Geçenlerde Yiğit kardeşim de yazmıştı. Zaten yazmayan, dile getirmeyen, kahır ve sitemde bulunmayan kalmamıştı, bir eksik bizdik galiba, kare tamamlansın istedim.

Kahramanmaraş’ın bakanlık beklentisi suyu üştü. Sabun gibi kayıp gitti elimizden. Sayın Prof. Dr. Vahit Kirişçi’nin kabinede bakan olarak görevine devam etmesini bekledi tüm Kahramanmaraş halkı.

Olmadı.

Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan, bırakın bakanlığı, bakanlık yardımcılıklarını bile çok gördü bize. Oysa en çok oyu biz vermiştik. Bakanlık, bakan yardımcılığı versin diye mi verdik yüzde 75’lik desteği, tabi ki hayır.

Sevdiğimiz için, inandığımız, güvendiğimiz için… Ama abu sevginin, bu güvenin de bir bedeli, bir karşılığı olmalıydı yani, değil mi?

Evet, Allah için bekledik, beklenti içinde olduk. Bir sevgiliyi bekler gibi, sılada özlediğimiz bir dostu bekler gibi bekledik. ‘bizi sever, bizi düşünür!’ demiştik. Yanılmışız. Oysa ne hayaller kuruyorduk, suya düştü.

*

Lakin, ‘sizin bakanınız benim!’ derdi her fırsatta ya, bu kez de bu düşünce ağır bastı, bize ne bakanlığı layık gördü, ne de bakan yardımcılığını.

Şimdi sırada genel müdürlükler mi var? Bilmiyoruz. Herkeste aynı soru; ‘Kahramanmaraşlı bürokratlar genel müdürlük makamına atanacak mı?’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rekor oy oranı çıkan iller arasında yer alan Kahramanmaraş’ta ne bakan, ne de bakan yardımcılığı görevi verildi.

Üzüldük mü, tabi ki.

Farklı düşündüm, demek ki bu kadrolara yerleştirilecek adam yetiştirememişiz.

*

Hadi gelin, bu meselede biraz özeleştiri yapalım! Zaten daha önce görev alanların, siyasette veya bürokraside şehrimizi temsil edenlerin kıymetini bilemedik, kırk yerinden kırptık, yerden yere çaldık, demediğimizi bırakmadık, açıklarını aradık, bulduklarımızı da genel merkeze gönderip şikayet ettik.

Ayanı mesele belediye başkanlarımız, adaylarımız için de geçerliydi. Sayın Cumhurbaşkanı baktı, ‘Ulan bunlar devamlı birbirinin ayağına kurşun sıkıyor, zebani gibi başını kazandan kaldıranı geri kazanın dibine itiyor, bunlarda hastalık haline gelmiş, birbirinin kuyusunu kazıyor, kimse kendi gölgesinden başka karartı istemiyor, herkes bindiği dalı kesiyor, ayağına gelen kısmeti o yüzden başkalarına bırakıyorlar! Zaten Malik Ejder Hazretlerince beddua aldıkları da bilinirken, vazgeçtim!’ diye düşünmüş olmalı ki, ne bakanlık verdi, ne yardımcılığını…

Ne siyasette, ne bürokraside adam yetiştirmiyoruz, yetiştiremiyoruz. Dedim ya, yetişenlerin, hasbelkader bir yer, bir makam, bir unvan edinenlerin de açıklarını arıyoruz ha bire. Bizden fazla genel merkeze dosya gönderen ili var mı, merak ediyorum.

Oh olsun! Bu kafada giderseniz, daha çok gidersiniz sılaya…

*

Artık 14 Mayıs genel seçimi, takip eden günlerde Cumhurbaşkanlığı seçimi geride kaldı.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgi ve vefası ile tanınan Kahramanmaraş, kırılması zor bir rekora imza atarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girdiği Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tamamında Erdoğan’a yüksek oranda verdiği oylarla Türkiye’de hep ilk sıralarda yer aldı.

Onikişubat ilçesi de 41 il içinde yer aldı, rekordu bu.

Erdoğan’a olan sevgisi ve desteğimizin Türkiye’de bir başka örneği yok.  Erdoğan’a yüksek oranda oy veren ve derece yapan illerin her birisinde Erdoğan hükümetlerinde “Bakan” olmasına rağmen, Kahramanmaraş ili hiçbir bakanı olmadığı halde sürekli Erdoğan’a rekor destek veriyor.

Yarın yerel seçimlerde de aynısı yaşanacak.

*

En son Mahir Ünal’ın bakanlığı, Nihat Pakdil’in Bakan (bakanlıklar bünyesinde toplam 68 bakan yardımcılığı görevi bulunmaktadır) yardımcılığı ile sevinen kentimizin halkı bu dönemde bakan ya da bakan yardımcılığı verilmemesini üzüntüyle karşıladı. Şimdi gözler ise yeni atanacak genel müdürlüklere çevrildi.

Kahramanmaraş’ın yetiştirmiş olduğu birçok bürokratın genel müdürlük makamlarına atanması bekleniyor.

Bu bir teselli ikramiyesi mi, amorti mi, bilemiyorum.

Tamam da bizim suçumuz, günahımız ne?

Konya’dan 4 tane bakan çıkacak, bize yardımcısı bile düşmeyecek! Ne yaptık biz bu iktidara. Bir bilsek suçumuzu, bir bilsek günahımızı, bilmiyoruz.

Çok sevmek, çok oy vermek suç ise, günah ise, sözümü geri alıyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol