbistan yolu ile ilgili olacak! Yani Göksun-Elbistan arası.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1569