Madem soruyu sordum, cevabını da vereyim. Maraza çıksın istemiyorum. Malum, tilkiyi öldürene sürüttürürler. Hem de sizi sıkıntıdan kurtarmış olacağım.

Bence bunun iki sebebi var.

  1. Ya basın önüne çıkma cesaretini kendilerinde bulamıyorlar!
  2. Ya da millete açıklayacak bir şeyleri yok! Sizce bu iki şıktan hangisi?

*

Şimdi gelin bu meseleyi açıklığa kavuşturalım.

Sivil toplum kuruluşları içerisinde en çok üyeye sahip, kentin en etkin kurumu olarak hepimiz de Ticaret ve Sanayi Odasını biliriz, yazarız, konuşuruz. Bizim büyük büyük abilerimiz var güya, (Mehmet Kanbur’a bıraksanız sizden daha iyi abilik yapar ya, neyse…) lakin şimdiye kadar ki her ne kadar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin uhdesinde olsa, her ne kadar bunun için TBMM kararı gerekse da, sanayide çıtayı yükseltmiş, üretimin merkezi Kahramanmaraş’ta, bu odayı Ticaret Odası ve Sanayi Odası olarak ikiye ayırsak da, ticaret erbapları hak ettikleri veçhile temsil edilseler.

Çünkü onlar temsilde adaletsizliği savunuyor, öne sürüyorlar sürekli. Onların yegane varlık nedenleri aidat ödemek mi? Neden etkinliklerden, organizasyonlardan haberleri olmaz? Neden büyük büyük abileri yanlarında yer almaz?

Doğru mu, değil mi, bunun cevabını da ben verecek değilim.

*

Sayın Cumhurbaşkanımıza bir telefon kadar yakın olduğunu söyleyenler, bu senelerin kanayan yarası için öneride bulunup, tüccar (ticaret erbabı) ile sanayi kesiminin birbirinden ayrılması, yönetimsel ve işlevsel açıdan rahatlık sağlayacağı biline biline, güçlü bir yapıya ve potansiyele sahip Ticaret ve Sanayi Odamız bir basın toplantısı düzenlese örneğin, sadece her fırsatta ihracat rakamları ile övünmek yerine, biraz da ithalat rakamlarını gündeme getirseler nasıl olur?

Üretenler, ihracat yapanlar bilir, ithalat olmadan ihracat yapamazsınız! Hammaddeden tutun da yan sanayi ürünleri bile ithal iken hele hele…

Lakin nedense hep ihracat rakamları öne çıkar da, ithalatı es geçerler. Yoksa ithalat yapmadan ihracat yapabilmenin sırrını mı keşfettiniz de rakam vermekten imtina ediyorsunuz.

*

Herkesin Tomsuklu Organize Sanayi Bölgesi olarak bildiği yatırım alanı ile ilgili kulağımıza gelen dedikodulara bir karşılık, bir cevap verseler. Bereket versin bir Mustafa Narlı gibi cesur yürek çıktı, senelerdir sürüncemede kalan Tomsuklu OSB’yi hayata geçirdi, kazma vuruldu, parseller belli oldu, inşaat alanı her geçen gün büyüdükçe büyüyor.

Ama söylentilere kulak kapatmanın, başınızı kuma gömmenin kime ne kadar faydası var, millet de bunu öğrense kıyamet mi kopar?

Ortada bir pasta vardı, pastanın büyüğü kime gitti, yönetim neden apar topar değişti, vicdanlar müsterih mi, adil paylaşım sağlandı mı, insan merak ediyor işte!

*

Ne siyasetten anlarım, ne ticaretten. Ticaret lisesini zar zor bitiren birisi olarak, şöyle bir öneride bulunsam, (hoş kimsenin ciddiye alıp okey diyeceğini sanmıyorum da, yine de yazmadan geçemeyeceğim) desem ki, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanvekili, beyefendi kişilik, güzel insan, gelecekte herkesin kendisinden çok şeyler beklediği sayın Hikmet Gümüşer, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, gülümseyen yüzünü kimseden esirgemeyen tevazu sahibi, bir anlamda yerli ve milli TÜSİAD patronu sayın Mustafa Buluntu ile Ticaret Borsasına kurumsal kimlik kazandıran[MF1] [MF2] , gönül adamı, hayırsever iş insanı sayın Mustafa Narlı ile bir basın toplantısı düzenleseler, ya da görsel basın (Aksu Tv örneğin) karşısına çıkıp, 4 veya bilemedin 5 gazeteci (A Haber yayıncılık zihniyeti olmamak kaydı şartıyla) arkadaşımızın sorularını cevaplandırsalar, karanlıkta kalan, bilinmeyen, oysa herkesin öğrenmesi gereken sorulara sarih (açık açık) şekilde cevap verseler kazanan kim olur, kaybeden kim olur?

*

Bakın depremde hepinizin kayıpları oldu. Sanayicilerimiz de ciddi yaralar aldı. Kimilerinin fabrikası yandı, kimileri yatırım için yer bulamadığından baka şehirlere kapak attı, çoğunun işletmesi depremde hasar gördü.

Bu yaralı işadamlarımız için TSO olarak neler yapıldı?

Yanlarına gidip de bir geçmiş olsun denildi mi?

Mağdur, desteğe muhtaç ticaret erbabı (esnaf-tüccar) için hangi çözüm önerileri sunuldu?

Ben bu kıymetli üç ismin, dirayetine, ferasetine güveniyorum.

Bu ve benzeri soruların cevabı karşılıksız kalmamalı diyor, yaşı 75’i geçmiş (Aslında benim de piyasadan çekilme vaktim geldi. Gençlere kapı açmak gerek!) bir basın emekçisinin önerisini takdirlerinize sunuyorum.

Sunuyorum ama kime diyorum ki. Kendim çaldım, kendim oynadım gibi sanki!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol