Aksu Çayı zehir akmayı sürdürürken, Sır barajını kırmızıya, maviye boyayan işletmeler arıtma sistemini gece boca ederken, mezbahaneler boş mu duruyor sanıyorsunuz.

Özellikle Adana yolu üzerindeki boyahaneler, mezbahaneler her geçen gün Sır Barajının rengini koyulaştırıyor, giden dâhil, gelen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü seyrediyor.

Kan, tüm hayvan atıkları barajda.

İşletmeler de öyle. Özellikle kumaş boya fabrikaları… Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı sevgili Mustafa Buluntu, boyahaneleri ayrı bir alanda tutarsa, çevre kirliliği açısından bu şehir onun heykelini diker.

Çevre, doğa ve sularımız da kirlenmekten kurtulur.

Mezbahaneler ve boyahaneler… Ceza yazacak olsan, memuru kapıdan içeri sokmazlar. Ayda 20 bin lira maaş alan memur, sanayide 20 bin lira kazanan işletmenin kapısından içeri adım atsın, ertesi günü işinden olur!

Hastanın ateşini düşüremeyen doktor ne yapar, elindeki derce ile oyalanır, vakit geçirir!

*

Bir araç hızlı giderse, hele hele yokuş aşağı inerken bir de freni tutmuyorsa, ya duvara toslayacak, ya kaldırımdaki ağaçlara. Hem canlılara, hem çevreye zarar vererek.

Hani büyükler söyler ya, ‘hızlı giden atın boku seyrek düşer!’

Mesleğiniz, hobileriniz, tutkularınız ne olursa olsun, hızlı giden atın başına vururlar bu şehirde. Fakat öyle zamanlar, öyle anlar oluyor ki, kendimizi tutamıyor, o günkü ruh halimizle belki de çok sevdiklerimizi kırabiliyor, incitiyoruz.

*

Sır Barajı değil sadece, diğer barajlarımızın kirlenmesini, lağıma dönüşmesini önleyin! Su kenarlarına gidin, bırakın içmeyi, çorabınızı bile yıkamaya yanaşmayacağınız ve lağıma dönen su kenarında elinizi bile yıkamaktan imtina edeceksiniz. Suların kirlenmesi ile ilgili tehlike her geçen gün büyüyor. Çocuklarımıza, torunlarımıza sağlıklı bir gelecek için daha neyi bekliyorsunuz!

Çevre kirleniyor, doğa kirleniyor, yetkililer seyrediyor.

Yaza yaza, söyleye söyleye dilimizde tüy bitti, Aksu Çayını zehir olmaktan kurtarın!

Yılan hikâyesi desem yılan bile alınacak hale geldi, havaalanımızın ILS cihazını artık yerine takın ve uçak seferlerimizi iptal olmaktan kurtarın!

Zor duruma düşen, ödeme güçlüğü çeken, borçlarından dolayı iflasın eşiğine gelen sanayici ve işadamlarının malına çökmek yerine, onların yeniden ayağa kalkması, üretim yapması, borçlarını ödeyebilmesi için hareket edip, koordinasyon sağlayın ve dışarı gitmek zorunda kalan yatırımcılara mani olun.

Yatırımcılarımız dışarı kaçmasın! Şehir milliyetçisiyiz diyorsunuz, abi diyorsunuz, abilik yapmaktan acizsiniz!

*

Devam edeyim mi? Peki, Türkoğlu’ndaki Lojistik Merkezi ölü yatırım olarak duruyor. Üretimin ihracında, sevkinde ve gideceği limana güvenle üstelik de zamanında, daha seri bir şekilde ulaşmasını sağlayacak Lojistik Merkezin güçlendirilmesini sağlayın, hayata geçirin, ölü yatırım olmasının önündeki engelleri kaldırın!

Türkoğlu ile Nurdağı arasına sıcak asfalt dökülecekti. Senelerdir aynı hikâye ile oyaladınız bizleri. Karayolları Bölge Müdürlüğü ise yetkilisi, sorumlusu, irtibata geçip, bu ticari anlamda önemli bir geleceğe haiz yolun sıcak asfaltını döktürün!

Doğukent’ten başlayıp Çağlayancerit’e kadar gidecek 14 kilometrelik yolun ihalesi yapılmıştı. Yol yapımı ne aşamada, çıkıp bir açıklama yapın! Bu yol üzerinden siyaset yapıp hiçbir şey yapmayanları da deşifre edin, bize günümüzü göstereceğini söyleyip, insanlara çile çektirip, karanlığa sevk eden, kendileri güneşte kalanları da millet, vatandaş, seçmen kitlesi öğrensin!

*

Hani müjde verir gibi bize gün gösterecektiniz.

Bize umutlar vaat etmiştiniz. Sözünüzde durun!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol