Geçen hafta Maraşlı bir kız çıktı ekranlara. Esra Erol programına. Hangisine baksam, tanısam tanımasam, hemşehrim olsa olmasa da fark etmez, nereden baksan küf kokuyor.

İzlerken midesi bulanıyor insanın.

Tabi televizyon reyting için, reklam için bu tür karakterleri çıkartıyor ekrana.  O cahil, o yoksul, o sosyal yaşam çukuruna bulanmış insanların sırtından para kazanan televizyonlarda bu programları ağzının suyu aka aka izleyen insanlar tanıyorum.

*

Genç yaşta evlendirilmiş, kandırılmış, aldatılmış kadınlara bakıyorum, ekranlarda ne maceralar anlatıyorlar. Hani yazsan, söylesen hikaye olur, roman olur derler ya, o türden.

Cehaletin simgesi olan kocalarına bakıyorum, "çift boynuzlu hörgüç" konulu filmde oynadıklarını zannediyorlar.

Arsızlık aldı başını gitti.

*

İnsana itibar sağlayan böyle muhabbetler üstelik sanat haline getirildi ve kanıksandı.

Ve de işin ene ilginci, belki de in çirkefi, en mide bulandıranı diyesim geliyor, sektör haline getirdiler yoksul insanların sırtından para kazanmayı, reyting sağlamayı, reklam geliri elde etmeyi.

Enayi zenginlerin nafakasını cebe indirip kendilerine "sanatçı süsü" veren sükseli kadınların ilham perileri de böyle olacaktır kuşkusuz.

*

Neyse… Herkesin özel hayatı kendine diyorum, yeni yılınızı sağlık ve mutluluk dileklerimle kutluyorum. Herkes layık olduğu, hak ettiği hayatı yaşasın temennisiyle…

.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol