banner1597

Bu ülkede çok şükür böbrek, kalp, dalak, yürek, göz, kulak, burun, aklınıza hangisi gelirse, bazı organlarımızın nakli gerçekleşebiliyor. Tıbbı destek, vatandaşın sağlığa dayalı ihtiyaçlarından ötürü. Ee, tıp da ilerledi.

Hayata tutunabilmek için tıbben elzem hale gelen nakiller. Yoksa Şeyhadil’de yerin hazır!

Peki, bu şehrin, bu şehirde yaşayan insanların vicdan, merhamet, dürüstlük, ehliyet-liyakat ve irfan nakillerine ihtiyacı yok muydu?

*

Hadi gelin bu meseleye yoğunlaşalım.

Özel okullar, özel hastaneler ve klinikler ihtiyaçtan doğdu. Devletin boş bıraktığı alanları özel sektör doldurdu.

Vicdan nakli, böbrek nakli kadar önemli. Merhamet ve dürüstlük nakli, kalp nakli kadar hayati önem taşıyorken, sadece bir alanda gezinen ehliyet-liyakat nakli için hangi organ feda edilmeli, onu da siz bulun!

*

Depremden sonra insanlarda kul hakkı kavramı, Allah korkusu kalmamış. Ahır, kümes kadar evlerin kirası 15 binden başlıyor. İnsan olan oturmaz!

Yok uzaktaki TOKİ konutları, yok kenar mahallelerdeki eski-püskü evler, yok bir ortadirek’in oturabileceği evin kirası asgari ücreti ve emekli maaşını bırakın bir tarafa, memur maaşına eşdeğer hale gelince, fırsatçılık da sınır tanımaz oldu.

Depremde evlerimiz, işyerlerimiz de kısmen zarar görse de, yine de tamire-bakıma-onarıma muhtaç olunca, ustayım diye gezinenlerin, yevmiyesini 5 bin liradan açan acemi çaylakların ağzına şapta ile bok ulaşamaz hale geldi.

Aldığı işi düzgün yapsa, kendisi yapsa gam değil, veriyor yarısına başkasına, yani taşeron kesime, kalıyor yarısı kendine. Oh ne ala memleket!

Siyasi ah lak zaten sizlere ömür de, ticari ahlak, yani esnaf ahlakı, ahi’lik anlayışı da depremin ardından enkazla birlikte kayboldu gitti.

1’e aldığını 10’a, 50’ye aldığını 1,500’e satan, acı yaşasa da, kaybettiği canları olsa da çabuk unutan esnaf kesimi, fırsatçılığı ticari ahlak yerine koydu.

Acıma ve merhamet duygularını yitirmiş esnafımıza da biraz vicdan, biraz Allah korkusu nakli yapılsa fena olmayacak!    

*

Özel okullar örneğin. Çalıştırdıkları öğretmenlerin çoğu emekli, çoğu atama bekleyen, fakat delikli kuruşa kurşun sıkacak hale gelen, çalışmak zorunda olan insanlara reva görülen ücret, asgari ücretin bile atında.

Sorsan inkâr ederler! Öğretmenleri köle gibi çalıştırıyorlar, sadaka ücreti layık gördükleri yetmiyormuş gibi, kimlerin ne kadar denetlediğini bilen, gören duyan varsa, merhamet ve acıma naklini özel okullar için de hayata geçirmek  lazım!

Aslında, devletin yerinde olsam, tüm özel okulların kapısına kilit vurur, devlet okullarındaki eğitim-öğretim kalitesini artırır, atanamayan öğretmenleri kadroya alıp, fırsat eşitliği dedikleri kavramı ve öğrenciye-veliye-öğretmene saygıyı kalp ve vicdan nakline sayarım.

*

Özel hastaneler özel okullardan farklı değil. Bırakın daha önceki seneleri, bırakın daha çok geriye gitmeyi, yakın tarihte ne kadar çok sağlık skandalları yaşadık, okuduk, dinledik.

Şimdi bütün özele hastaneler billboardlarda reklam yarışında. En iyi, en çok doktor bizde, bize gelin!

Girerken para, içeride dolaşırken para, selam verirken para, otururken, televizyon seyrederken para ve kapıdan dışarı çıkarken para.

Başın ağrısa gidiyorsun, kırk çeşit tahlil. Hepsi para bunların. Fatura şiştikçe şişiyor, emekli ise hasta yük devlete biniyor, bireyse hasta ise gördüğü sözüm ona ilgi kendisine acı reçete olarak sunuluyor.

Şahit olmadığın, yaşamadığın, vermediğin tahliller de cabası.

Tam bir soygun düzeni.

Pardon, sizde kalp ve böbrek nakli kadar merhamet ve vicdan nakli de yapılıyor mu?

Son sözüm, vicdan  deyince benim aklıma Ekinözü Belediye Başkanı sayın Harun Vicdan gelir. Herkese, her partiye gerek! Çünkü vicdanı olan yerel yönetici.

NOT: Gerçekten dürüst, vatandaşın sağlığını her şeyin üzerinde gören, bu tür alavere-dalaverelere meyletmeyen özel hastaneler var, varsa onları tenzih ediyorum!   

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol