banner1482
Öne Çıkanlar PAZAR GÜNÜ DANANIN KUYRUĞU KOPUYOR PAZARCIK MESLEK YÜKSEKOKULU MEZUNİYET TÖRENİ TÜRK ÇİFTÇİSİNE HİZMETTE ASIRLIK MARKA TÜRKÜLERLE YOLDAŞIZ OZANLARLA GARDAŞIZ TÜNELLER YOĞUN BAKIMA ALINDI

Bu haber kez okundu.

MÜTEVAZI KADRO İLE GELEN ŞAMPİYONLUK
 Türkoğlu Belediyespor; uzun yıllardır amatör kümenin asansör takımlarından biriydi.  İl merkezine en yakın ilçe konumunda olan ve bu haliyle ve özellikle Kahramanmaraş’ın gösterdiği gelişimi ile il merkezinin ‘uzaktaki’ bir mahallesi konumunda olan Türkoğlu’nda belediye yönetimi ‘paralı-pullu’ takımlara karşı çıktığı için son yıllarda adeta ‘var olma’ savaşı verdi.

İki sezon önce, Büyükler Ligi İkinci Küme’de ‘maçlara çıkıp çıkmayacağı’ bile belli olmayan; hatta çıktığı ilk maçta aldığı 3-2’lik yenilginin ardından ‘bir daha maçlara gelmez’ gözüyle bakılan Türkoğlu Belediyespor, oluşturduğu mütevazi kadro ile tüm kamuoyunu yanıltan bir sonuca, önceki gün imza attı.

İki sezon önce çıktığı Büyükler Ligi Birinci Küme’de geçen sezon tutunan Türkoğlu ekibi, geçen sezondan bu yana devam eden yapılanmasının meyvelerini de toplamaya başladı. İlçe belediye başkanı Avukat Mustafa Taşhan, ‘Dışardan para ile oynayan futbolcu istemiyorum. Kendi gençlerimize fırsat verecekseniz, destek olurum…’ demişti.

Nitekim, Veli Sarı başkanlığında yönetim de bu konuda mesajı aldı ve gerekeni yapmaya başladı. Geçen sezon oluşturulan genç kadro tecrübe kazandıkça, başlarındaki hocaların verdiklerini almaya başladıkça yeni bir jenerasyon da oluşturulmaya başlandı. Kahramanmaraş futbolunun ‘çirkef’ ve ‘kaşarlanmış’ isimleri artık, tarih sahnesindeki yerlerini de yavaş yavaş almaya başlayacaklar hiç kuşkusuz…

14 haftalık maratonda Büyükler Ligi Birinci Küme B Grubunda; Sakaryaspor ve Afşin Belediyespor gibi iki güçlü takımı geride bırakmayı başaran Mavi-beyazlı ekip; 14 maçın 13’ünden sahada galibiyetle ayrıldı. Grup maçlarında bir kez yenilen Türkoğlu Belediyespor’un bu maçta da kendini sıkmadığı izleyenler tarafından not edilmişti. Çünkü, grup şampiyonluğuna ramak vardı ve sakatlık ya da cezalı olunmamalıydı. Bu yüzden, o maçı ‘es’ geçmişti.

Yine aynı süreçte A Grubunda ise Pazarcıkspor, ipi göğüslemişti geçen haftalarda. Gruptaki en güçlü takımlardan biri olan Şekeroba Belediyespor’un ‘sürpriz’ Kümbetspor yenilgisi ardından ligden çekilmesi ile adeta rakipsiz kalan Yeşil-beyazlılar, son maçlarını da ‘antrenman’ ve ‘çift kale’ görüntüsünde oynamıştı. Kahramanmaraş futbolunun en tecrübeli isimleri kadrodaydı ve grup şampiyonluğu da Pazarcık için ‘sürpriz’ sayılmazdı.

FİNALİN ANALİZİ

Bu iki takım; yani A Grubu birincisi Pazarcıkspor ile B Grubu birincisi Türkoğlu Belediyespor, Pazar günü Kahramanmaraş’ta amatörlerin mabedi olarak kabul edilen Batıpark Futbol Sahasında karşı karşıya geldiler. İki takımın da taraftarları tribündeki yerlerini alırken, bu görüntü 1980’li yılların ikinci yarısında yaşanan Kahramanmaraşspor’un şampiyonluk yarışındaki tabloyu oluşturuyordu. Ben deyim bin, siz deyin 2 bin seyirci… Maç boyunca iki takıma da moral motivasyon oldular.

Müsabaka için İl Hakem Kurulu, tek ulusal hakemimiz olan Ali Karadutlu’ya görev vermişti. Ali, babası Osman Karadutlu, amcazadeleri Sait (Sabit) Karadutlu ve Mehmet Karadutlu’dan sonra yeni nesil Karadutlu olarak sahalarımızda o yükü taşıyordu. Başarılıydı da ve bu başarısı ile de ulusal klasmana kadar yükselmeyi başardı. Kıskançlıklar, önünü kesmeye çalışmalar olsa da Yaradan, Ali’nin ‘gönlünü’ ve ‘sevenlerinin duası’na karşılık onu buralara taşıdı.

Ali Karadutlu’nun bu maçta yardımcılıklarını da yine genç ve gelecek vaat eden ulusal yardımcı hakemlerimizden iki eğitimci Fatih Eskalen ile Kürşat Reyanlıoğlu yaptı. Kurul, bu maç için bir de dördüncü hakem olarak da bölgesel yardımcı hakem olarak klasmanda bulunan polis memuru Mehmet Dağdeviren’i görevlendirdi. Kurul, aslında amatör maçlarda 4 görevlendirmiyor, sadece kritik maçlarda böyle bir karar alıyordu. Ki, bu da bu maç için en uygun karardı.

Müsabakaya iki takım da temkinli başladı. Al gülüm, ver gülüm ile geçen ilk dakikaların ardından iki takımda üstünlük kurma çabasını, oyuna hakim olma gayretini elden bırakmadılar. Savunmalarında açık vermeden, hücumda organize ataklar yapmaya başladılar. Önce Türkoğlu ekibi, sonra Pazarcık ekibi tehlikeli oldular. Bu tehlikeli ataklar, tribünleri de bir anda coşturdu. Tribünlerde Pazarcık Kaymakamı, Belediye Başkanı ve protokolden bazı isimler vardı. Türkoğlu Belediye Başkanı da maçtaydı. İlk yarı golsüz sona erdi. İki takımın da bu hali ile gol bulması zor görünüyordu. Nitekim, maçtaki otoriteler de bu duruma dikkat çekiyordu.


ÖNCE TÜRKOĞLU

İkinci yarıya artık takımlar ‘eteklerindeki taşı’ dökerek başladılar. Daha tecrübeli olan Pazarcık temsilcisi bir türlü organize olamazken; Türkoğlu temsilcisi ise topa daha çok sahip olup rakibinin savunmadaki zaaflarını gözetler hale geldi. İkinci yarının hemen başında yani 49’uncu dakikada gelişen bir Türkoğlu atağında Pazarcıkspor kale sahasında içinde oluşan bir karambolda topun kaleciden sekmesini fırsat bilen Mustafa Göl, takımını 1-0 öne geçirdi.

Kalecinin büyük hatası ile mağlup duruma düşen Pazarcıkspor, ‘pabucun pahalı’ olduğunun farkına varmış olmalı ki, ataklarında daha organize olmaya başladı. Bunun karşılığını da 60. Dakikada Pehlül ile buldu ve golcü futbolcu skoru 1-1’e getirdi. Pazarcıkspor’un atakları o kadar yoğunluk kazanmaya başladı ki, üst üste gelişen ataklar Türkoğlu savunmasını bunalttı. Bunun sonucunda da genç futbolcu Alpay, bir anlık sinilenmesini çok pahalı ödedi ve bu önemli maçta arkadaşlarını 10 kişi bıraktı.

İbrenin iyiden iyice Pazarcık lehine dönüşmeye başladığı son yarım saatte, tecrübe işe yaramadı. Çünkü, o tecrübeyi sahada organize edecek, onların tecrübesini üstünlüğe çevirecek bir kulübe yoktu, Pazarcık’ta… Saha içinde de o kapasitede bir lider eksikliği görüldü. Ataklar gelişigüzelleşmeye, şuursuzlaşmaya başladı. Türkoğlu, ele geçirdiği fırsatları gole çevirse maçı 90 dakikada bitirecekti ama olmadı. Temkini de elden bırakmadı. Direndi.

Normal süre 1-1 tamamlandığında, tribünlerde herkes ‘Pazarcıkspor artık işi bitirir’ demeye başladı. Çünkü, Pazarcık’ta bu teşhisi koyduracak o kadar çok tecrübeli futbolcu vardı ki; Ömer Gök, Sefa Çınarlıdere, Mehmet Köse, Ali Özer, Ali Salman, Erdil Çakıcı, Mehmet Bekçi hemen ilk akla gelenlerdi. Ancak evdeki hesap çarşıya hiç uymadı. Uzatmanın ilk 15 dakikası aynı eşitlikte bitti.

İkinci 15 dakika “aynı eşitlikte biter” düşüncesi oluşurken, dakikalar 120’yi gösteriyordu. O anda gelişen bir kontra atakta Türkoğlu Belediyespor’dan İlker, bir anda kaleci ile karşı karşıya kaldı ve şampiyonluğa imza attı:  Pazarcıkspor 1-Türkoğlu Belediyespor 2. Bu bir mucizeydi sanki, tecrübeli ve parayla oynayanlar, mütevazi kadroya yenik düşmüşlerdi.


YAKIŞMADI SİZLERE…

Golün ardından kısa bir kargaşa yaşandı. Hakem Ali Karadutlu, tecrübesi ile kargaşayı bertaraf etti ve oyunun yeniden başlaması için santrayı yaptırdı. 15, 30 saniye derken maç bitti. Bitmez olaydı. Ali o düdüğü çalmasaydı. Gerçi Ali’nin suçu değil ama işte, bu söz söyleniyor.

Pazarcık yedek kulübesindeki birkaç futbolcu başta olmak üzere ve o formayı giyen saha içindeki bazı futbolcular, yönlerini Türkoğlu Belediyesporlu futbolculara çevirdiler. Tekmeler, tokatlar havada uçuştu. Türkoğlulu sporcuyu tel örgülere sıkıştırıp darp edenler oldu. Saha içinde görev yapan ve sayıları 3-5’i geçmeyen polis yetersiz kaldı. Vurulan tekmelerin, uçuşan tekmelerin haddi hesabı yoktu o anda. Hakem, olayları bir yandan gözlerken bir yandan da soyunma odasının yolunu tuttu.

Maç oynanmadan kendilerini şampiyon görenler, şampiyonluk için amatörler için dudak uçurtan prim vaadi alanlar sonunda hedefine ulaşamayınca birden saldırganlaştılar. Suç Pazarcıkspor Kulübü’nün değil, suç Pazarcık taraftarlarının değil, suç kendini bilmez ve o formaya hiçbir zaman yakışmayacak ‘sicili bozuk’ saldırganlar. Bir anda bombanın fitilini çektiler adeta ve ortalık Kel Ali’nin bağına döndü. Sonrasında da ayıkla pirincin taşını. Kafasından yaralanan futbolcular, elinden yaralanan polis memurları…

VE KUPALARI DA VERİLDİ

Ortalığın sakinleştirilip, Pazarcıksporlu futbolcuların soyunma odasına gitmesinin ardından tarihinde ilk kez il şampiyonu olan Türkoğlu Belediyespor’a şampiyonluk kupası, Türkiye Futbol Federasyonu İl Temsilcisi A. Baki Kale ile Türkoğlu Belediye Başkanı Mustafa Taşhan tarafından birlikte verildi. Futbolcular da, az önceki kargaşayı unutup doya doya şampiyonluk sevincini yaşadılar.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol