Adaylar... Partilerini bir tarafa koyun. X veya Z ya da Y partisinin adtayı. Çoğu niye, neden, niçin aday olduğunun bile farkında değil, gazeteci veya  vatandaş soruyor, ‘Başkanım aday oldunuz da, plan projeleriniz var mı, birkaç örnek verseniz vatandaş da duysa, öğrense!’

Aboooooo!

Bir kasıntı, bir çalım, bir çehre ki sorma gitsin. Sanki ülkeyi yönetecek, sanki bulunmaz Bursa kumaşı.

Yahu adamın-kadının heybesinde bir şey yok. Dedim ya niye, niçin ve neden aday olduğunun bile farkında değil. Talih kuşu konmuş kafasına, ‘Gel aday ol bizim partiden, adam bulamadık, sen ol’ demişler, o da hayatında gidip o partiye oy vermemiş ama aday olmanın heyecanı, sevinci ve dayanılmaz hafifliği ile kabul etmiş, bir anlamda balıklama dalmış.

Zaten içinde seneler öncesinin hırsı var, içinde beslediği intikam duygusunu bastırmanın tam zamanı, düşünmeden peki demiş.

*

Ne projesi birader!

‘Ne diyon, ne anlatıyon sen! Billboardlara iki reklam verdim miydi, kendi piarımı kendim de yaparım, hele bir seçilelim, proje arkasından nasıl olsa gelir, daha olmazsa geçen senelerden kalan eski püskü projelerden biri ile çıkarım sahaya, vatandaş da nasıl olsa önüne ne konsa yiyor, olur biter!’

Aslına bakılırsa, siyasi partilerin başkan adayları sahada dolaşınca, kaç kez şahidim, vatandaş ne proje soruyor, ne plan. Şehre dair hangi başarı hikâyesini yazacağını aklının ucuna bile getirmeden, kendisinin dinlenmesini istiyor.

Aday beni dinlesin! Aday derdime çare olsun! Aday benim, ailemin, şehrimin umudu olsun! Aday dürüst olsun, şehri bilen birisi osun!

Beni adam yerine koysun!

Gönlüme dokunsun!

Bir sıcak, bir samimi gülücük atsın, yeter! Ne asfaltı, ne köprüsü, ne tüneli, ne hızlı treni, ne çevre yolu…

*

Bazıları laf olsun diye, namım yürüsün diye, adımız unutulmasın diye, mevcudu koruyalım diye herhangi bir partiden aday adayı olurken, aklında fikrinde ne plan vardı, ne proje.

Zaten sorsan cek’ten ve cak’tan başka cevap alamayacağımızı bile koyun gibi dinlediğimiz zamanlar olmadı değil.

Çünkü adamın niyeti devre.

Çünkü adamın içi boş.

Çünkü adam dik duramayan boş çuvaldan farksız!

*

Çünkü adamın derdi davası mevcudu korumak, fırsatını bulursa oğluna-kızına, gelinine, damadına iş bulabilmek.

Yoksa, bu şehrin derdiyle dertlenen adamın, pardon başkan adayının sayısı parmakla gösterilecek kadar az!

Onların da kıymetini bilmiyor, seçildikten iki gün sonra oy verdiğimiz adamlara düşman oluyoruz!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol