banner1597

Futbol oynamayanlar, bir maçını dahi izlemeyenler başlıktaki ifadenin ne olduğunu bilemezler, anlayamazlar.

Bazılarına topu gösterirsin, karpuz zannedip bıçak çalar! Buna rağmen yorum yap desen, Erman Toroğlu’na rahmet okuturlar!

*

Takımından değil, belediyesinden söz ediyorum. Hatırlayın, geçtiğimiz günlerde ‘Dulkadiroğlu kimin?’ başlığı altında yazmış, nüfusu birçok ilden daha büyük olan kadim Dulkadiroğlu’nun ne Bertizli’lere, ne Belediye Başkanı Mehmet Akpınar’a, ne Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’e ne de üç beş kişiye değil, sadece ilçe halkına ait olduğuna vurgu yapmıştım.

*

Sıra geldi model ve modern ilçemiz Onikişubat’a. Ee tabi ki başkanına. Yani pas versen topu direkt kaleye, 90’a gönderecek genç Başkanı Hanifi Toptaş’a. (Benim gençliğimde profesyonel futbolcu olduğumu unutsa da…)

O’nu inşaat mühendisleri odası başkanlığı döneminde beri tanıyorum.

Çok kez çok yerde bitip tükenmek bilmeyen enerjisine, heyecanına şahitlik ettim!

Konuşması kadar dinlemesini de bilen yerel yönetici. Sabırla, muhatabının sözünü kesmeden, sakin şekilde…

*

Büyükşehirde hamdı, pişti.

İmar konusunda bir uzman, bir deha. Belediyesi için, bütçenin zenginliği için kaynak üretebilir mi derseniz, ona güvenim tam. İmar dediysem, büyükşehirdeki tecrübesini ilçesine taşıdı, vatandaşın bu konudaki ‘ruhsat verme’ dahil taleplerini ikiletmedi, ince dokunuşlardan ziyade, büyük projelere dev yatırımlara yönelerek, vatandaşın talep ve ihtiyaçlarını karşılama noktasında on numara beş yıldız. Kaldı ki geçtiğimiz cumartesi günü 4 büyük hamle ile bu vaadini yerine getirdi, vatandaşa verdiği sözü tutmasını bildi.

*

Yalnııııızzzız…

Aslında genç, heyecan dolu, para verip otur şurada desen oturacak beri değil ama biraz halkın içine inmeli, basını ihmal etmeden onları, zira vatandaş ile kurum arasında köprü olan gazetecileri de dinlemeli, bir toplu taşıma aracına binip, (tebdili kıyafetle) vatandaşın belediye, şahsı hakkında neler konuştuğuna kulak vermeli, hakkında çok yazılan ve konuşulan övgü dolu methiyelerden çok, eleştirilere önem vermelidir.

Yalnız gitmeyi, gezmeyi seviyor anlaşılan. Yardımcılar ne için varsa, mesela; imar müdürünü, zabıta müdürünü, varsa şehir plancısını yanına alarak mahalle mahalle gezmelidir.

Halka rağmen siyaset yapılmayacağını en iyi bilenlerden biridir zira.

*

Daha önce de değindiğimi zannediyorum, şu parklar mesela… Şekerdere’deki, Salı Pazarı yanındaki Emekliler Parkı ve Kahve on2, hakkını teslim etmek gerekirse müthiş. Tamamlandığında huzur parkı olacak, kesin.

İnsanların yaşama, dinlenme alanlarına ihtiyacı var. Depremden sonra bunalan, travma geçiren insanların dinlenmeye, huzur bulmaya ihtiyacı varken, bu arklar can suyu gibi geldi.

*

Şu son Bağ Bozumu festivali için O’na vereceğim puan on üzerinden on. Bizleri, vatandaşı yöresel ürünlerle buluşturdu, gelenekleri hatırlattı, alın teri ve göz nurunun önemine vurgu yaparken, şu cümlesi anlamalıydı, güzeldi; “Sonbahar aslında renklerin dansı, hafif bir hüznün neşeyle harmanlandığı mevsimdir. Biz Kahramanmaraşlılar için sonbahar, aynı zamanda bağ bozumu demektir.”

Şiir tadında cümle…

Futbolcudur, ayağına hakim olduğu kadar diline de, sosyal sorumluluklarına da, ilçesinin sorunlarına da hakim tavrı vatandaştan olumlu not alması için yetmiştir, yetecektir.

Sakin görüşüne, çok konuşmamasına aldanmayın, aslında ağzı iyi laf yapar! İnşallah milletvekilliğini düşünmez, hep belediyenin başında kalır.

Olursa, ki Allah muhafaza, milletvekilliği onu bozar!

*

Sınırları içinde bulunan barajların hali ortada. Her geçen gün zehirleniyor, kirleniyor. Siyasilerle, bürokrasi ile bu rezaletin, bu ihanetin ve bu tehlikenin önüne geçilmesi noktasında görüşmeler, istişareler yapmalı, kirlenen doğayı, çevreyi kurtarmak için somut adımlar atmalıdır.

Canlı hayatın yok olması, çevre ve insan sağlığını tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması için daha çok zaman ve mesai harcamalıdır.

Her ne kadar ilçemin başkanı olsa da, sorumluluk alanı KASKİ’de olsa da, su kesintilerinin azamiye indirilmesi meselesinde titiz ç alışma sergilemelidir.

*

Muhtarlar belediye başkanlarının en yakın mesai arkadaşı, yerel yönetimlerin en küçük birimleri.

Vatandaş ile kurum arasındaki muhtar köprüsü inşası ve devamlılığı için gerekli fedakarlığı ihmal etmemelidir.

Babamdan kalma bir aferin vardı, onu da veriyorsam, ödünç, bilesin kıymetli başkanım.

Şimdi siz karar verin; model ve modern ilçe Onikişubat kimin?

Rabbim işlerini rast getirsin!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol