Bu ülkede genel seçimler 14 Mayıs 2023’te yapıldı. Aradan 10 ay geçti, şimdi mahalli seçimlere gidiyoruz. 31 Mart’ta vatandaşlar özgürce oylarını kullanabilecek, vatandaşlık görevini yerine getirmiş olacaklar.

Fakat bakıyorsun, madem yerel seçim, biz de şehrimizi, adayları, tutumlarını, vaatlerini, plan ve projelerini konuşalım istedik. Tabi vatandaşın ne dediğini de burada yazmak zorundayım. İster iktidar olsun, ister muhalefet, frak etmez. Vatandaşa, seçmene rağmen siyaset ne yapılır, ne yazılır, ne konuşulur.

Netice itibariyle oy kullanacak olan seçmen, yani patron!

*

Yol dedim de aklıma geldi, bir fotoğraf karesiydi gözüme ilişen, iki yaşlı çift, yürüyor. Ellerinde çıkınları ve bastonları. Ama erkek yıllarını verdiği kıymetli eşinin elini tutmuş, ağır aksak yürüyorlar.

Fotoğraf karesinin üzerinde de şu yazılı, ‘Yol yormuyorsa yoldaşındandır!’

Sözün bittiği yerdeydik.

Fırat Görgel ve arkadaşlarının niyeti, gayreti ve inancı kutlu yola, zafere çıkacak! Yormayan arkadaşları ile şehri geleceğe taşımak için azimle, kararlılıkla çalışıyor, seçim çalışmalarını sürdürüyor. Lakin esnaf ziyaretleri sırasında (Mağralı Ökkeş Caddesi) Yeniden Refah Partisi araçlarının yüksek volumlü müzikle, sık sık caddeden geçerek, moral bozmaları, gerginlige sebebiyet verirken, etik seçim çalışmalarına gölge düşürülmesi, ne siyasi ahlaka, ne seçim ahlakına uyuyordu.

Tahrik vardı, taciz vardı, sinir harbi vardı. 

Muhalif araçların takibe alır gibi peşlerine takılmaları, 5 dakika ara ile 20 dakikada 5-6 kez Görgel ve arkadaşlarının seçim çalışmalarını rahatsız etmeleri sinirleri geriyordu. Vatandaş yaratılmak istenen gerginlikten rahatsızdı.

Ama Görgel ve arkadaşları fesaretlerini, sağduyularını ve sabırlarını muhafaza etmiş, buna rağmen rekabet rakip yaratmanın önüne geçememişti. Fakat Görgel ve ekibin gerginliğe meyletmek için ne geliyorsa ellerinden yaptılar. 

Bunun adı siyasi kriz yaratmakatı. Yarış, rekabetten çok rakip yaratmaya doğru gidiyor. 

Kaç gün kaldı şunun şurasında, üzmeye, kırmaya, kırıp  dökmeye değmez. Usuletle ve suhuletle biter inşallah. Vatandaş gerginlik, taşkınlık istemiyor, bıktı bunlardan çünkü.

*

Kentin dört bir yanı afişlerle dolu. Büyüklü küçüklü. Billboardlarda yer yok. Parası olan bastırıyor, reklamımız olsun, vatandaş bizi görsün diye muhtelif yerlerde afişler, billboardlarda fotoşop’lu resimler.

Ve şehrin her tarafı, özellikle Demokrasi Meydanı ve çevresi adayların broşürleri ile dolu. Yerlerde sürünüyor. Vatandaş alıyor, bakıyor, okuyor, yok eğer gönül verdiği partinin adayına ait değilse, okumadan çöpe atıyor, gönül verenler, samimi olanlar da çantasına koyup götürüyor.

Sonra okuyorlar mı, çöpe mi atıyorlar, bilemiyorsunuz!

Gerçek olan şu, yollar broşür çöplüğüne dönmüş vaziyette.

*

Zaman daraldı, seçim arabaları bakıyorsun, kimisi otobüs, kimisi minibüs, giydirilmiş, fotoşoplu resimlerle süslenmiş, fakat ne müzik anlaşılıyor, aksine gürültü şehri işgal ediyor baştan aşağı.

Bir seçim aracı giderken, öbürü arkasından gidiyor, öndekinin sesine baskın çıkmak adına volümü açıyor, vatandaş ne denildiğini anlamadan, içinden geçen ne varsa saydırıyor.

Hayırsa da, şerse de…

Hava kirliliğine gürültü kirliliği de karışınca, yaşam daha da çekilmez hale geliyor.

*

Kimse kimsenin aklını beğenmiyor. Herkes kendini başkasından, ötekinden üstün gösteriyor.

Aslına bakılırsa, sayılı günler kaldı şunun şurasında, vatandaş tercihini vermiş durumda. Buna rağmen adaylar canhıraş çalışmaktan geri durmazken, evi barkı da unuttular. Yemek yemeye zamanları oluyor mu, onu da kendilerine sormak gerek.

Şu var, korkunç bir propaganda süreci işliyor. Zannedersin Türkiye ve Maraş genel seçimlere gidiyor. Yok canım, sadece bizi yönetecek başkanı seçiyoruz. Ama vatandaş hâlâ lider odaklı düşünüyor, lider odaklı oy vermeyi kafasına koyunca, oy vereceği belediye başkan adayının bile ismini bilmeden götürüp partinin liderine basıyor mührü. Basacak yani.

*

Vatandaş birilerine bırakın sarıyı, kırmızı kartı gösterecek ama kime gösterecek, kim oyun dışı kalacak, kim 18 dışından topu kaleye gönderecek, kim zafer naraları atacak, sabredin! Sabret Fırat Başkan, sabret... 

Hani şarkıda diyor ya; Çoğu gitti, azı kaldı. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol