İnsanoğlunun yeryüzüne gönderiliş gayesi: sadece Allah’a kul olmak ve Allah’ın emirlerine göre bir hayat yaşamaktır…

Ama ne yazık ki, genellikle insanoğlu, yeryüzüne gönderildikten sonra, kendisini yaratanı unutmuş, dünyadan haz almayı, malın ve mülkün kulu olmayı, nefsinin isteklerinin kölesi olmayı tercih etmeye başlamıştır…

Ölümün asla gelemeyeceğini ve asla sorgulanmayacağı vehmine kapılan insan, dünyanın ve hevasının isteğine tabi olarak yaşamayı tercih etmeye başlamıştır…

Ama bilemediler…

*

Kayaların kovuğunda yaşayıp, muhkem kaleler yapanlara da ölüm ulaşmıştır ve onlarda bu dünyadan haz alamadan Allah’a kavuşmuşlardır…

Her türlü zorluğa rağmen, Allah’a ve Resul’üne itaat edenler, daima Allah’ın yardımına mazhar olmuşlardır…

Allah, iman edip salih amel işleyenleri, tarih boyunca, görünmez ordularıyla desteklemiş ve onları rahmetiyle kuşatmıştır…

Ama Allah’ın emirlerinden haberdar olduğu halde, gününü gün etmeye çalışanlar, Allah yolundan geri kalanlar, asla huzur bulamazlar ve mutluluğu yakalayamazlar…

Evet, bugün Allah’ın dini garip kalmıştır…

İnsanoğlu, dünyanın geçici sevdaları uğrunda sürünmekte ve Allah’ın rahmetinden uzak kalmaktadır…

*

Vakıflarımızın fiziki binaları o kadar çok ki…

Ne yazık ki, buralara insanlarımız uğramaz oldu…

Herkesin bir yaşamı var…

Sıcak evlerinde herkes rahat… Allah’ın kitabı ve Allah’ın emirleri kimsenin umurunda değil… Kalpler mühürlenmiş gibi…

Duyarsız ve sorumsuz bir nesil haline geldik…

Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi, dünyaya sarıldık…

İyiliği emretmek, kötülükleri engellemek uğruna hiçbir çabamız kalmadı…

Alimlerimiz sustu, bildiklerini anlatmıyorlar…

Gençlere koşmuyorlar…

Evlerinde dinleniyorlar sürekli…

*

Bildiği hakikatları, insanlığı aydınlatmak uğrunda anlatmıyorlar…

Böylece kalpler mühürleniyor ve anlayışlar da azalıyor…

Hakikatı da kavrayamaz hale geliyoruz…

Nitekim, tevbe süresinde bu durum,apaçık bir şekilde anlatılıyor;

“Geride kalanlarla beraber olmayı yeğlediler de kalpleri mühürlendi; artıkanlayıp kavrayamazlar”.  (Tevbe süresi:87)

Mühür yememek için ayağa kalkalım…

Allah’a ve Resul’üne itaat edelim…

Gençlik bizi bekliyor…

Vakıflarımızın, derneklerimizin, sohbetleri devam ediyor…

Ama katılım çok az…

*

Herkes, evlerinde beklemeyi tercih ediyor…

Bilenlerimizde evlerinde beklemeyi tercih ediyor…

Bilmeyenlerimizde evlerinde oturmayı tercih ediyor…

Sözüm iki kesime de… Buyurun gelin… Emin olun; daima oturanlar, yürüyenleri izlemeye devam edecektir…

Tarih boyunca bu böyle olmuştur… Oturanlar, hem bu dünyada kaybedecek, hem de ahirette kaybedenlerden olacaktır…

Bir kişinin elinden tutalım…

Bir kişiyi doyuralım…

Bir kişiyle ilgilenelim…

Zulmün önüne set olalım…

İyiliği yayıp, kötülüğü engelleyelim…

Daima bir ve diri olalım…

Sözümü, tevbe süresinin 71.ayetini tefekkür ederek bitiriyorum…

“Müminlerin erkekleri de kadınları da birbirlerinin velîleridir; iyiliği teşvik eder, kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve resulüne itaat ederler. İşte onları Allah merhametiyle kuşatacaktır. Kuşkusuz Allah mutlak güç ve hikmet sahibidir”.

Selam ve dua ile kalınız…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol