Her insan gibi, doğan, büyüyen her canlı gibi, siyasi partilerin de bir ömrü var. Bu ömrü vatandaş biçer, seçmen tayin eder. Seçmen, yani partili kitle inandığı, güvendiği, kefil olduğu sürece o partiyi ayakta ve iktidarda tutar.
Ne zamanki halktan kopmuştur, ne zaman ki topluma verecek bir şeyi kalmamıştır, ne zamanki seçmendeki kredisini iyi kullanamamış, hoyratça harcamıştır, o vakit kapıya kilit vurma zamanı gelmişi demektir ki, Memleket Partisi de bunlardan biriydi. İlk olmadığı gibi son da olmayacak.
Göreceksiniz, yakında 31 Mart mahalli seçimlerinde sınıfta kalan, yüzde 1’lik partiler de kapılarına kilit vuracaklar, siyasi hayatları sona erecek.
*
Büyükleri söylediği bir söz var ki, çok önemserim, ‘Gövdesinden kopan dalların ömrü kısa oluyor ya da aşı tutmuyor!’
Memleket partisi örneğin. Genel Başkanı Muharrem İnce daha önce Cumhuriyet Halk Partisinde siyasi hayatını sürdürdü uzun seneler. Hatta Cumhurbaşkanı adayı bile oldu.
Sonra ne olduysa kendini dev aynasında görmüş olmalı ki, tuttu Memleket Partisini kurdu, iktidarı ele geçireceğini düşündü. Tabi tutmadı.
Dayanmaya, direnmeye çalıştı, ayakta durmaya gayret etti ama siyasi ömrü tamamlanmış olsa gerek, günün ekonomik şartları, siyasi partilerin günümüzdeki konumları, vatandaşın tercih ve teveccühü, küçük partileri silip süpürdü.
*
Bu ekonomik şartlarda ayakta durmak, bir partinin genel merkezini idame ettirmek gerçekten güç. Eee, seçmen, vatandaş kitlesi de kalmadı yanında, destek veren, o vakit kapıya kilit vurup, bir küçük dairede siyasi hayatı sürdürmek vardı, Muharrem İnce de onu yaptı.
*
Gelecek Partisi… Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu da AK Parti’den kopunca iktidarı hayal etti, arkamdan gelen olur diye düşündü. Bir müddet saltanatını sürdürdü, nasıl saltanat ise o ayrı tartışma konusu. Kısa veya uzun süre her neyse, mücadeleyi, partisinin il ve ilçe başkanlarını belirledi, yani teşkilatlanmayı bitirdi, sonra baktı ki seçimlerde vatandaş sıdkını sıyırdı, oy vermedi, destek çıkmadı, zaten seçimde aldığı oy oranı da belli, sıra ona geldi, o da yakında kapıya kilit vurur, bir apartman daire katında sürdürebildiği kadar sürdürebilir varlığını.
Zaten yerelde de teşkilat diye bir şey kalmadı. Seçimde belediyelere aday da gösterilenler oldu fakat aşı tutmadığı için balon çabuk patladı, yüzde 1 oy bile alınamadı.
Yani siyasi mefta oldular.
*
Deva partisinin diğerlerinden farkı yok. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AK Partiye rakip, alternatif olarak lanse etti, peşinden gidenleri iknaya çalıştı ve kendini, iktidarı hayal etti, arkamdan büyük bir kitle beni destekler diye düşündü, derde derman olamayan Deva Partisinin kurucu genel başkanı sıfatıyla onun da ömrü kısa oldu.
Lakin şans işte, 14 Mart 2023 genel seçimlerinde partinin kurucu il başkanı İrfan Karatutlu, CHP sayesinde meclise gitti, milletvekili oldu. Birkaç kez meclis kürsüsünde sesini yükseltti, şehrin v e ülkenin sorunlarını gündeme taşıdı, o kadar.
Sesini duyan olmadı, ışığından istifa eden çıkmadı. Ali Öztunç sayesinde meclise gittiğini bile unuttu, gittiği yerde Ali Öztunç’u hafife alan konuşmaları etik bulunmasa da, şimdi o mecliste, bizi sözüm ona temsile diyor.
*
Milli görüş geleneğinden gelen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yaşlandı. Zaten ilk fırsatta bırakacağı biliniyor. Sağlık sorunları sebebiyle. Rabbim şifalar versin.
O da seçimde hüsran yaşadı, oy oranını bir türlü artıramadı. Fakat kabul etmek gerek, yerelde, il başkanı Av. Ahmet Zor, dürüst, ilkeli bir siyaset sürdürdü. Çok çırpındı, çok uğraştı, depremde bile kendini feda etti arkadaşları ile fakat seçimde beklenen, umdukları sonucu elde edemedi.
Yoksa 31 Mart mahalli seçimlerinde gösterdikleri adaylar kaliteli kimselerdi.
Yeniden Refah Partisi ile aynı gelenekten gelmiş olsalar da, liderleri merhum Necmettin Erbakan olsa da, bu ayrılık, bu gayrılık tutmadı.
Aynı kadroda yer alırlar mı, yani birleşirler mi, bir çatı altında büyümeyi düşünürler mi, bu benim sorunum değil.
Az kalsın tabanda cumhur ittifakında bile esamesi okunmaz hale gelen BBP’yi unutuyordum. Gidenler kervanına o da katılacak. Çünkü lideri Mustafa Destici irtifa kaybediyor, tabanına sahip çıkamıyor. Parti temmuzda yağmış kar gibi erim erim eridi gitti. Ayakta durmaya, sayın Erdoğan’ın dizinin dibinden ayrılmamaya çalışıyor da, ne zamana kadar bilinmez!
*
Başka kırık dökük partiler de var ama isimlerini anmaya bile değemez. Ha varlıkları ha yoklukları.
Özetle gövdesinden kopan partiler iflah olmuyor.