banner1486

Mevsim yaz, hava oldukça sıcak ve bunaltıcı. Ve sıkıcı. Sıcaklık zaman zaman 40 dereceyi aşarken, yerelde siyasetin havası kirli, kapalı ve bulutlu.

14 Mayıs gene seçimlerinde ciddi bir çıkış yakalayan, bu çıkışı da Genel İdare Kurulu üyesi iken liderleri Fatih Erbakan’ın onayı ile milletvekili adayı gösterilen Muhammed Aydoğar, bugün bir operasyon ile karşı karşıya. Hem de yol ve kader arkadaşım dedikleri tarafından sıkı bir taarruz altında.

Aydoğar’ı çok yakından tanıyan Fatih Erbakan, böyle çirkin iddialar ve dedikodular yüzünden partiyi yerelde zirveye taşıyan bir il başkanını neden alaşağı eder, onu da anlamış değilim.

Hani büyükler söyler ya, ‘ağcın kurdu kendi içindedir!’ o hesap herhalde.

*

Biz çok operasyonlara şahit olduk. Dinledik, okuduk. Teröristlere yapılan operasyonlar zaten oldu bitti var. Ve olmalı da. Ta ki kökü kazınana kadar.

FETÖ denen hain terör örgütüne yapılan operasyonlar hakeza.

Narkotikçilerin uyuşturucu tacirlerine yaptıkları operasyonları alkışlıyorum, takdir ediyorum.

Uyuşturucu tacirlerine göz açtırılmamalı.

*

Operasyon son senelerde siyasete de burnunu soktu. Onun için burnu boktan kurtulamıyor! Çünkü siyasi ahlak toplumsal ahlak kadar dibe vurdu.

Ha, bu sadece 31 Mart mahalli seçimlerinde zafer kazanan, ülke genelinde siyasetin üçüncü partisi olan Yeniden Refah Partisi, yerelde, yani şahsım şehrinde 3 büyük ilçenin belediye başkanlığını kazanırken, ne yazık ki bu kazanımda ciddi payı olanları, emeği olanları, maddi manevi katkısı olanları yeme operasyonu başladı.

Başlatıldı. Hangi niyet ve düşünce ile düğmeye kim bastı ise, fitili kim ateşledi ise.

Hem de seçimden hemen sonra. Durun yahu, aceleniz neydi, neyin peşindeydiniz, neyin hesabındaydınız da, partiyi bugünlere kadar taşıyan Muhammed Aydoğar’ı bitirmeye karar verdiniz.

Niyetiniz ne?

Belli ki üzüm yemek değil. Belgelenmiş, kanıtlanmış suçu varsa, hep beraber darağacına çekelim!

*

Sosyal medyada yazılanları okuyor, sağda solda konuşulanlara kulak kabartıyorum, belden aşağı ve çirkin iddialar, iftiralar, ortada miktarı her tarafta farklı telaffuz edilen paralar, naylon faturalar, çil çil altınlar, beleş  dağıtılan belediye meclis üyelikleri insanların dilinde sakız, sosyal medyalarında cirit atarken, yatak odalarına kadar sirayet eden siyasetin Allah belasını versin!

Bir insana, bir partiye iftira atmak bu kadar kolay mı, bu kadar ucuz mu? Bu insanların aileleri var, kamuoyunda karşılıkları varken, asılsız ve mesnetsiz iddiaları, iftiraları peynir ekmek gibi savurmanın kime ne faydası olacak?

*

Peki, bugün Genel Merkez tarafından yetkileri elinden alınan budanan Muhammed Aydoğar’a bu operasyon neden başladı, pimi kim çekti, kazanı kim kaynattı, altına kim veya kimler odun atma yarışına girdi?

Düne kadar ‘başkanım, başkanım!’ diyerek etrafında pervane olanlar, ‘bir emrin var mı başkanım!’ diyerek yalakalıkta sınır tanımayanlar, hadi adına bir gurup diyelim, Aydoğar’ın ipini çekti, bitirmek için de bütün gücünü, enerjisini kullanıyor dibine kadar, sonuna kadar!

Bu operasyonu kim yönetiyor, liderleri ve yardımcıları kim, kimler? Seçilmiş belediye başkanlarına kadar gidip partiyi, Aydoğar’ı gammazlayanlar mı, yoksa kendini liderlik meselesinde yeterli ve ehliyetli zannedip Aydoğar’ın yerine oynamak mı?

Evet, yerelde Yeniden Refah Partisi fokur fokur kaynıyor. Kazanın altına odun atan atana.

Malum memlekette odun çok!

Yahu durun, daha seçimden yeni çıktınız, kazanmanın, zafer elde etmenin sevincini, haklı gururunu sindire sindire yaşamak varken, niye birbirinize düşersiniz?

Niye ona buna yazılar yazdırır, insanların özel yaşamını töhmet altında bırakırsınız? Herkesin ailesi, onuru varken.

Unutmayın, bugün sizin yaptıklarınız, yarın aynen söze fazlasıyla dönebilir? Ne demiş büyükler, ‘çalma el kapısını el ucuyla, çalarlar kapını var gücüyle!’

Ayıp, insan utanır, haya eder biraz! Sonra da gidip camide en ön safta namaza duracaksınız!

Bu kadar basit!

*

Siyaset kazanı her siyasi partide kaynamıyor değil. Muhalefet böyle de iktidardakiler çok mu masum, çok mu sessiz duruyorlar sanıyorsunuz?

Kimin eli kimin cebinde misali, herkes sağda solda birbirinin kuyusunu kazıyor, kaynayan kazanın altına odun atıyor, bulamaz ise benzin dökerek yangını daha da büyütüyor? Hatta körük bile çekenler varken... 

Sıcak havada şimşekler çakıyor, fırtınalar kopuyor! Gören görmeyen, bilen bilmeyen de zemheri ayındayız zannedecek!

Ah vefa ah, neredeysen çık da gel!!!!!

NOT: Bu meseleye, isimler de vererek devam edeceğim.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol