Bu başlığı bana hatırlattığı için, İYİ Parti kurucu il başkanı, Dr. Faruk Atlı’ya teşekkür ediyorum. Sayın Faruk Atlı da bu sözü neden söyledi, anlatayım.

Yaklaşık 10 gün önce Ankara’da oynanan Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçında, son saniyelerde Çaykur Rizespor’un attığı golden sonra, ki maç da 1 – 1 bitti, saha bir anda karıştı, ana baba gününe, hatta savaş alanına döndü, holiganlar işbaşı yaptı ve kulüp başkanı tuttu, hakem Halil Umut Meler’e yumruk salladı.

Hakem Meler’in yüzü gözü şiş. Morarmış. Birkaç gün sonra taburcu oldu, evine döndü. Geçmiş olsun! O barbar, o saldırgan adam da ömür boyu spordan uzak kalacak. Hak mahrumiyeti denen mesele…

Federasyon Başkanı istifa etmiyor, saldırıyı yapanın yanına kâr kalıyor. Gayet de pişkin maşallah! Demek sistem öyle işliyor, demek sistem bunu gerektiriyor!

Bu ülkede barbarlık parayla değil. Sırayla da değil ve fakat sıradanlaştı. Adam, ki adam deniliyorsa, tam bir magandalık sergiliyor, hakeme saldırıyor, yumruk atıyor. Bu adam partisinin bir önemi yok, geçmişte 2 dönem Ankara’dan milletvekili seçiliyor.

Tabi tüm dünyaya rezil oluyoruz!

*

Sevgili doktorumuz Faruk Atlı da kinayeli de olsa, atıfta bulunarak ‘Padişah yol vermezse, eşkıya kervan basmaz!’ lafı ile taşı gediğine koyup, ‘Bu kişilere karşı eksik kalan her yaptırım, bundan sonraki benzer hadiselerin de önünü açacaktır!’ tespitinde bulunuyor.

Haklı mı, dibine, sonuna kadar! Be adam kulüp yöneticisi misin, mahalle kabadayısı mı, pavyon fedaisi mi, bilemedik.

Burada utanması gereken, bu rezalete seyirci kalmaması gereken aslında Futbol Federasyonu Başkanı. Derhal istifa etmeli. Liglerin bir müddet ertelenmesi kurtarmaz bu işi.

Aynı adam Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanacak süper kupa maçını bile Türk düşmanı, Osmanlı düşmanı pis Araplara verdiler, maç da Dubai’de oynanacak. Kanıma dokunuyor açıkçası.

*

Şimdi gelelim bize, içeriye, yani yerel siyasete…

Özellikle ilçelerdeki aday adayı bolluğuna bakın Allah aşkına. Örneğin bir Elbistan’da 24 kişi belediye başkanı olmak için başvuruyor. Bir de Türkiye’de enflasyon yok deniliyor. Al sana aday adayı enflasyonu. TÜİK ne yapsın, rakamı nasıl düşürsün bu aşamada.

Bazı dostları, gerçekten bu işe layık, gerçekten bütün derdi, bütün amacı bu şehre, ilçelere hizmet etmek olan arkadaşlarımızı ayrı tutuyor, onları tenzih ediyorum. Dedim ya, kimi, kimleri kast ettiğimi tahmin edebiliyorsunuz.

Herkes koltuk sevici. Herkes koltuk müptelası.

*

Burada padişah kim diye soruyorsunuz, söyleyeyim; sistem…

Sistem bu hastalığın önünü açıyor. Yol veriyor. Vermesin kardeşim. Canı sıkılan, parası olan, yapacak bir işi olmayan, evde oturup hanımı ile kavga etmekten usanan, kahvede pişpirik oynamasını bile bilmeyenler, zaten konuşmaktan acizler, iki kelime etse, üçüncüsü senden benden ödünç almaya kalkışıyor ve bu insanlar seni - beni yönetmeye talip oluyor.

*

Bakın burada parti marti yazmıyorum. Yazı genel. Ha, üzerine alınan çıkarsa da çok da umurumda değil. Hele bazıları var ki içlerinde, sahaya sürsen köyüne, mahallesine muhtar bile seçilemezler.

Özetle diyorum ki, kendini yönetmekten aczi, apartman yöneticiliği bile yapamayacak kadar küçük beyin sahiplerine aday adaylığın yolu bu kadar kolay açık tutulmamalı.

Kriter konmalı. Yaş, eğitim vs. gibi. Bizi ehil insanlar, bizi ehliyet ve liyakat sahibi kimseler yönetsin, bırakın onlar talip olsun.

Cahil cühela takımı değil.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol