banner1483

Dayatma da olsa, kimsenin kimseye baskı uygulaması, tahakkümde bulunması, orantısız baskılarla fikirlerine, eylemlerine, düşüncelerine müdahale edilmesi kabul edilemez!

Kimsenin tuttuğum takımı tutmasını isteyemem, tavsiye dahi edemem. Hakkım yok buna, haddim de değil.

Kimsenin benim gibi düşünmesini, gönül ve oy verdiğim parti ile iltisaklı olmasını bekleyemem. Hakkım yok, haddim de.

Madem demokrasiye inanıyoruz, madem özgür ifadeye, düşünceye saygı duyuyoruz, o halde, sizin gibi olmamı beklemeyin benden!

Kimi severim, kime kin kusarım, kime saygı duyarım, kimden nefret ederim, bu benim tasarrufum, her hareketim, her cümlem beni bağlar!

Attığım adıma dikkat ederim, ağzımdan çıkanı kulağım duyacak şekilde ifadeye çalışırım.

Kimsenin ayağına pranga olmak gibi niyet taşımadım.

Kimsenin de ne aşıma, ne işime, ne de vicdanımla baş başa kalacağım andaki oy’uma karışmasını istemem! Oy benim namusum, özel yaşam benim kutsalım. Sevabı ile günahı ile bana ait! Bedelini de ben ödeyeceksem hele hele…

Ne seni, ne ötekini ilgilendirir!

*

Bu cümleden yola çıkarak, karakterine, özgüvenine ve cesaretine saygı duyduğum, hayran olduğum genç bir delikanlı var şehrimizde.

Muhammed Eliaçık…

O’nu cesur yürek dizisindeki karaktere benzetiyorum. Eyvallahız konuşan, özgürce fikirlerini beyan etmekten çekinmeyen, söyleyeceğini dudağından esirgemeyen, ama kelimelerin, cümlelerin nereye varacağını çok iyi kestirebilen, mert, o kadar da insancıl yanı ile toplumun kısa sürede bağrına bastığı TÜMKİAD Başkanı sevgili Muhammed Eliaçık, soyadı gibi yüreğini, sofrasını da dostlarına açan bir isim.

Söyledikleri ile yaptıkları ile bedel ödemeye de hazır üstelik!

*

Yukarıdaki satırlara neden gerek duyduğuma gelince… Sayfasında, aşağıda okuyacağınız cümleler ilişti gözüme. Her biri veciz söz kıvamındaki bu düşünceler, bu duygu seli, bence dikkate alınmalı, bir tarafa not edilmeli, yaşam biçimi olarak kabul edilmeli.

Buyurun, okuyun o satırları…

“Bu hayatta iki şeyi asla affetmem. Birisi ihanet diğeri şahsi menfaati için gücün karşısında ezileni!

Bir insan eğer dik yürüyüşünden taviz vermezse kısa vadede belki kaybetmiş görünebilir ama uzun vadede kazanan olacaktır. Eğer bir insan dik yürümez ise kalıptan kalıba şekil alır, birilerinin koltuk değneği olursa kısa vadede kazanmış olur ama uzun vadede hüsrana uğrar.

Bu yüzden günü kurtarmak adına hiç bir oluşumun içinde ve hareketin içinde olmadım, olmayacağımda. Kim ne konuşursa konuşsun ama şunu unutmasın; “SİZİN GİBİ DEĞİLİM”

*

O bakımdan diyorum ki sevgili Eliaçık, yorma kendini, insanları memnun etmek zor. Sussan dilsiz, konuşsan arsız sayarlar, kusurların bin türlüsünü yaparlar da, konu sen olunca, hep mükemmeli ararlar!

*

Ne derseniz kıymetli okurlarım, aynı kanıda mısınız, yoksa siz farklı mı düşünüyorsunuz. Her hareketi, her cümlesi ile örnek alınacak bu delikanlı için gelecek çok farklı olacak ve gelecek O’ndan söz edecek!

Ne zaman diyorsanız, beklemenizi tavsiye ederim.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol