banner1572

Bakın bu şehrin tonlarca sorunu var. Var da, bereket versin dirayetli, feraset sahibi, memleket sever, dürüst, kendini şehre adamış bir Büyükşehir Belediye Başkanı var da, kafamız rahat.

Yoksa işi çapsız, özgül ağırlıktan yoksun, karekökü sıfır siyasetçilere bırakırsak, onlardan medet umarsak yandı gülüm keten helva!

Şehir toparlanıyor, her taraf şantiye alanı gibi. İnsanlar umutlu, beklentilerinin karşılıksız çıkmayacağının farkındalar.

Gönül adamı, vatandaşa verdiği sözleri tek tek yerine getirme çabası içinde olan Başkan Fırat Görgel, şehri ayağa kaldırmak, insanların yaşam kalitesini artırabilmek için verdiği sözleri tutmak bir yana, gönüllere dokunmak adına o ‘seni çok seviyorum!’ diyen kız çocuğuna verdiği sözü yerine getirip, evlerine gidip elinden kahve içmesi var ya, adamın önde gideni dedirtecek güzellikte.

Sonra makamına gelen çiçekleri yeni evleriyle tanışan ailelere göndermesi, ihale ve meclis toplantılarını canlı yayınlatması, şeffaf ve dürüstlüğün sembolü haline gelen başkan sıfatını fazlasıyla hak ederken, herkes, hepimiz ona destek olmalıyız!

Şehrimiz için, geleceğimiz için, çocuklarımız için, insanlığın selameti, huzuru için… Hep birlikte, dua ile el ele…

*

Yazıdaki başlığa gelecek olursam…

Sakın ha, kimseyi, hele hele siyasetle uğraşan birilerini anlamaya çalışmayın! Nafile çaba içine düşer, hayal kırıklığı yaşarsınız. Strese girer, travma geçirirsiniz! Kafanız rahat etsin istiyorsanız, huzurum bozulmasın diyorsanız siyasileri anlamaya heveslenmeyin! Doktorların tavsiyesinde olduğu gibi, kendi hallerine bırakın, ne yerlerse yesinler!

Hatta mümkünse yakınlarınızı uyarın, araya set çeksinler, duvar örsünler!

Görmedim, duymadım, tanımıyorum deyip çıksınlar işin içinden!

*

Bizim Ökkeş açık bir alanda gezerken bir sihirli lamba bulur. Dokunur ve lambadan  cin çıkar. Cin de bizim Ökkeş’e sorar; “Dile benden ne dilersen!”

Adam dileğinin yerine geleceğinden emin, “Peki, bana bir otoban yapmanı istiyorum. Evimin önünden başlayıp ay’a uzanan giden otoban! Hafta sonları gidip tatil yapmak isterim!”

Cin hiddetlenmiş, “Manyak mısın lan, bu ne biçim dilek. Daha mantıklı, tutarlı, yapabileceğim bir dilekte bulun!” demiş.

Ökkeş herkes gibi siyaseti severmiş, anlarmış bu işlerden biraz; “Tamam, o zaman bana siyasetçileri anlama yeteneği ver! Onları yakından tanımak istiyorum!” dileğinde bulunmuş.

Cin, birkaç kez yutkunmuş, sonra Ökkeş’e dönerek; “Ede otoban kaç şeritli olsun!” demiş.

*

Sakın ha, siz siz olun adının önünde başkan yazan ve siyasetçi geçinen, bu işin rantına daha çok meyleden kim varsa, siyasi partilerin il ve ilçe başkanlarını, milletvekillerini anlamaya çalışmayın, kendinizi yormayın, başınıza iş açarsınız. Tadınız kaçar, huzurunuz kaçar, maazallah yuvanız bile yıkılabilir.

Vazgeçin bu sevdadan. Siyasileri kim anlamış ki siz anlayasınız! Hele hele milletvekillerini, (en çok da kaşarlanmış olanlarını) hele hele partilerin il ve ilçe başkanlarını, meclis üyelerini vs…

Sakın ha!

*

Hadi bir fıkra daha anlatayım da neşeniz yerine gelsin! Keyif çatın biraz!

Kadın, gece yarısı yanından kaybolan kocasını bulmak için kalkar, evinde içinde aramadık yer bulamaz, sonunda bakar ki bodrumdan sesler geliyor aşağıya iner, kocasını dizleri üstünde çökmüş ve duvara dönmüş olarak hüngür hüngür ağlarken bulur.

Korku ve kaygı dolu sözlerle sorar, “Kocacığım neyin var, ne oldu, niye buradasın!”

Kocası; “Hatırlamıyor musun. Baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu, ‘ya kızımla evlenirsin ya da 20 yıl hapis yatarsın!’ demişti.”

Kadın, “Eeee, ne var bunda bak, evliyiz işte”

Adam ağlamayı keser, buruk ve kırık biri sesle, “Öyle deme, bugün hapisten çıkmış olacaktım!” der.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1413

banner1560

banner1574

banner1575