Bizim boz eşek vadesiyle öldü, çok ağladık. Ölecek çok boz eşek var. Eşek derken bizlere yardımcı olan dört ayaklı dostlarımızdan özür dilerim. Anlayan anlamıştır.
Eşekler vefalı hayvanlardır. Gözünün güzel olduğu söylenir de, hiç dikkatli bakmadım. Ne versen onu yer, sırtına yüklediğin yükten yüksünmezdi. Seni de taşırdı, yükünü de.
Şimdiki eşekler öyle değil ama. Sen binsen ‘yükün ağır geliyor’ diyorlar.
Gerçi, iki ayaklı eşekler çoğalınca, dört ayaklı eşekler kıymete bindi. Eskiden, deprem öncesi yerini bildiğimiz Akbank ve Ziraat Bankası alanının adı ‘eşek meydanı’ idi. Borsası vardı, alınır satılırdı. Şimdiki eşeklerin semeri kadar değeri yok!
Çok kahrımızı çektiler senelerdir. O bizi anlardı, ama bizi onları anlayamadık. Taşıyabileceğinden fazla yük yükledik semerine. Ikına tıkına gider, yorulma nedir bilmez, birkaç damla su, bir avuç arpaya fit olurdu.
Şimdiki eşeklere semer de yakışmıyor.
Neyse… Duysalar, sitem edecekler, ‘Zamanında kıymetimizi bilemediniz, şimdi mi kıymetimizi bilmek aklınıza geldi!’ diyecekler. Utandırsalar da bizi, bizde utanacak yüz kalmadı.
Özür dileriz eşek kardeş.
Hadi siz aşağıdaki boz eşeğin hikâyesini okuyun!
*
Boz eşeğin destanı
Doğduğunda zemherinin başıydı,
Yaslı doğdu, hasta öldü boz eşek.
Bir gözü kör idi, biri şaşıydı,
Yasta doğdu, hasta öldü boz eşek.
Tüyü döküldü yenisini ektirdik,
Kürtününe göz boncuğu diktirdik,
Nazar değer diye kurşun döktürdük,
Yaslı doğdu, hasta öldü boz eşek.
Nazlı idi ne söylesek batardı,
Üstüne binince hemen yatardı,
Kaldırayım desen çifte atardı,
Yaslı doğdu, hasta öldü boz eşek.
Mile çökmüş eli yüzü çamurdu,
Hısım akrabayı iyi tanırdı,
Ölmeden bir saat önce anırdı,
Yaslı doğdu, hasta öldü boz eşek.
Muska için cindar hoca getirdik,
El avuçta ne var ise bitirdik,
Yedi kere veterinere götürdük,
Yaslı doğdu, hasta öldü boz eşek.
Köylü 'bu yıl ölür' dedi, ölmedi,
Falcıya baktırdık o da bilmedi,
Zavallının bir gün yüzü gülmedi,
Yaslı doğdu, hasta öldü boz eşek.
Bekâr gezdi evliliği görmedi,
Sevgi nedir, saadet nedir bilmedi,
Yine beş seneden önce ölmedi,
Yaslı doğdu, hasta öldü boz eşek.
Babam onun için zehirler yuttu,
Ne aklından çıktı, ne de unuttu,
Anam yedi sene yasını tuttu,
Yaslı doğdu, hasta öldü boz eşek.
Duran Baba der ki: mum gibi söndük,
Ağlaya ağlaya deliye döndük,
Onu kalbimizin içine gömdük,
Yaslı doğdu, hasta öldü boz eşek.





