Bu şehirden çok orman bölge müdürü geldi geçti, akılda kalan birkaç isim var. İz ve eser bırakan. Öyleleri de geldi ki, bırakın bölge müdürlüğünü, kurumda çaycılık yapabilecek kapasitesi ve çalışanlarına karşı otoritesi dahi olmayan, her şeyi eşine havale eden, bırakan cılız, korkak, çapsız bölge müdürleri de tanıdık.

Sayın Mehmet Sabuncu’yu ayrı tutuyorum. Tabi nezaketi ayrı bir meziyetti de, kuruma, doğaya, çevreye ve ağaca verdiği öneme her zaman şapka çıkarmışımdır.

*

Konumuz Bölge Müdürümüz sayın Mustafa Koç… Geçen yıl, Çamlık’taki tesislerde bizlere yangın söndürme tatbikatından hareket anlatır, bizleri bilgilendirirken, yaklaşımları, nezaketi, tutumu, hitapları tam bir beyefendiye yakışır türdendi. 

Son olarak 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Haftası etkinlikleri kapsamında, ‘Yanan ormanlar küllerinden doğuyor’ sloganı ile Çınarlı mahallesinde fidan dikim programında dinlemiştim kendisini.  “Dünyada olduğu gibi toplumumuzda da özellikle son yıllarda artan bir çevre hassasiyeti ve bilinci görülmektedir. Bu durum geleceğimiz için umut vericidir. Türkiye ağaçlandırma konusundaki çalışmalar ile yalnızca ülkemiz için değil, dünyanın geleceği içinde umut olmakta ve tüm insanlığın ortak mirası sayılan orman konusunda dünya çapında gelişmeler ve başarılar kaydetmektedir. Ülkemizde yapılan ormancılık faaliyetleri ile orman varlığı her sene düzenli artırılmaktadır. Ağaçlandırma çalışmalarına büyük önem vermekteyiz!” demişti o gün…

Hatırlatmış, ”Kıyamet koparken dahi elinizde bir fidan olsa dikiniz” diyen bir kültürden aldığımız ilhamla daha yeşil bir Türkiye için fidanları toprakla buluşturduklarını söylemişti.

Biliyorsunuz, Başkonuş Yaylasını, tesislerini heyecanı, enerjisi ve deneyimi ile Serhan Erdoğanyılmaz işletiyor. Zaten onun eli değdiği günden bu yana, Başkonuş daha da tanınır oldu, dizi filmlerine bile konu olurken ve olacakken, yüreğinde ve kurumunda ayrı bir yeri olduğuna inandığım Bölge Müdürüm sayın Mustafa Koç ile Serhan Erdoğanyılmaz’ın vizyonu uyuşuyor. İkisinin de ufku geniş, ikisinin de niyeti Devlet ve millet el ele verdi, Başkonuş bugün tatil ve sağlık turizminin kalbi haline geldi. Her ikisi de vizyoner hamleler peşindeler ve bunu başarabilecek yetenekteler. İmkanları da buna elverişli iken hele hele… Başkonuş’ta hem devlet kazanıyor, hem memleket, hem millet…

*

Bu iki güzel insanın vizyonlarının birleştirilerek ekonomiye, yayla turizmine ve insanların yaşam kalitesinin aratmasına olan katkıları gün gibi aşikar iken, sayın Erdoğanyılmaz’dan da duyuyorum, sayın Koç için, çok olumlu şeyler anlatmıştı. Bir kere çok iyi anlaşıyorlar, ortak noktada buluşuyorlar, istişarelerle doğanın, çevrenin dostları olmayı başarabiliyorlar.  

*

Ne diyelim, kurumun bir ağabeyi, babacan tavırlı, hizmet ehli, yüreğinde Maraş sevdasını meşale diye gezdiren, çalışanların bir babası olarak gösterilen, söylenen sayın Mustafa Koç kuruma nasıl yakışıyor ise, seviliyor, sayılıyor ise, Serhan Erdoğanyılmaz da Başkonuş’a, Kahramanmaraş’a yakışan bir delikanlı, vitrin ve vizyon sahibi… 

Allah yollarını açık etsin!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol