banner1483

İddia o ki, partisinin tabanından, halktan ve basından kopuk Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Ertuğrul Doğan, bir yerde partisine, kendisine yakışmayan cümleler sarf ediyor.

Hem de partilileri için, bu partinin en güçlü kitlesi Ülkücüler için. Söyledikleri (tabi ki kendisini bağlar) yenilir yutulur gibi değil. Partinin il Başkanı, bir anlamda lideri Devlet Bahçeli’nin şahsım şehrindeki temsilcisi Ertuğrul Doğan, bu cümleleri neden söylemeye gerek duydu, hangi ortam doğdu da ağzından kaçırdı, üstelik de MHP’lileri itham ederek, suçlayarak, ülkücü camiayı küçümseyerek bu sözleri sarf etti, akıl alacak gibi değil.

Yoksa bir akıl tutulması mı yaşadı da söyledi, bilinmiyor. Kendisi de çıkıp bir açıklama yapmadığı için, yapamadığı için, çünkü çağırsa kimse gitmeyecek, kimse sözlerine itibar etmeyecek, kimse gazetesine, sitesine değer katmayacağı için haber olarak servis etmeyecekler.

*

Skandal kelimeler, cümlelerle dolu, çirkin iddiaları içeren o video sosyal medyada, dilden dile dolaşıyor. Eminim MHP Lideri Devlet Bahçeli de dinlemiştir.

Tam da seçime gidilirken, tam da Cumhur ittifakı ile bütünleşme sağlam zemine oturmuşken, bu sözlere ne gerek vardı. Ortam ve neden ne olursa olsun çok iğrenç, çok çirkin, çok yersiz, çok gereksizdi.

Bakın, benim de çok sevdiğim, ülkücülüğüne her yerde ve zeminde kefil olduğum İbrahim Azkara ne demiş; “İfadelerimin muhatabı gerçek ülkücülerdir. Ülkücü hareketin dününü bilmeden, 12 Eylül öncesinin şartlarını bilmeden, 12 Eylül zulmünde insanların neler çektiğini bilmeden, zulüm gören ülkücülerin ailelerinin neler yaşadığını bilmeden, hapisten çıkan ülkücünün durumunu görmeden konuşursan, ‘ÖYLE’ konuşursun. Ülkücülerle paylaşacak bir şeyin olmazsa, bir ekmek dahi paylaşamamışsan, ‘ÖYLE’ konuşursun!”

Tabi bu yazının altına bendeniz dahil, partinin gerçek sahipleri, yani dava adamı MHP’liler ve Ülkücü camia imzasını atacaktır.

*

Farkına varmadan söyleseniz de, nereye varacağını düşünmeseniz de, ağzınızdan çıkan sözler söylediğiniz andan itibaren kamuoyunundur. Mermi gibi bu sözler yenilir yutulur gibi değil doğrusu.

Doğan’ın o videodaki sözlerini yeniden yazıp da gerçek MHP’lileri, aslan gibi ülkücüleri incitmek, yaralarını kanatmak istemiyorum. Nereden baksanız çirkin, iğrenç. Bırakın dinlemeyi, insan yazmaya bile utanırken, söylenecek söz müydü o cümleler?

Siyaset patavatsızlığı, pervasızlığı kaldırmaz. Yanlışı hiç kaldırmaz ve bedelini de öder! O zaman size söylerler, ‘kem söz sahibine aittir!’

Kabul mü?

*

Bakalım sayın Devlet Bahçeli, bu vahim açıklamayı, bu çirkin iddiaları, iftiraları dinleyip gereğini yapacak mı?

Camiayı, incitmek, kırmak, üzmek kimsenin haddi değildir. Ve bu parti de kimsenin babasının malı, çiftliği değildir.

Doğan için en isabetli karar, görevinden istifa etmektir!

*

NOT: Şahsına ve düşüncelerine önem verdiğim değerli kardeşim Adem Mağralı’nın ifadesi; ‘İki kız evladı ve anneyi bir felaketten kurtarmayı amaçlayan konuşmalardan kesilmiş, kırpılmış, önü - arkası ve ortası tamamen farklı olan ses kaydıyla yapılan algıyı kınıyorum!’

2. NOT: Dün akşam üzeri bir açıklama geldi sitelere. Sözü edilen video kırpılmış, kesilmiş, art niyetle kullanılmış. Yoksa iyi niyetle söylenmiş cümlelermiş onlar.

Doğru ise, yazdıklarımı, aklımdan geçenleri ve söylediklerimi geri alıyorum!

Değilse…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol