Bu sözü, kendini şehrin sorunlarına adayan, mecliste yükselen sesimiz, haykıran değerimiz olarak isim yapan, nezaketi kadar duyarlılığı ile de bilinen Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekilimiz sayın Doç. Dr. Zuhal Karakoç Dora söyledi. "Kahramanlık bu toprağın DNA’sında var!"
Konu orman yangınları. Onikşubat ilçesi Çamlıbel mevkiinde meydana gelen orman yangını ile ilgili açıklamalarda bulunan, Kahramanmaraş'ın yaşadığı büyük felaketin ardından yaptığı anlamlı açıklamalarda, şehrin direncini ve yeniden ayağa kalkma kararlılığını vurgu yapan, Kahramanmaraş’ın tarihsel kahramanlıkla örülü bir geçmişe sahip olduğunu belirten sayın Karakoç Dora, nokta atışı yapar gibi, "Kahramanmaraş, asrın felaketinde, depremin tam kalbinde, enkazlardan yeniden doğan yiğitlerin yurdudur." cümlesini kullandı.
Nerede, ne konuşacağını bilen siyasetçi.
*
Tabi onun bu yürekli çıkışları, mecliste çıkan gür sesi, bazılarını rahatsız edebilir. Etmiştir de. Bunu açık açık söyleyenler var telefonda bendenize karşı.
Ne demiş sayın Dora; Kahramanmaraş’ın direnci, geçmişten geleceğe bir miras!”
Bayramda çok yürek yediği belli… Özellikle son aylarda biraz muhalif tarafı ağır basmış olacak ki, bazı çevreler rahatsız olmuşlar.
Ben olmadım, olmam da!
*
Şehrimin âli çıkarları için kim haklı, kayda değer, kıymetli iki kelam ediyorsa, eyvallah derim, alkışlarım.
Kaldı ki ittifakın milletvekili olan sayın Dora konuşunca, “Asrın felaketinde Kahramanmaraş yıkılmadı, dimdik ayakta!” deyince, orman yangınlarını, susuz geçen günleri, elektrik kesintilerini dile getirince niye rahatsız oldular, oluyorlar, anlam vermiş değilim.
O’nun şehre olan bağlılığını bilmeyen yok! Halkın yaşadığı büyük felaketten sonra toparlanma sürecinde verdiği mücadelenin önemine değinmesi niye suç oldu, niye birilerini rahatsız etti.
Daha önce de yazdım, yine tekrar ederim, arkasında durur, ısrar da ederim, on erkek milletvekiline bedel. Duruşu, hitabeti, nezaketi, şehir adına verdiği onurlu mücadele…
*
Sayın Mehmet Beşen’i bilirsiniz. Sayın Beşen, geçtiğimiz günlerde evladının hayati derecedeki rahatsızlığı sebebiyle zor, sıkıntılı günler yaşadı. Allah kimseyi evladı ile imtihan etmesin. Evladı, beyefendi kişilik Samet, ciddi bir sağlık sorunu ile karşı karşıya kalınca, Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Fırat Görgel dağ gibi arakasında durdu, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı, maddi-manevi desteğini esirgemedi, üzüntülerini paylaştı, ama ne hikmetse Maraş ile alakası olmayanların ruhu bile duymadı.
O Mehmet Beşen ki herkesin yanında olan, derdine derman olmaya çalışan kadirşinas insanı arayıp geçmiş olsun demeyen kalmadı. Muhalif camiadan, öteki mahalleden yerel ve ulusal siyasetin gözde ismi, atom karıncası CHP milletvekili sayın Ali Öztunç sık sık aradı, geçmiş olsun dileklerini yineledi, bir emri, yapabilecek bir şeyinin olup olmadığını bile sordu.
İrfan Karatutlu bile. Tüm Maraş duydu, tüm Gaziantep duydu, tüm Türkiye duydu, duyması gerekenler her nedense duymadı, duyamadı.
Üstelik o sayın Beşen ki sıkı, dibine kadar AK Partili. Beklentisiz, çıkarsız, karşılıksız hem de. Bırakın partisini, her şeyden önce bir baba, bir insan evladı, bir can, bir dost. Bir kadirşinas insan. Belediyede denge unsuru, köprü.
Öğrendim ki sevgili Samet’in durumu iyiye gidiyor, bu da sevindirici haber. Rabbim esirgesin, ailesine, eşine ve yavrularına bağışlasın!
Sevgili Samet, dualarımız seninle. Çabuk iyileş, seni sevenin de çok olduğunu unutma!
*
Neyse…
Şehirde su sıkıntısı var mı, var. Sık sık kesiliyor mu, evet. Kılavuzlu Barajından Ayvalı’ya temin için Fırat Görgel gece gündüz çalışıyor mu, elbette. Altyapı çalışmaları son sür’at devam ediyor mu, ediyor.
Allah Fırat Görgel’i esirgesin, senelerin ihmalini, 5-8 senede olabilecek, bitebilecek projeleri bir an önce hayata geçirmek için çırpınırken, yanında olduğunu söyleyenler ancak takım elbiselerle poz verme telaşındalar.
Biraz sabır, çoğu gitti azı kaldı.
*
Vatandaşın kalbine girme noktasında bu sıkıntıları kim gündeme getiriyor, sayın Doç. Dr. Zühal Karakoç Dora. Eleştiriyor ama kırıp dökmüyor, ötelemiyor.
Merkezdeki elektrik kesintileri vatandaşı canından bezdiriyor mu, evet. Havalar aşırı sıcak, bunalma derecesinde herkes klimaya yükleniyor, enerji tüketimi fazla.
Bunu Meclis kürsüsünden kim dile getiriyor, sayın Dora.
Doğruları konuşmak, susmamak, büyük harflerle de olsa meclis kürsüsünde, yapıcı bir dille eleştirmek, dile getirmek er kişinin değil olsa olsa Zühal Karakoç Dora’nın işi olabilirdi ancak!
O da bunu yapıyor zaten!
Helal olsun yürekli kızımıza.





