Her daim diyorum ya, bir insanı anlamak, anlatmak için yaşamak gerekiyor. Biriyle sofrada oturmadıktan, bİr dost ortamında bulunmadıktan, bir yolculukta beraber olmadıktan sonra, o insan hakkında verilecek hüküm, karar kişileri her zaman mahcup ettiği bir tarafa, yanıltmıştır da.

Öyle zamanlar olur ki, tanımadan, bilmeden biri hakkında yaptığınız yorum, karşılaştığınızda kaldırım değiştirmenize sebep olur ki, bunun da ne arkadaşlıklarla, ne dostluklarla alakası var.

Şayet birini tanıdığınızı zannedip, hakkında ulu orta yorum, eleştiri yaparsanız, bu sizi başka mecralara taşır, ortada ne samimiyet bırakır, ne güven. Zaten biz toplum olarak, ki bunu en çok siyasiler için söyleyebilirim, güven ve samimiyet testine tabi tutsanız, yalan makinası bile ‘imdaaat, kurtarın!’ diye avazı çıktığı kadar bağırır.

*

Sezen Büker...

Aslen Malatya’lı. Ama senelerdir bu şehrin havasını soluyup, suyunu içenlerden, geleneğini sürdürüp kendini insanlara, insanlığa birini adres göster derseniz, size Sezen Büker’i tarif eder, adres gösteririm.

Dost bağına bahanesiz girilmiyor. İYİ Partide siyaset yaptığı zamanlarda tanıdım kendisini.

İyi ki tanımışım, iyi ki telefonuma numarasını kaydetmişim diyebileceğim kadim dostlardan birisidir Sezen Hanım!

Buram buram samimiyet kokan ve etrafına güven veren birisidir Sezen Hanım!

Zaman ve yer tanımadan, düşünmeden, insanlara yardım eden, bunu depremde daha çok hayata geçiren vefakâr kadındır Sezen Hanım!

Kitabını yazmasına gerek yok, para her kapıyı açar mı, eyvallah! Lakin paranın yeri geldiğinde bir kıymeti harbiyesinin olmadığını bile bile darda kalana yardım elini uzatan, insanlığın kitabını yazan kadındır Sezen Hanım!

Yüreğinde insan biriktirmiş, siyaset yapsa da insan odaklı siyasi hayatı benimsemiş, bu bakımdan bir Kerim Yılmaz gibi, bir Ali Öztunç gibi yerel ve ulusal siyasetin hafızası insanlarla çalışmış, kadirşinas bir kadındır Sezen Hanım.

Şimdilik siyaseti elinin tersi ile bir kenara itse de, inandığı, güvendiği iş ortağı, yol ve kader arkadaşı Sibel Kılıç ile emlakçılık mesleğini sürdüren, ekmeğini kazanmaya çalışan, İnandığına, sevdiğine sonuna kadar kefil olabilecek kadar güven ve samimiyet duygusunu vücudunun tüm hücrelerine zekretmiş, insan evladı, müşfik bir annedir Sezen Hanım!

Yeri gelirse fincancı katırlarını ürkütebilecek, yeri ve zamanı gelirse kral çıplak diyebilecek kadar cesur bir kadındır Sezen Hanım!

Vefa’nın İstanbul’da sadece bir semt olmadığını bile bile, vefaya önem veren, yol arkadaşlığının kadir kıymetini bilen, bölüşmeyi, paylaşmayı yaşamının bir parçası haline getiren kadındır Sezen Hanım!

*

Kadın ticarette olduğu kadar siyasette de etkili günümüzde. Her ne kadar geçmişte ‘kadının adı yok!’ denilip kitabı yazılmış olsa da, Sezen Hanım gibi çok kadın vardır içimizde, toplumda.

Toplumun, kararlı, onurlu, toplumu yarınlara hazırlayabilecek yeteneği, plan ve projesi olan, insanların yaşam kalitesi için elini taşın altına koyabilecek, şehri için, ülkesi için herkesle barışık yaşayabilip, gerekirse zeytin dalı uzatabilecek kadar cesur yürek kadınlara ihtiyacı var.

Sezen Hanımda olduğu gibi.

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol