Şimdi benimki de soru mu ya! Paranın dini imanı yok, mezhebi, kadını-erkeği  dahil, üstelik de kimde olduğunu kimse bilemez.

Anayı kızdan ayırıyor para.

Bir kayında, bir de koyunda daha güvenli. Meretin açamadığı kapı da yok. İster ticarette, ister günlük yaşamda, isterse de siyasette, en geçerli oy, pardon araç para. Sadece şahsım şehrinde değil, para insanın aklını başından alıyor, başka güzergâhlara yelken açtırıyor, ufkunu geliştiriyor, zihnini değiştiriyor, parti değiştirmek zaten gömlek değiştirmekten daha kolay da, ne demişti ünlü Fransız komutan; Para, para, para…

Ajda Pekkan bile şarkısını söyledi.

*

Onu bunu bilmem de, para ile seçim kazanılır mı ona da aklım yetmez, ama seçimin, seçimlerin para kazandırdığı gün gibi aşikar. Ki bunu ülkemde, şahsım şehrinde bilmeyen yok.

*

Büyükler der işte, paran kadar adamsın, paran kadar konuş! Şunu da derler, ‘Varsa pulun, cümle âlem kulun!’

Köşe başlarında tezgâh kurmuş hokkabazlara görürsünüz, ‘Bastır parayı, bul karayı…’ Tabi hepsi oyun, hepsi dümen.

İş hayatında, günlük yaşam mecrasında neyse de, siyasette para için namusunu, pardon oyunu satan insanları çok dinledi, çok okudu, çok gördü bu ülkemin insanı.

Bir de paralı askerler var, ki onlara lejyoner diyorlar. Para için yapmayacağı şey yoktur insanoğlunun. ‘Oy benim namusum!’ der, ama birileri iki kuruş sıkıştırdı mı avucuna, ‘Kusura bakma, söz verirken sarhoştum, ne dediğimi bilmiyordum!’ ayaklarına yatan paragözler, cingözler çok şahsım şehrinde.

Oy namus der ama iki kuruşa namusunu satar. Sokaktakilerin adı çıkmış bir kere. Onları tenzih ediyorum! Hiç olmazsa mesleklerini icra ediyorlar!!!!

*

Bir önceki dönem mahalli seçimlerinde, bazı belediyelerin kazanılmasında çok miktarda paranın döndüğünü duymayana kalmadı. Sağır sultan bile duydu derler ya, aynen öyle!

Ne, sen duymadın mı sevgili dostum, amaaaa ne kadar ayıp, bir kulak doktoruna görünsen iyi olur! Vah yavrum vah, canım benim ya!

Geçmişte kaldı, geleceğe bakın da, seçime bir aydan az bir zaman kaldı şunun şurasında. Arkasından bir yıl sonra da mahalli seçimler kapıyı çalacak. Yani belediye başkanlarını, muhtarları, belediye meclis üyelerini seçeceğiz.

Paranın gözünü sevsin Talat! Para denilince benim aklıma Talat gelir. Deli diyorlar da, ne delisi, senden benden akıllı!

*

Şimdi o ilçeleri saysam, ayıp olur halkına, başkanlarına. Gerçi siz biliyorsunuz kimler olduğunu, kimlerin araç dolusu paralarda ilçelere gelip para dağıttıklarını, paralar sayesinde seçimlerin, başkanlıkların kazanıldığını…

Dedim ya, açmadığı kapı yok meretin. Karı-kocanın arasına bile girer, aile yuvaların yıkılmasına neden olur, cinayetler borç-alacak ilişkisi sebebiyle artarken, torun bile para için dedesini öldürür, hayırsız evlat para için anasının canına kıyar, şahsiyetli ve itibarlı olduğunu söyleyen oy sahipleri, iki kuruş sıkıştırılınca avucuna, oyunu satar, mahallesi önemli değil, o mahallenin başkanına oy atar, partisine de...

*

Sadede gelecek olursam… Önümüzde yeni bir seçim var. Herkes meraklı, herkes heyecanlı. Cumhurbaşkanı kim olur, hangi ittifak iktidarı ele geçirir.

Bakacağız artık. İşler bozuk! Hani seçim üzeri liderler der ya, en çok da merhum Süleyman Demirel başlatmıştı bu kampanyayı, ‘Kim ne verirse, ben üzerine 5 daha koyarım!’

Eh, seçim arifesindeyiz ya, koyan koyana…

Bakalım kimler çuval çuval para dağıtacak, kimler bir oy için paraya kıyacak, kimler el kiri dediğimizi para içini oyunu, pardon namusunu satılığa çıkartacak, göreceğiz.

Eller cebe beyler!

Hasan değil, bastıran alıyor! Hadi, bastır Ankaragücü!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol