Günlerdir yazıyoruz, dilimizde tüy bitti. Ve belki de depreme dair yazılar yazmaktan bıktık, sizler de okumaktan gına geldiniz.

Ama yazmak zorundayız. Bizim de basın camiası olarak borcumuz var bu şehre. Bırakın da onu ödeyelim.

Bir aydır ulusal gazete gelmiyor bu şehre. Enkazlar kaldırılıyor toz duman içinde. Hayat devam etsin, yaşam normale dönsün istiyoruz bu arada. İnsanlar araçlarında, okullarda, camilerde gecelemekten usandı, yoruldu.

*

Ve kendisine mühendis süsü verenler… İnşaat mühendisi, harita mühendisi, bilmem ne mimarları… Hatta yapı denetim firmaları…

Şimdi diploma sahibi olmak kolay. İnşaat mühendisi mi olacaksın, mimar mı, tamam…

Türkiye’de 4 sene beklemene gerek yok, git Ukrayna’ya, git Kıbrıs’a, istersen Avusturya… Özel okullara, bastır parayı, bul karayı hesabı, diploman hazır.

Veli de şişiniyor, çocuğumu yurt dışında okuttum diye… Ne yetiştirdiğini bilmeden.

Bak, aha inşaat mühendisi oldun, aha mimar oldun, aha harita mühendisi oldun! Ne kadar basit. Para var ya o para, gözü kör olsun onun, bütün kapıları açıyor, bize cahil cühela, daha 20 yaşına bile basmadan, tornavida tutmasını bilmeyen, hayatında elinde çimento torbası taşımamış, harçtan – demirden, yapı denetleme firmalarının ne işe yaradığından habersiz, inşaatın i’sinden anlamayanlar gidip mühendis oluyor sözüm ona.

Oluyorlar ve insanların kaderi ile oynuyorlar. Şehirlerin bile. Çok uzağa gitmeyin, nice harita mühendislerimin, nice inşaat mühendislerinin, nice bilmem ne mimarlarının bu şehrin kaderi ile oynadığını bilmeyen mi var sanıyorsunuz. Balık hafızalıyız belki ama, unutmadık bazılarını, unutmayacak, unutturmayacağız!

*

Sonra da katil arıyoruz sağda solda. Ya da toplu mezar kazıcıları. Peki, bu şehrin imarını kimler katletti sorusuna gelecek olursak…

Hırsız, gözünü bir avuç toprak doyursun dediğimiz, egosu şişkin, doyumsuz ve hırsının önüne geçemeyen ve nefsani duygularla bezenmiş belediye başkanları, imara müdürleri, ruhsat müdürleri, belediye meclis üyeleri toplu mezarlar hazırladı, insanları umutlarıyla birlikte katletti.

İnşaat sektörü ile birlikte mantar gibi çoğalan, denetim yapmadan parayı cebine indiren Yapı denetim firmaları katletti. Asıl bu firmaları denetlemeli.

Bu firmaları denetlemeyenler şehrin imarını katletti, toplu mezarların inşaasına göz yumuldu.

Çapsız, malzemeden çalan, insanlara canlı mezar hazırlayan, dini duyguları istismar ederek, ‘Size cennetten evler vaad ediyoruz, 9-10 şiddetindeki depreme dayanıklı konutlarınız olacak!’ diyen yobazlar katletti. Emeklisi, bakkalı, bırakın kendini, çevresine bir hayrı dokunmayan, bu mesleğe dair tecrübesi dahi olmayan, kahve köşelerinde pişpirik oynamaktan gına gelen kültürsüz, gecekondu çocukları ve inşaat budalaları katletti. Çiğköfte ve tavuk dürümü salonu açar gibi inşaat firmaları türedi, ‘yuvanızı yapacağız’ diyenler müteahhit oldu, kat karşılığı aldıkları arsaları bile kılıfına uydurup, belediyelerde adamlarını ayarlayıp, cebini ve banka hesabını şişirip ruhsat alanlar, 5 katın üzerine çıkıntılarla kat sayısını artıranlar, bunlara göz yumanlar katletti.

*

Özellikle seçim dönemlerinde kaçak yapılaşmaya göz yumuldu, neredeyse onay verildi. Gecekondu türü, çarpık yapılaşma için zaman ve zemin açıldı sürekli. Fırsatçılık denilince üzerimize yok. Hangi partiden olursa olsun, kaçak yapılaşma ve düzensiz, ruhsatsız imarlaşma belediyelerin olmazsa olmazı görüldü. Hepsi oy uğruna idi. İmar barışı, imar affı zihniyeti, kaçak yapılaşmayı, hukuksuzluğu, haksızlığı ve kul hakkını beraberinde getirdi. Kaçak yapılaşma ile mücadele edilmedi. Edilmiş gibi gösterildi, bir iki zabıta gönderildi olay yerine, şahsın mekanına, göstermelikti hepsi. Marketlerdeki fiyat denetimi gibi aynen, baktılar, resim çektiler, çıktılar dışarı.

Hava, gazoz hepsi.

*

Şehrin deprem envanteri çıkarılmadı bugüne kadar. Muhtemel deprem anında toplanma alanları inşa edilmedi.

Bir semtte, 5 kat için izin alan müteahhidin yanına, 15 kat dikildi. Niye? Adam partili, adam bizden, adamını gördü, gereğini yaptı, dikti 15 katı. Ruhsat veren, imza atan da memnun, mutlu. Sonrası enkaz ve binlerce ölü. Ya da Ebrar Sitelerinde olduğu gibi, toplu mezarlar.

İmarlaşma konusunda koordinasyon sağlanamadı. Gelen başkanlarkafalarına göre, rantına göre imar planı değişikliğine gitti. Çalıştaylar yapılmadı, yapıldı ise vatandaşa bilgi verilmedi, şehir imar edilirken kamusal alanlar mı, ticari alanlar mı meselesinde öncelik değerlendirilmeye alınmadı.

Bu kafalar bize toplu mezarlar hazırladı, bizi bu para hırsı ile gözü dönmüş soyguncular, hırsızlar katletti!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol