Ne yapacaklar, süs olsun diye herhalde evin en nezih köşesine getirip oturtacaklar değiller. Nihayetinde inek yani, süs biberi değil. Süt vermiyorsa, süs biberi olmaya da hakkı yok ineklerin!

Öyle inekler gördüm ki, hem süt vermiyor, hem yan gelip yatıyor, hem de sahipleri tarafından el üstünde tutuluyor. Oysa biz ineklerin sütünden, etinden, derisinden ve bilumum yerlerinden istifade ederdik, öyle gördük, öyle bildik.

O süt vermeyen inekler de sahiplerine karşı mahcup olur, bir köşeye çekilir, kaderini beklerdi.

Neydi o? Kesilmek!

*

Süt vermeyen ineği uzun süre besleyecek değilsiniz herhalde!

Durdukça size sıkıntı. Bakımı öyle, beslemesi öyle! Samanı bile ithal ederken, otlatacak mera da kalmadı, hepsi gitti bir yerlere, birilerine. Bizim ineklerin yiyeceği ot da kalmadı. Dışarıdan alıp getirdiğin yem de pahalı, eee, ne yapacaksın bu durumda, mecburen ya elin mahkûm beslemeye devam edeceksin ya satacaksın, ya da kesip afiyetle yiyeceksin!

Artık bir ineği nasıl yersiniz, onu da siz düşünün! Hepsi bir tarafa şöyle bol baharatlı bir sucuk da fena gitmez yani.

*

Eskiden öyle değildi, ne olduysa sonradan oldu! Süt verdiği için bakımından kimse yorulmaz, rahatsız olmazdı. Üstelik yem kaygısı, sıkıntısı da yoktu, bırakırdın dışarı, karnını doyururdu hayvan! Belki zahmetliydi ama getirisi de vardı, getirisi zahmetin üzerini örtüyor, kapatıyordu.

Şimdi sabır taşı da çatlayınca, bakım da zorlanınca, üstelik bakım maliyetleri de arttıkça arttı, bakmak, beslemek külfet haline geldi. Eski yaşam alışkanlıkları da değişince üstelik, evde, şehirde inek beslemek işkenceye dönüştü.

*

Kurban bayramlarında inekleri, pardon deli danaları zapt etmek zor. Gazetelerde, televizyonlarda haberlerini okudunuz, iplerini kırıp kaçıyorlar, sahiplerine zor anlar yaşatıyorlar, birilerinin de canına, dükkânlarına, malına zarar verdikleri gibi, sahiplerinin burnundan getiriyorlar.

Vay inek vay!

Dayanacak gücünüz kalmıyor.

Acımıyorsunuz, karnında yavrusu olmasına rağmen kesime gönderiyorsunuz. İnek para etmiyor sağ iken, kasaba gidince, eti de durdurabilmek mümkün değil, her gün üzerine üzerine koyuyor, pahalanıyor, kim bakacak ineğe.

Ayrıca, şimdiki iniklerde anlayış da yok. Be inek, süt vermiyorsun, bari rahat  dur! İnsanın, eski günlerin özlemi adına, ‘nerede o eski inekler!’ diyesi geliyor ama devir o devir değil.

*

Demem o ki, süt vermiyorsa, bakımı da zor ise, her geçen gün konu komşunun şikâyetlerine maruz kalıyorsanız, (pis kokusundan) çıkarın elden gitsin!

Çünkü inekler de inekliğini bilmiyor artık!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol