banner1483

Kaç kez şahit olduk, yaşadık. O çocukların Sami Dedelerine bakarken gözlerindeki sevinci burada anlatamam.

Sevgi Allah’tan. O ailelerin, baba özlemiyle yanıp tutuşan çocukların sığınacakları bir liman olarak gördükleri Sami Dede’leri, ki o da çocukları çok seviyor, o bakımdan ilgiye muhtaç çocukların Sami Dedesi olmak da Sami Kervancıoğlu’na hem moral veriyor, hem yüreğindeki insan sevgisini büyütüyor. En büyük tedavi, o çocukların sevgisi, özlemi.

*

Her büyük çocuklarını sever, çocuklar da büyüklerini, özellikle dedelerini… Çocukların yanında dedenin anlamı, sevgisi büyük. Bu sevgiyi büyüten dedenin çocuklara ilgisi, balarını okşaması, yüreğine dokunması, harçlıkları ile sevindirmesi.

Harçlık alan her çocuk büyüklerini sever. Hele bu dedeleri olunca, o harçlığın kıymeti, anlamı daha da büyük olur. Kendimden biliyorum.

Sevgili Sami Kervancıoğlu çocuklara harçlık veriyor mu, vermiyor mu bilmiyorum da, yüreğinde biriktirdiği sevgiyi seviyor, ki en büyük harçlık da bu olsa gerek.

*

Biliyorsunuz, Sami Ustamız, lezzet durağının ilk yolcusu geçtiğimiz aylarda  ciddi bir rahatsızlık yaşadı. Şekerden dolayı. Kendi ifadesiyle direkten döndü. Şimdi çok şükür sağlığına kavuştu, iyileşti, yeniden işinin başına döndü. Sevenleri, özellikle çalışanları patronlarını, usta dedikleri Sami Beyi aralarında görmek onları da heyecanlandırdı, sevindirdi, çalışma şevklerini artırdı.

Yalnız…

*

Burada Sami ustamıza, sevgili Kervancıoğlu’na bir tavsiyem var.

Ustam… Biraz frene bas! Hastalıktan yeni kurtuldun, ara ara kontroller için İstanbul’a, Ankara’lara gitsen de, biraz tehennili hareket etsen iyi olur.

Tamam sosyal medyayı seviyorsun, iyi de kullanıyorsun. Firmanın reklamını yapıyor, tanıtıyorsun. Firmanı tanıtırken şehrimizi de tanıtmana eyvallah. Zaten bunun için sana ‘tanıtım elçisi’ diyorlar.

Kendini çok yoruyorsun. Hastalıktan sonra hızlı dalış yaptın işine, sosyal medyaya. Nazara geliyorsun. Bunu kaç kez söyledim sana.

Kendine zaman ayır, dikkat et! Allah korusun yarın aynı derde duçar kalırsan, ‘Kendisini uyarmıştık, söz tutmadı’ diyecekler.

*

Ustam dediğin kayınpederin Turgut Pekel’e olan sevgini, saygını taşıyan video’yu ben de izledim. Müthiş! Atasına saygısı olmayanın, büyüklerine, mesleğine saygısı olmayanın kendisine saygı beklemesi abesle iştigal iken, o videoyu izlerken ben de çok etkilendim doğrusu.

Sevgili ustam, sayın Sami Kervancıoğlu, seni seviyoruz. Şehit aile çocuklarının sevdiği kadar seviyoruz. Ama bir büyüğün olarak, bir ağabeyin olarak tavsiyemi de sakın göz ardı etme!

Her yerde, her şeyde kendini öne atma! İşinden elini çek demiyoruz, bunu demeye hakkımız da yok, ama biraz frene bas. Çok hızlı gitme! Kendine daha fazla zaman ayır, biraz geri çekil, geri dur!

Bak arkanda gençler var, Mustafa Pekel var, Yaşar Pekel var, Yaşar Kireçci var. Hüseyin, Mustafa ve Enes Koca’lar var. Zıpkın gibi gençler. Taşı versen suyunu çıkartırlar. İşini bilen, işini seven, işine saygı duyan bu gençleri sahaya sür, sen denetleyen ol.

Arkalarında dur yeter!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol