Sonunda olan da oldu, pazar günü oynanması gereken Fenerbahçe-Galatasaray derbisi iptal edildi.

Birkaç gündür, bildiğimiz tüm iletişim araçları, ki bunların başında sosyal medya başı çekiyor, deyim yerindeyse yıkıldı, internet dahil, herkes kafayı yedi. İletişim, ki internet çöktü adeta.

Dün bütün sporseverler, derbi maça kilitlenmiş ve odaklanmışken, 

Yine birkaç gündür, halkın huzurunu ve güven ortamını sarsan sosyal medyada, mesaj guruplarında, e-posta zincirlerinde aynı şey dönüp durdu.

Bilmem neredeki baskında şu kadar mühimmat ve cephanelik ele geçirilmiş, bilmem hangi gün ve saatte, bilmem nerede terör örgütü eylem yapacak, kan akıtacakmış. Hatta ve hatta hafta sonunda İstanbul'da olmak (ki oldu, Beyoğlu'nda canlı bomba patladı, 5 kişi hayatını kaybederken, 37 kişi de yaralandı) çok tehlikeliymiş, mümkünse şehir dışında bir yerlere gitmek gerekiyormuş.

İyi o zaman, işi gücü bırakıp şehir dışına, dağlara, ovalara taşınalım. Hatta çalıştığım yerden izin alayım bir hafta (daha yeni yerimize yeni taşınmıştık oysa) terör örgütünün ekmeğine yağ sürmeyeyim.

Korku salmak istiyorlar, panik ortamı yaratmak istiyorlar, sindirmek ve sokağa çıkartmamak istiyorlar. 

Zaten alçak ve hain terör örgütünü de istediği bu...

SAKIN KALABALIK YERLERE GİTMEYİN!

Kaç gündür bunlar empoze edilmeye çalışılıyor vatandaşa. Telefonlarımıza gelen mesajlar, gazetelerin köşe yazarları, televizyon yorumcuları ve bilmem hangi ülkenin istihbarat servisi uyarmış, "Sakın kalabalık yerlere gitmeyin!" diye...

Bizim insanlarımızın gidebileceği bir yer vardı hafta sonu, ondanda vazgeçtik, uyarıları dikkate alıp gitmedik. Eksik kalsın bu hafta dedik. Doğru mu yaptık, eğri mi düşündük, bilmiyorum da, alçak sürüsü amacına ulaşıyor böylece.

Bizlere de televizyonların başına geçip, maç saatini sabırsızlıkla beklerken, maçın önce seyircisiz oynanacağı, sonra da ileri bir tarihe ertelendiğini duyunca, her taraftar gibi, ben de sinirlenmedim değil. Bu maça kilitlenmiştik oysa...

Demek kibir istihbarat alındı, can güvenliği için maç ertelendi.

Hayırlısı olsun. Önemli olan ülkemin huzuru...

İYİ, ÇOCUKLAR OKULA GİTMESİN, KİMSE İŞE ÇIKMASIN!

Yok daha neler diyeceğim de, diyemiyorum. Üç-beş çapulcunun değirmenine su taşımak değil niyetimiz. Hükümetimiz, ülkemiz ve devletimiz, üç-beş soysuza pabuç bırakacak değil elbette. Ki Türk devleti, Türk milleti güçlüdür ve her zorluğu aşabilecek güce sahiptir. Bu böyle biline...

Bu meseleyi arkadaşlarımızla konuşur, tartışırken, çocukların okula gitmemesi yanında, bilerin de işe - güce gitmemesinin daha isabetli olacağı yolunda tavsiyelerde bulunanlar çıkıyor. Yok artık, daha neler diyorum içimden.

Bazen cep telefonlarımıza öyle bilgiler, sözde uyarılar geliyor ki, 'kesin' gibi algı oluşturuyor insanlar üzerinde. Bilgi notu deyip, söylenenleri ciddiye almamız için...

Sevgili halkım, bütün bu palavralara inanmayın, teröristlerin ekmeğine yağ sürmeyin! Bizi, sizi hepimizi sindirmek, korkutmak, korku imparatorluğu yaratmak istiyorlar.

Ama yine de temkinli olun, yine de dikkatli hareket edin!

Şiddetin, terörün nereden ve ne zaman geleceği belli olmuyor zira.

Şiddetle kınıyorum, hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum.

  

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol