Hani, köylü kadın kocasına olan sevgisini göstermek için sormuş ya, “Gözlerime bak, ne görüyorsun!” Erkek de ne bilsin karısının aklından geçenleri, tek kelime ile cevap vermiş: “çapaaaak!”

Kafa aynı… Mesele kırsalda veya merkezde oturmak, yaşamak, işini idame ettirmek değil. Kafa önemli olan. Zihniyet.

Senin gözlerine bakıyorum, yok yok…

Kin ve nefret saçıyor gözlerin!

Dudaklarından dökülen öfke seli…

Kimbilir daha dilinin altında söylemediğin, söyleyemediğin, belki günü geldiğinde söyleyebileceğin neler var, neler.

Yılan gibisin! Onu sokuyorsun, bunu sokuyorsun!

Herkese korku salarken, bu devran böyle sürüp gider zannediyorsun!

Oysa bu insanlar, bu kadim şehrin evlatları neler gördü, neler. ‘Kimler geldi kimler geçti…’ diyor ya hani Ajda Pekkan! Mezarlığa git, vazgeçilmezlerle dolu. Kimisi efsane idi, kimisi doğruluk-dürüstlük abidesiydi, kimisi iz ve eserler bırakan mükemmel şahsiyetlerdi, kimisi değil, çoğu da insan evladı olarak hatırlanıyor şahsım memleketinde.

*

Dedim ya, kendimi zor tutuyorum. Ama sen burnundan kıl aldırmamaya devam et! Bu kafada gidersen, geç varırsın sılaya!

Tarkan ne diyor şarkısında; ‘Kıl oldum abi’

Gelene kadar kıl olduğunu bilen yoktu şahsım şehrinde. Gelir gelmez kıllık ettin, kıl adamlarla oturup kalktın, onların akıldanesi oldun, ağzı bozuk şarkılara beste yaptın!

Haa, diyorsun ki ben dürüstüm! Elhak doğru! Amenna!

Ama şekerim biz Ulu Cami’ye imam aramadık ki…

*

Aslına bakılırsa sana ucu yanık mektup da göndermedik. Çat kapı sen geldin. Davetsiz misafir gibi…

Başlıktaki şarkı bilenler bilir, İsmail YK’nın. Ey kurban olduğum Allah’ım neler yaratmışsın, neler…

Tamam da, bize garezin mi vardı?

Ne ettik, ne yaptık da bize bu işkenceyi, bu cefayı layık gördün! Sana saygıda, sana inançta kusur mu işledik de bizi cezalandırdın!

Ne günah işledik de böyle kıl insanları başımıza gönderdin, musallat ettin!!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol