banner1483

Çok uzun seneler önceydi. Liyakat ve ehliyet iş hayatının ilk kuralıydı. Tecrüben sorgulanır, çevren olup olmadığına bakılır, eğitim durumun göz önünde bulundurulur, seviyen, özgül ağırlığın ve ahlakın temel alınırdı.

Şimdi kız istemeye gidiyorsun, içtiğine, yediğine, çapkınlığına bakmıyorlar. Araban var mı, evin var mı, işin var mı?

Ev, araba ve iş yoksa, kız da yok. Ne iş yaptığın sorulmuyor, hangi meyhaneden beri gelmiyorsun, hangi ahlaksızlıklar içinde boğuluyorsun, hırlı mısın, hırsız mısın, sabıkan var mı, ona bakan yok!

İlle de araba, ev ve iş…

Kaldıysa… Ve öyle birini de bulduysanız, şanslısınız! Hadi hayırlı olsun, mutluluklar!

*

Öyle bir zamandayız ki, kimse ekonomi için savaşmıyor, ekonomi ile savaşıyor resmen. Herkes cebini düşünüyor, akşam nasıl olur da eve bir ekmek götürürüm telaşını güdüyor.

Esnafı öyle, memuru-işçisi öyle, emeklisi zaten belli, çiftçi desen ekip biçmeyi bırakıyor, hayvancılık öleli seneler olmuş, velhasılı insanlar geçim kaygısında.

Hepimiz de öyle.

Piyasanın kuralı belli, sen değiştirince değişmiyor her şey.

Marketlere kızıyorlar, zam yapıyorlar diye. Belediyeler zabıta gönderiyor, sözüm ona fiyat kontrolü, etiket kontrolü diye…

Geçeceksin onu. Günü kurtarmak, havanda su dövmek, milleti keriz, enayi yerine koyup, ‘görevimizi yaptık’ havasına girmek bütün mesele.

Maksat dostlar alışverişte görsün!

Zabıta ne yaptığını bilmiyor ki. “Git! Göstermelik fiyatları kontrol ediyormuş gibi yap, oğlum sende iki kare fotoğraf çek! Bak, pahalılıkla, artan zamlarla nasıl mücadele ediyoruz, vatandaş görsün!” talimatı ile görev tamamlanmış oluyor!

Yiyen olursa tabi…

*

Ekmek zammı ha bugün, ha yarın kapıyı çalacak! Fırıncıların daha fazla dayanma, direnme gücü yok! Bugün 3 liraya satılsa da, fırıncı esnafı zararda. Doğalgaz, elektrik, un ve maya kadar işçilik insaf tanımıyor, merhametli davranmıyor.

Kızdan, oğlandan girdik, nerelere geldik!

Evet, ne ehliyet kaldı, ne liyakat. Her gün gazetelerden okuyorsunuz, KPSS’den yüz’e yakın puan alan atanamıyor, torpili olan, adamını bulan bal gibi atamasını yaptırıyor, bir yere kapağı atıyor!

Hak, hukuk, adalet ve kul hakkı mı dediniz! Efendim, işitmedim, bana bir şey mi dediniz!

KPSS puanı 50 ve üzeri alan ehliyetsiz ve liyakatsizler, sırf bizden diye işe girer, ataması yapılırken, kim takar kul hakkını, kim takar adaleti?

Yeter ki uzayan dal bizden olsun!

*

Bir partiye, bir kuruma, bir varlıklı kimseye sadık isen, köle gibi lehine çalışıyorsan, eh biraz da yalakalığın üstesinden geliyorsan, çok da ehliyetli, çok da liyakatli olmana gerek yok!

Sadakatin yeter de artar bile!

Adın Sadık olmasa bile, sadakatinden kuşku duyulmayacak icraatlar sergiliyorsan partine, takımına, işyerine, patronuna, senden iyisi, Şam’da kayısı…

Cıvık vıcık hareketlerin, konuşmaların, ipe sapa gelmez yalanlarına biraz da ispiyonculuk kattığın zaman, çalışmasan da olur, primini cebinde say, günübirlik zam üstüne zam görür!

Vallahi kusura bakmayın dostlar!

Ehliyette, liyakatte prim kalmadı. Şimdi sadakat, körü körüne sadık olmak var primi yapan!

Sporcular bile günümüzde bu kadar prim alamıyorlar…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol