İyilik de bulaşıcı, kötülük de... Sevgi de bulaşıcı, nefret de... Adı üstünde mikrop zaten bulaşıcı; ortamını bulur, uyum sağlar, çoğalır ve yayılır. Her organı kaplar. Mikrobun kendisi gözle görülmeyecek kadar küçüktür ama belirtisi saklanamaz, gizlenemez, örtülemez.
Mikrop sadece vücudumuzda olmaz. Piyasa mikrop dolu. Her ırktan, her memleketten, her çeşidi çok Allah’a şükür. Mikrop sıkıntısı çekilmeyen şahsım şehrinde, hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. Sayısı o kadar fazla ki, o kadar aramızda dolaşıyorlar ki, ne zararları var sizinle paylaşayım istedim.
Aslında bu yazı, gazeteci Necati Doğru’nun yazısından bir parça alıntı gibi. Severek okurum zira.
Peki, mikrop ne işe yarıyor, nerelerde daha çok barınıyor. Tamam vücudumuzda var da, siyasette de yer aldığını gören oldu mu?
*
Aramızda dolaşan, özellikle seçim zamanı halkın arasında değil, (çünkü halkın arasında olmaya, dolaşmaya yüzü yok!) sadece takım elbisesiyle, makamlarda dolaşıp, fotoğraf çektirdiklerinden güç aldığı yetmiyormuş gibi, eşitliği bozuyor, adaleti yok ediyor, kul hakkına riayet etmiyor, alın terini hançerliyor, yalanların ve yanlışların yanında yer alıyor, ticari ahlak kadar yerel yönetimlerdeki ahlakı da çürütüyor.
Mikrop böyle bir şey işte!
*
Kim mi? Aklınıza kim gelirse! Bırakın A partisini, bırakın C partisini, bırakın X veya Z partisini, adam kılığında gezen çok zavallı, menfeatçi çıkar karşınıza!
Tarih okuyanlar bilir; Osmanlı’yı bu mikrop dibe çekti batırdı, Cumhuriyet’in her anlamda uygarlığı en üst noktada yakalama hızını bu mikrop kesti.
*
Bu tür mikropların yegâne özelliği kayırmacılık konusunda üstlerine adam tanımazsınız.
Benim adamım, benim arkadaşım başkan olsun, müdür olsun, genel sekreter olsun, daire başkanı olsun, belediye meclis üyesi olsun, bana da faydası dokunsun!!!
Hısım akrabayı, partiliyi, yandaşı, yeğeni, damadı, enişteyi devlet ya da belediye kadrolarında koltuk sahibi etme, mikrobu; dünde vardı, bugün de var, yarın da olmayacağına garanti veremem.
Mikrop, mikrop adamlar virüs gibidir, bulaşıcıdır, konuşanlara da sirayet eder, hastalığını bulaştırır. Mikrop adamlar kendine çok elverişli ortamı buldu. Allah devlete ve millete zeval vermesin de, bu mikrop, Devletin tüm kurumlarına girdi. Kendini gizlese de, vücuda girdiği kadar insanların da kanına girmekte beis görmüyor.
Adı üstünde, mikrop işte!
*
Mikrobun partisi olmaz, dini, rengi, dili, ırkı ve takımı hiç olmaz. Nerede zemin bulursa, oraya yerleşir, yanındakileri de hasta eder. Yeterki vücuda girmesin, yayılır kısa sürede.
Sadece şahsım şehrinden söz etmiyorum, bizdeki mikroplar bize yeter, fazlası bile var. Gazetecisi, siyasetçisi, bürokratı, sanayicisi, esnafı, ticaret erbabı, aklınıza kim, kimler gelirse.
Maraş’ta… Adaletin, fırsat eşitliğinin, ahlakın, dürüstlüğün olmadığı bugünkü düzeni bu mikrop yarattı. ‘İşleri, koltuğu, makamı hak edene değil çıkarı için, bireysel hırslarını tatmin için, egosunu yüksek tutmak adına hısım akrabaya verme fırsatçılığı’ bugün yaşanan siyaset ahlakını patlattı.
Memleket mikrop dolu! Kendinizi koruyun, mümkünse aşı yaptırın!