banner1483

Hafta başında, Oda bahçesinde verdiği iftara, mazeretim sebebiyle katılamayınca, ertesi sabah aramıştı.

Tahmin etmiştim. Niçin gelemediğimi soracaktı. Tahminimde yanılmamıştım, telefon açtığımda; “Mehmet abi, iftara gelmedin, gözlerim seni aradı” demişti her zamanki nezaketi ile.

O kalabalıkta, fark edilmem doğrusunu söylemek gerekirse, gururumu okşadı. Teşekkür ettim nezaket timsali, beyefendi insana, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı sayın Şahin Balcıoğlu’na.

Geleneksel hale gelen iftara katılmasam da, kimlerin ne konuştuğundan, kimlerin geldiğinden haberim vardı haliyle.

Kısmetse, seneye inşallah!

*

Ticaret ve Sanayi Odası, bünyesinde yaklaşık 7 bin üyeyi barındıran, hem ticaret erbaplarının, hem de sanayicilerin temsilcisi olan en büyük sivil toplum kuruluşu, sayın Şahin Balcıoğlu da bu kurumun Başkanı sıfatıyla, doğrusunu söylemek gerekirse, güzel işler yapıyor.

Şehirlerin markalaşmasında, gelişmesinde ve kalkınmasında sivil toplum kuruluşlarının önemi büyük. Bu meselede en etkin, en güçlüsü TSO…

Yeterli mi, tabi ki değil. Özellikle üyeler arasında çoğunluğa sahip olan ticaret erbaplarının temsilde yeterli olamadıkları düşüncesini hem KENT KULİSİ canlı yayınlarında, hem de yazılarımızda zikrettik.

Bu konuda birçok üye ve kamuoyu bizlerle hemfikir iken, bütün yollar Ticaret Odası ile Sanayi Odası ayrışmasına çıkıyor. Gaziantep örnek gösteriliyor.

Artık şu Gaziantep takıntısından kurtulmanın zamanı geldi diye düşünürken, biz meseleye, sayın Şahin Balcıoğlu’nun gönül sofrasına çevirelim rotayı.

*

Bu ramazan boyunca hiçbir iftar için yazı yazmadım. Zaten klavyenin başına da bu niyetle geçmiş değilim.

Başkan sayın Balcıoğlu, beyefendi, konuşmalarını şiir tadında, güzellikler manzumesi ile sunan bir şahsiyet. Onu dinlerken mest oluyorsunuz. O’nu dinlerken, merhum Abdürrahim Karakoç’un şiiri aklıma geliyor, “Gönül tezgahında şiir dokudum, iplik iplik nakışında sen varsın!” Ve biz Oda’nın her zikzaklı yokuşunda, madde madde Balcıoğlu’nu arıyoruz, arayacağız!

Tamam da, başkanlığını soruyorsunuz!

Herkes iyi, düzgün olmak zorunda. Yöneticiliği, temsil makamına yakışıp yakışmadığı, üyelerine layık olup olamadığı… İrdelenmesi,  tartışılması gereken mesele bu iken, biz de naçizane olarak bir yorumda bulunmak istedik.

Bir kere, senelerdir, hem de başarı ile kentin en güçlü sivil toplum kuruluşu olan Ticaret ve Sanayi Odasının Meclis başkanlığını yürüten sayın Hanefi Öksüz ile uyumlu bir birliktelikleri var.

Ticaret, toplumsal hareketlilik ve sosyal sorumluluk gereği, sayın Hanefi Öksüz bu şehrin abi’si… Artık bu kanıksandı, tescillendi. Şehre kattığı ekonomik, sosyal, sağlık, kültürel, eğitim vs. gibi değerleri tek tek saymaya gerek duymadan, bu birlikteliğin sanayiciler için hayırlara vesile olacağını, olduğunu belirtmemde yarar var.

*

Değerli meslektaşım sevgili Neşe Yıldızhan yazmıştı. Muhtemelen eylül - ekim ayında Ticaret ve Sanayi Odası seçimi yapılacak. Tabi bu takvimi TOBB belirleyecek. Daha erken de olsa adının bile anılmasını istemekten imtina eden ürkek ve korkaklar  ‘ben de adayım’ diye sağda solda kendi reklamlarını yaparken, kamuoyundaki karşılıklarını teraziye yatırmamışlar olsa gerek, özgül ağırlıkları bile daha şimdiden tartışma konusu olmaya başladı.

‘Reklamımız olsun, havamız olsun, adımız duyulsun, belki ileride lazım olur, kim bilir belki de muhtemel bir seçimde milletvekili aday adayı, ya da milletvekili, belki de bir yere belediye başkanı oluruz!’ avuntusu ve kuruntusu ile yaşayanların cesaretsizlikleri gözlemlenmiyor değil.

İnsanlar herkesin, her şeyin farkında artık! Kaldı ki günümüzde insanlar, ister siyasetçi, ister ticaret erbabı, ister sanayici, ister gazeteci olsun, artık büyük harflerle konuşmaktan ve yazmaktan imtina etmezken, o isimleri burada zikretmenin manası yok.

Ne zaman çıkarlar er meydanına, ne zaman harbiden; ‘biz de bu yarışta varız’ açıklaması yaparlar, o zaman biz de bize düşeni yaparız!

*

Daha bitmedi. Gönül sofrası yer sofrası kadar zengin Başkan sayın Balcıoğlu Ticaret ve Sanayi Odasına yakışan bir isim. Tecrübesi, donanımı, şahsiyeti, kurumsal kimlik noktasında başarısı ile gelecekte yine koltuğa talip olur, oturur mu, bilemem. Henüz bu meseleyi enine boyuna konuşmadık.

Ancak kader çizgisi onu nereye taşırsa, biz de yanında oluruz! Maksat yolun ve  işin kelimesi, cümlesi olmak yerine, öznesi olmak daha elzemdir!

Rabbim işlerini rast getirsin!

  

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol