Yeni nesil yerel lehçe ile söylenen bu kelimenin anlamını bilmez. Tutarsız, dengesiz, ne yaptığını, ne dediğini bilmeyen, patavatsız kimseler için söylenir. Bir de bir iş yaparken eli ayağına dolaşanlar...
Özellikle bize has bir kelime ve biraz da aşağılayıcı özelliği var.
En çok da bir iş yaparken eli ayağına dolaşan, üstlendiği işi yüzüne gözüne bulaştıran, bir işin üstesinden gelemeyecek kadar beşiriksiz kimseler için söylense de, yerelde çok kullanılan bir terim.

Tatil, sağlık ve huzur mahallesi Ilıca’ya giderken tabelasını görürdüm gelip geçerken. Bir köy mü mahalle mi, yoksa birkaç evden ibaret küçük lir yerleşim birimi mi, bilmiyorum. Ama o ‘Şadalak’ tabelası yol üstünde hep durur.
Her gördükçe de patavatsız, ne yaptığının farkında olmayan, bir iş yaparken eli ayağına dolaşan, kazara da olsa kırıp döken ve ne dediğinin nereye gideceğini bilmeyenler için söylenen ‘Şadalak’ aklıma gelir.
*
Peki, hadi bunu sosyal hayata, basın camiasına, yerel yönetime ve bilumum Maraş’a indirgeyecek olursak, şahsım şehrinde şadalak kimse, var mı?
Var diyorsanız, size inanırım, güvenirim. Siz de bana inanır mısınız var olduğunu söylesem, iddia etsem!
En çok hangi meslek teşkilatına, en çok hangi siyasi partide, en çok hangi yerel yöneticilerde bulunur!
Ne!
Gazeteciler mi dedin! Yok canım, daha neler! Aramızda dolaşan bir sürü…





