“BEKLENTİYİ KARŞILAYAMAZSAK BOŞLUĞU BAŞKASI DOLDURUR”
Seminerin açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Celal Sürgeç, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan beklentinin büyük olduğunu ve dini eğitimin boşluk kabul etmeyeceğini söyledi. Sürgeç, “Allah-u Teâlâ böyle günleri, böyle musibetleri bir daha bu ülkeye yaşatmasın temennisi ve dileğiyle. Diyanet İşleri Başkanlığı’mız toplumuzun güvendiği, dini bir kurumdur. Fakat Diyanet camiasından beklenti büyüktür, biz bu beklentiyi karşılayamazsak boşluğu bir başkası doldurur. İlahiyat Fakültemiz, İmam Hatiplerimiz bu boşluğu dolduramazsa bunu boşluğu başkası doldurur. Onun dinin din eğitimi boşluğu kabul etmez, mutlaka birileri doldurur. Diyanet İşleri Başkanlığı’mız ve İl Müftülüğümüz olarak Kahramanmaraş’ta bir takım önemli faaliyetler içerisine girdik. En önemlisi yaptığımız o kıraathane, çok büyük faaliyetler yapıyoruz orada, inanın ki bazen camilerden daha fonksiyonlu. Sadece iki hafta içerisinde kış döneminde iki bin tane öğrenci orayı ziyaret etti. Orada kitap kritiği yaptılar, kitaba dokundular” ifadelerini kullandı.
“SAMİMİYETİMİZDEN DOLAYI ÇOK ÇİLELER ÇEKTİK”
Türk milletinin samimiyetinden dolayı çok çileler çektiğini dile getiren İstanbul Çatalca Müftülüğü Vaizi Mansur Vanlıoğlu ise, 15 Temmuz’un çok üzücü bir gün olduğunu söyledi. Vanlıoğlu, “Gerçekte bizim milletimizin tarihinde çok büyük çileler vardır. Bu samimi millet karşısındaki insanı kendisi gibi dürüst ve kendi gönlü gibi samimi gören bu millet, bu samimiyetinden dolayı çok çileler çekmiş. Hele önüne inancıyla çıkmışsa, iman ettiği kitaptan bir kelime olmuşsa, peşinden gittiği, uğruna şehadet şerbeti içeceği Peygamber Efendimizin sözlerini aktarmışsa, boynu kıldan ince olan bu millet onları bağrına basmış ama bağrına bastığının akrep mi yılan mı olduğunu ısırılınca anlamış. Fakat her şeye rağmen talihli olan bu millete Cenap-ı Allah tarafından erken fark etme yeteneği verilmiş, güçlü bir beden vermiş, gelen zehirleri bir anda dışarı atabileceği kadar dirençli bir vücut sunmuş. 15 Temmuz hepimiz için çok üzücü bir gündür. 15 Temmuz’a ben İstanbul’da yaşadım, İstanbul’da çok güzel bir yaz akşamında, güzel bir düğün sonrasında gittiğimiz bir dost ziyaretinde bir anda köprülerin kapatıldığını öğrendik. Bizim milletimizin mayası iman ile yoğrulmuş, bizi bir araya getiren bu sala olmuş. O salaların olduğu dakikalarda her birimiz uyandık. Hani ölülerimizin arkasından sala okuyoruz ya, sala diriler için okunur ölüler için değil, ey diriler bu mübarek adam öldü siz de öleceksiniz bunu unutmayın diye biz sala okuruz. İşte o salalar bizi FETÖ terör örgütüne karşı birleştirdi ve uyandırdı. Onlar ne yaptılar bize? Onlar bizim önümüze çıktılar ve dediler ki, çocuklarınızı bize verin, biz de samimi olarak dedik ki çocuklarımıza dinimizi, vatan sevgisini, anne babaya saygıyı öğretecekler, bu memleketin değerini anlatacaklar. Kardeşlerimiz çocuklarını gönderdi, çocuklarınızı okutacağız para verin, servetlerinizi getirin, 40’da 1’ini değil 2-3-10’unu verin, bütün kardeşlerimiz destek verdi. Fakat önümüze kötü bir tablo çıkardılar” dedi.
“İHANET GECESİ UNUTULMASIN, UNUTTURMAYALIM”
Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç de, Diyanet İşleriBaşkanlığı olarak din istismarları seminerleri dizisini başlattıklarını ve bu kapsamda Kahramanmaraş’a geldiklerini söyledi. 15 Temmuz’daki ihanetin unutturulmaması için çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Dinç, sözlerini şu şekilde tamamladı, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak din istismarları seminerleri dizisini başlattık. Ramazan’dan önce yaklaşık 40 ilimizde gerçekleştirdiğimiz şimdi de 41 ilimizi kapsayan başkan yardımcılarımız, genel müdürlerimiz, daire başkanlarımız ve bu aramızda bulunan vaiz hocalarımızla beraber ülkemizin dört bir yanına yayılmış durumdayız. Din istismarları seminerlerimizin amacı 2016 yılının 15 Temmuz’unda yaşadığımız o ihanet gecesi unutulmasın, unutturmayalım, benzeri hadiselerle tekrar karşılaşmayalım diye milletimize olan yasaların da bize verdiği görevimizi icra etmeye gayret ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak toplumu din konusunda aydınlatma sebebiyle hem camilerimizde hem Kur’an Kurslarımızda hem de Kur’an Eğitim Merkezlerimizde sahih doğru kaynaklardan elde edilmiş bilgilerle, yine kadrolu olarak görev yapan görevlilerimizle insanlarımızın dini, manevi hayatına rehberlik etmeye gayret gösteriyoruz. 15 Temmuz ihanet girişimi yaşandıktan sonra dini istismar ederek ortaya çıkan bu ihanet şebekesinin ortaya koyduğu densiz girişimler halkımızın gönlünü daha çok Diyanet İşleri Başkanlığı’mıza da çevirmesine sebep oldu. Zaten Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bir millet kuruluşuyduk, kadim bir teşkilatız”.
HABER- KAMERA: HACI ALİ GÜNEÇIKAN