Ne lüzumsuz, ne gündeliksiz, ne gündemsiz, ne alakasız işlerle uğraşıp kafa yoruyorsunuz öyle! Sanki memlekette balta kalmamış gibi bir baltaya sap olamamışsın, bir işte dikiş tutturamamış, girdiğin işten bilmem kaçıncı kez kovulmuşsun, seni ilgilendirmeyen işlere burnunu sokmuşsun, ‘elimden her iş gelir, ne iş olsa yaparım abi!’ demişsin üstelik, buna rağmen girdiğin her ortamda silik kalmışsın, sonra da kalkmış bakan kardeşine yapılan torpili eleştiriyorsun.
Neymiş, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Albayrak’ın eniştesi Harun Dündar Karahan’ın Diyanet Zeka Hizmetleri Daire Başkanlığına getirilmesinin ardından bu kez de kız kardeşi Lütfiye Gülay Bilgin başkanlık vaizliğine atanmış!
Sana ne? Alemin delisi sen misin? Bir bildikleri var mutlak ki, atıyorlar. Sinirlenip, kendini paralayacağına, günaha gireceğine, muhalif televizyon kanallarını izleyip, muhalif gazeteleri okuyarak sinir küpü olacağına A haber izle, Sabah Gazetesi oku, keyfine bak, hayatın tadını çıkart, mutlu ol, kimsenin de işine burnunu sokma! Herkesin derdi seni mi gerdi?
Yahu bi git işine be!
*
Biliyorsunuz yüce Meclis’te 600 vekilimiz var. Gazetelere haber oldular, vekillerimizin 400’ü obez ve kilolu imiş.
Lafa bak, iş mi yani şimdi bu? Memlekette başka haber kalmadı, vekillerin yedikleri içtikleri mi gerdi sizi? Neymiş, dışarıda 1000 liraya yiyeceği mecliste 100 liraya yiyince, kilo almışlar, obezite sınıfına dahi olmuşlar.
Ne yapacaklardı ya. Sabah akşam koşturuyor adamlar. O kırsal senin bu mahalle benim, esnafın yanındalar, vatandaşın derdiyle dertleniyorlar, taşradan gelen vatandaşları dinliyor, yoruluyor, nefes tüketiyor, oraya koştur, buraya koştun efor harcıyor, haliyle ve tabi ki acıkıyor adamlar.
Yerlerinde durdukları mı var!
Açıktan mı ölsünler, tırık (zayıf) mı kalsınlar istiyorsun! Sana ne herkesin ediğinden?
Yahu git bi işine be!
*
İktidara yakın iş insanları düşük asgari ücret için bastırıyorlarmış! Adı üstünde, asgari… Bizim millete fazla para vermeyeceksin birader. Verirsen şımarırlar. Ver eline çokça parayı, ya gider önce eşini boşar, ya araba alır, ya ev. Yetmedi gece hayatı, alemler oh, keyifler de gıcır. Sonra da hüsran, boşanmalar, aile faciaları, kadın cinayetleri.
Bu mu, bunu mu istiyorsun!
Tamam, insanca yaşamak hepimizin hakkı da, insanoğluna çok verip şımartmayacaksın, zıvanadan çıkmasına zemin hazırlamayacaksın, alemlere dalmasına, evini barkını, çoluk çocuğunu ihmal etmesine fırsat tanımayacaksın.
Asgari ücret bilmem şu kadar olurmuş, olmalıymış. Bakıyorum, Çalışma bakanı bir yanda, solunda sendika başkanı, (ki sendika başkaları hükümetle ortaktır, birlikte hareket ederler, bunu unutmayın! Bağırıp çağırmaları, esip gürlemeleri tiyatro!) günlerdir aha şu kadar oldu, aha bu kadar olacak diye ahkam keserken, vatandaşın sinir katsayısı tavan yapmıyor mu sanıyorsun!
Buluşanlar, rakam ifade edenler, tahmin yürütenler, yorum yapanlar, hepsi figüran, hepsi tiyatronun üçüncü sınıf oyuncuları.
Asgari ücretin ne kadar olacağını söyleyeyim sana. Aslında rakam, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın cebinde saklı, ajandasında yazılı, günü saati geldiğinde çıkar ve açıklar! Belki bugün, belki yarın, belki yarından da yakın!
Niye bağırıp çağırıyorsun, niye günaha giriyorsun ki öyle!
Yahu bi git işine be!
*
Şakayı bırakıyorum, biraz rasyonel, çokça radikal düşünerek bitireceğim de iman hala koymuyor işte.
Şimdi de tutturmuşlar, ‘Cengiz ülkeyi talan ediyor!’ diye yalan uydurmuşlar! Kim yazıyor, kim söylüyor bunu, tabi muhalif yazılı ve görsel basın! 650 futbol sahası büyüklüğündeki dünya kültür mirası Çanakkale Kaz Dağlarındaki alanda çam ağaçlarını kesmiş de, adam altın arayacakmış da, da da, da da…
Attıkları başlığa bak, ‘Züccaciye dükkanına girmiş fil gibi önüne geleni yok ediyor!’
Bu ülkede iş yaparsan suç, şayet o bölgede maden varsa, yer altı zenginliklerimizin gün yüzüne çıkması ülkenin çıkarına ise, bu iş Cengiz’e de verilir, Mengiz’e de. (yahu böyle bir isim var mıydı?)
Ağaç kesilmiş, katliam yapılmış. Azizim, kesilenin yerine yenisi dikilir, mesele o değil, yer atında altın gibi madeni çıkartmak, kullanmak, zengin olmak varken, kendini niye paralıyorsun bu kadar!
Bir kere şu muhalif televizyonları izlemekten, gazetelerini okumaktan vazgeç. Kafan karışıyor, yorumların zıvanadan çıkıyor. Dış güçlerin adamı olduğun belli.
Sah kimin adamısın sen!
Yahu bi git işine be!





