banner1597

Üniversite… Kimi için hayallerin kapısı, kimi için sadece bir diploma. Ne yazık ki bazı insanların zihninde üniversite, bilgiyle birlikte ‘ego’yu da mezun ediyor. Peki, yükseköğretim gerçekten neyi öğretir insana? Tepeden bakmayı mı, makam sahibi olunca küçümsemeyi mi? Yoksa asıl amacı çok daha farklı mı olur?

Gerçek eğitim, insana bilgiden önce insanlığı öğretir. İnsan ilişkilerinde tevazu, saygı ve empati kazandırır. Zira gerçek bilgelik bilmediklerin farkına varmaktır. Kibir ise cehaletin gürültüsü çığlığıdır. Eskilerin deyimiyle; “Okumak cehaleti alır, eşeklik baki kalır”

Üniversite, insanı toplumun farklı kesimleriyle tanıştırmalı; kültürler, fikirler ve bakış acıları karşısında alçakgönüllü olmayı öğretmelidir. Ama bu gün görüyoruz ki bazı mezunlar, aldıkları diplomayı bir “üstünlük belgesi” gibi kullanıyorlar. “Bakın ben yükseköğretim mezunuyum, sen alamazsın gibi tavırlar sergilemek, eğitimin ruhunu öldüren en keskin bıçak.”

*

Ve unutmamalıdır ki emek vermeden alınan her diploma bir eksiklik, bir sıkıntı vardır. Gerçek bilgi sadece ders geçerek değil; araştırarak, çalışarak, sabrederek ve ter dökerek kazanılır. Emeksiz diploma çatısız binaya benzer, görünüşü vardır ama temeli yoktur. Makam, mevki, unvan… Bunlar gelip geçicidir. Ama insanlık, ömür boyu taşınan bir değerdir.   

 Üniversite, insana el uzatmayı, insan ayırt etmemeyi, bilgiyle beraber gönül de büyütmeyi öğretiyor anlayan.  Çünkü insan, diplomayla değil, davranışlarıyla “okumuş” sayılır.  

 Unutmayın: Diploma cebinizde taşıdığınız bir kağıttır, insanlık ise yüreğinizde taşıdığınız bir değerdir. Ve bu değeri üniversite değil, emek, ahlak ve vicdan verir. Diploma kapı acar, karakter yol acar…

Bilginiz yolunuzu, ahlakınız yönünüzü belirlesin…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol