Geçenlerde, kıymetli meslektaşım Mehmet Taş bir ameliyat geçirdi. Gidenler, arayanlar veya duyduğu halde sormayanlara sitem ediyor yazısında. Kahır dolu cümlelerle…

Sevgili dostum, yanındaki insan kart gösterip toplu taşıma aracına bedava binerken, senin ücret ödemen gayet normal. Sen her zaman kendine yakışanı yaptın, yapacaksın elbette. Mehmet Taş olmanın bir bedeli var ve de daha 65’ine basmadın!

İşini ahlaklı yapan herkese yardımcı olma meselesine gelince, eyvallah der, altına imzamı atarım.

Ameliyatına gelince… Sağlığına kavuşmana vesile olan tüm sağlık çalışanlarına senin adına ben de teşekkür ederim.

Tekrar geçmiş olsun azizim!

Ben de ameliyat oldum 3 sene önce. Necip Fazıl’da, gelmeyenlere, aramayanlara sitem etmedim, bunu kendime hak görmedim.

Eşim de ameliyat oldu 2 sene önce. Seni ameliyat eden Azeri asıllı Doç.Dr. Bahtiyar Muhammetoğlu tarafınca.

Kimseye sitem etmedim, kahırda bulunmadım. Sadece gazetemde yardımcı olan herkese TEŞEKKÜR ettim tam sayfa.

*

Değindiğin gibi, gazeteciler meselesi gündeme geldiğinde, bir dostunun, ‘Mehmet beyciğim, senin hep yanında olduğun gazetecilerin tamamı şimdi burada olmalıydılar’ sözünden etkilenerek bu yazıyı yazdığını söylüyor noktayı koyuyorsun nihayetinde, ‘Bu şehirde bir sorun var!’

Yok yok, merak etme. Bu şehirde bir sorun yok azizim. Gazetecilerin tamamı yanına gelmediyse, bunu şehrin sorunu ile bağdaştırmanı biraz garip karşıladım. Alakasız gibi geldi bana. Takma kafana. Gelen de sağ olsun, gelmeyen de. Arayan da var olsun, olmayan da.

Dedim ya, biz kırk kişiyiz, birbirimizi çok iyi biliriz. Sorun şehirde değil, bizde be sevgili Taş. Kalkıp da bunu uzun uzun anlatacak değilim senin gibi ustaya.

Anladın sen!

*

Senin gazeteciliğine şapka çıkartır, saygı duyarım. Ama yine de sitem etme, yine de kahretme kimseye.

Hepimizin işyeri gitti. Hatıralarımız enkaz altında kaldı. Araçların içinde geçti günlerimiz, aynı ateşte ısındık deprem mağdurlardı ile aynı karavanaya talim ettik.

Herkes travma geçirdi depremde. Bugün için dahi ne yaptığımızı, nereye gittiğimizi, gideceğimizi bilemiyoruz. Şaşkın ördek gibiyiz!

Herkesin acısı var, acıları taze iken; ‘Biz bu sorunu çözemez isek Kahramanmaraş’ta hiç biri sorun çözülmez!’ yaklaşımının devamında ‘bu böyle gelmiş böyle gider!’ demene ben başka pencereden bakarım!

*

Seni seviyoruz. Geçmiş olsun! Ama ameliyatını da o kadar büyütme gözünde. Güçlü ol, metin ol!

Daha bu şehre hizmet edecek çok zamanın, emeğin olacak. Bu şehrin sana ihtiyacı var dostum!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol