Siyasetin kafası oldukça karışık! Hele yerelde daha fazla!

Her kafadan bir ses çıkıyor, kimse kimsenin ne dediğini anlamak bir tarafa, anlayanların da işine gelmeyince, ortaya çorba gibi bir siyaset çıkıyor, siyaset kazanı her geçen gün kaynadıkça, altına odun atanlar, benzin dökenler de eksik olmuyor!

*

Hadi bir itirafta bulunayım, depremden önce, neredeyse bıldır bu zaman, Türkiye Büyük Millet Meclisi yazlık lokantasında, beraberinde sevgili arkadaşlarım Gökhan Binici, Mustafa Arguz da olduğu halde, (ki o sırada Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ yanımızdan geçmiş, sonra da Adalet Bakanı olmuştu) kıymetli arkadaşım Mesut Dedeoğlu ile sohbet ederken, İYİ PARTİ’ye geçeceğinin sinyallerini vermişti.

Ama yazmadık, haberleştirmedik.

Erken dedik, zamanı var dedik, olay netleşsin öyle dedik, bugünleri bekledik.

*

Ve yaklaşık bir sene sonra, olanlar oldu, sürpriz değildi aslında, ama kimsenin de beklemediği bir hadiseydi, MHP eski milletvekili sayın Mesut Dedeoğlu İYİ PARTİ’ye geçti, rozetini de Genel Başkan sayın Meral Akşener taktı, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye başkan adayı diye lanse edildi, duyuruldu.

Hayırlı olsun!

*

Büyük mü, küçük mü bilemem de, asıl kıyamet, asıl gürültü ondan sonra koptu.

Meğer senelerdir tanıdığımız, bildiğimiz, haberini yaptığımız, sohbet ettiğimiz Mesut Dedeoğlu MHP’li değilmiş, partinin kapısının önünden bile geçmemiş, ülkücülükle alakası yokmuş, vs…vs…

Partinin emektarı, basın ilçe başkanlığı döneminde açıklaması yaparken yerel siyasetin uykularını kaçıran, fincancı katırlarını ürküten, bilumum başkanlara rahat yüzü göstermeyen son seçimde milletvekili adayı da gösterilen sevgili Ömer Özkan, veryansın etti, demediğini bırakmadı Dedeoğlu’na.

Onu samimi bulmadığını söyledi. Daha neler söyledi, neler!

Tabi herkesin eleştirisine saygı duyarız. Kaldı ki burada neden aday oldu, neden parti değiştirdi, bunu sorgulayacak halimiz yok. Herkesin kendi siyasi tercihi, tasarrufu.

Bunun ülkücü harekete ihanetle de alakası yok. Kendi adıma konuşuyorum, yazıyorum; kimsenin tercihine, tasarrufuna ambargo koyacak halimiz yok, haddimiz de değil!

Kırk, elli senelik karı koca ayrılıyor.

Dedeoğlu aday gösterildiğinde, milletvekili olarak Meclise gittiğinde çıksaydı keşke bu itirazlar, tepkiler. Dedeoğlu’nu aday gösterenler de keşke eleştiri konusu edilseydi. Keşke o zaman tepkilerini ortaya koyabilselerdi?

Siyasette dün dündür, bugün de bugün…

*

Peki asıl mesele şu ortak aday meselesi. Ciddi bir konu, ayakkabı köselesi değil.

Anlaşılan o ki İYİ PARTİ bu kez ayaklarını yere sağlam basacak. Anlaşılan o ki seçimlere kendi adayları ile gidecek. Doğru bir karar mı, kuşkusuz Genel Başkan sayın Meral Akşener bilir.

O bakımdan da büyükşehir için güçlü bir aday gerekiyordu, bu da Dedeoğlu’na kısmet oldu. İsabetli oldu mu, hem de dibine kadar! Tecrübe, bilgi-birikim, tanınırlık, yükü omuzlama, insanlara dokunma, ne dersen fazlasıyla var!

Fakat tartışma konusu olan hadise, açıklamalarda ortak mortak aday lafı yoktu. CHP İl Başkanı Esat Şengül dahi olaya müdahil oldu, topa girdi, ortak aday konusunda partisinin herhangi bir kararı olmadığını duyurdu.

Hal böyle olunca, kamuoyunda bir ‘ortak aday’ lafı aldı başını yürüdü. Oysa bundan kimsenin haberi yok belli ki.

Ancak sayın Akşener’in rozet takımı töreninde olanlar, o anı paylaşanlar, Dedeoğlu’nun ortak aday olduğunu söylediler. Bu ittifakın da o anda dile getirildiği, dillendirildiği belirtilirken, Dedeoğlu sadece İyi Parti rozeti ile seçime girse kazanamayacağını bilmiyor muydu?

Bunu bilip, bilmemek çok mu zordu?

Ortak aday olursa…

*

Ha, asıl meseleye gelelim. Yine eskisi gibi millet ittifakı birleşir, bir konsensüs oluşturulur, Dedeoğlu’nu aday gösterirlerse, ki Hayrettin Güngör de muhtemelen aday gösterilecek, fifti fifti girerler seçime, netice itibariyle yarışı kim alır, etabı kim tamamlar, bunu yazmak, konuşmak için daha erken!

Yok eğer, CHP sayesinde bugün mecliste olan, masayı deviren, sonra ‘süllümden endim, sözümden döndüm!’ deyip geri dönen ve güven sorunu yaşatan İyi Parti, kendi adayı ile seçime giderse, ikinci bir hüsranı yaşar, Cumhur ittifakının değirmenine su taşıyacağı, ekmeğine yağ süreceği bir yana, seçimden sonra tabela partisine döner, kısa süre sonra da çil yavrusu gibi dağılır gider!

Dostlar kusura bakmasın da, adımları kısa olanların yolları uzun çeker!

Unutmayın; çürük tahta çivi, yamalı kumaş dikiş tutmaz!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol