Gurbetteki sevgiliye, asker oğlana, anne-babaya yazılır, üzeri pullanır, talep, istekten önce selam ve sevgi muhabbeti başlar, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpülür, sonra meseleye gelinirdi.

Giderdin PTT’ye atardın, kaç günde giderdi Allah bilir, gönderen de alan da mutlu olurdu.

Sevenler arasındaki mesafeyi kısaltır, hasret ve özlem şarkıları çalardı.

Şimdi iletişim araçları sayısı artınca, ne zaman kaldı arada, ne pul, ne PTT. Yaz ve gönder. Diğer sosyal medya iletişim araçları da çoğalınca, yazmak eziyet değil, işkence değil, eğlenceye dönüştü.

*

Neyse meselemiz bu değil. Mesele kadirşinas dost Mustafa Buluntu… 

Özellikle depremden sonra tahammül sınırlarımız zorlansa da yine de yapıdan ve karakterden kaynaklanan kalenderlik sayesinde olsa gerek, birini eleştirseniz bile size gülümseyerek bakan, telefonlarınıza çıkan, hiçbir şey okumamış, duymamış ve olmamış gibi davranıp sıcak bakışları ile ‘merhaba, nasılsın!’ diyen nadir insan çıkar.

Bu nadir kimselerden biri de Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Buluntu.

*

Eleştiri kültürünü özümsemiş, eleştiriye mesafeli ve saygılı olmuş bu güzel insanı en çok eleştirenlerden birisi olsam da, onun bendeki yeri ayrı.

Sevecendir,

Kızdığını, öfkelendiğini, bağırıp çağırdığını, surat sallandırdığını, yüzünü ekşittiğini ve tavır aldığını ne duydum, ne gördüm. Onun bu uysal, bu tahammüle dayalı, gülümseyerek geçtiği eleştirileri ciddiye almadığını düşündüğüm çok olsa da, senelere dayanan dostluğumuzun hatırına olsa gerek, bazen yazdıklarımdan utandığım bile olur.

Ondaki sabra bak, tahammüle bak!

*

Hakaret içermese de eleştirilerden rahatsız olduğunu hissetsem de kendi kendime kızdığım, ‘Yahu sen ne diyorsun, ne yazıyorsun, adamdaki sıcak, samimi tavra bak!’ özeleştiri ve empati yanında ‘inşallah beni gördüğünde fırça çekmez!’ diye çok kaygılandığım günler olmuştur.

Ama yok, bir insan yedisinde neyse yetmişinde de o olurmuş. Değiştiremezsiniz sevgili başkanımı.

Tevazu sahibi, kalender, hoşgörülü, beyefendi.

Bu kadar yağlama yıkamadan sonra gelelim asıl meseleye. Geçenlerde bir yazım üzerine de sevgili Ticaret Borsası Başkanı sevgili kardeşim Mustafa Narlı basın açıklaması yapmıştı akşamüzeri, makamında.

Birkaç gün önce de kıymetli başkanım Buluntu,

Kahramanmaraş’ın 2023 yılı ihracatının 1 Milyar 20 Milyon 484 dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, ‘Asrın felaketi ve uluslararası pazardaki zorluklar karşısında verdikleri mücadeleden dolayı tüm sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı ve çalışanlarımızı yürekten k

utluyor, teşekkür ediyorum.’ demişti.

*

Yazıda sizleri rakama boğmayacağım.

Sevgili başkanım, adaşın gibi, yani Mustafa Narlı gibi sen de basın toplantısı yapsan, gazeteci arkadaşların sorularını cevaplandırsan, iki hanek etsen, iki muhabbet, iki sohbet etsen, fena mı olur.

Ara notu; (Perşembe günü öğleyin Şairler Tepesindeyiz)

Yoksa abin izin vermez mi?

Geç bunları, aş bunları, kır kabukları, kır zincirleri.

Biz kuşkusuz üreten, istihdam sağlayan, ihracatı ile ülkemize, şehrimize katma değer sağlayan sanayi ve iş dünyasını, patronlarını tebrik ediyoruz.

Tuttukları altın olsun. Olsun da senin de bize bir basın toplantısı borcun olsun! Borç ödemekle bitermiş!

Selam ve sevgilerimle…

NOT: Bu yazı 15 gün önce yazılmıştı.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol