“İşte bu bağlamda sadece şehir merkezinde değil, köyden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerimizde 59 tane bilgi ve kültür evi yaptık. Bunların 37 tanesini teslim ettik. 22 tanesi de hazırlanıyor. Şehrin içinde de iki tane bilgi ve kültür evi yaptık. Diğer yandan altlarında havuz olan diğer kültür evlerimizin inşaatları devam ediyor. Bütün bunların amacı, sizlerin daha iyi yetişmesini sağlamak. İşte bu bağlamda sizlerle beraberiz. Geçen yıl 39 bin tane kitap aldık. Bunları beşli setler halinde bütün okullarımıza dağıttık. Bütün amacımız çocuklarımızın okumaya olan şevkini gayretini geliştirmekti. Çünkü teknoloji çağındayız ve teknolojik cihazlarla uğraşıyoruz. Ama esas olan okumaktır. Kültürümüz için geleceğimiz için okuyacağız. Okuyan insanların zihni gelişimi çok daha iyi olur. Düşünme kabiliyeti çok daha gelişmiş olur. Onun için geçen sene 39 bin kitap aldık. Bu yıl 70 bin kitap aldık. Yine bunları beşli setler halinde bütün okullarımızda dağıttık. İşte bugün de bu insan odaklı çalışmalarımızdan birini daha sizlerle yapıyoruz. İstiklal Marşı’mızı yazan ve ‘Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın’ diyen o büyük şairin ölüm yıldönümünde sizlerle beraberiz. O’nu unutmamamız gerektiğini düşündük, hem unutmamamız hem de sizin okumanızı temin için 37 bin safahat aldık ve bütün liselerimize dağıtacağız inşallah. Böylelikle O büyük şairi unutmayacağız inşallah.”
“HER ÇOCUĞUMUZ OKUYACAK”
Bütün öğrencileri okumaya teşvik etmek için gayret gösterdiklerini dile getiren Mahçiçek, “Bu ülkenin başına ne geldiyse cehaletten geldi” ifadelerini kullandı. Açılan kültür evlerinde de öğrencilerin TEOG ve Üniversite sınavlarına hazırlandığını kaydeden Mahçiçek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Her çocuğumuz okuyacak. Bizler 70’li yılları yaşadık. Bu ülkenin gençlerini kamplaştırdılar. 5 bin üniversite öğrencimiz hayatını kaybetti. Sonra ihtilal oldu bunun üç katı gencimiz hapishanelerde çürüdü. Daha sonra Türk-Kürt diye ayrıştırmaya gayret ettiler. Ben Mağralı Mahallesindenim. Hemen yanı başımızda Yürük Selim Mahallemizde Alevi vatandaşlarımız vardı. Bizim komşumuzdu. Daha ötesi var mı? Ama 78’de insanımızı birbirine düşürdüler. Bütün bunları iyi anlamak için mutlaka okumamız lazım. Bu ülkenin üzerinde oynanan oyunları tahlil etmeniz lazım. Zannetmeyin ki hiçbir şey kendiliğinden oluyor. O günlerde bu ülkenin başına sağ-sol sıkıntısını saranlar, Türk-Kürt meselesini nifak olarak sokmaya çalışanlar, bugün de bir ihtilal teşebbüsüyle ülkemizi bölmeye çalıştılar. Bunların hiç biri kendiliğinden olmuyor. Hepsi bir kurgu. Hem içerde hem de dışarda bu ülkeye zarar vermek isteyen insanlar var. Düne kadar ‘DAEŞ’le mücadele etmiyorsunuz’ diyenler bugün, Türkiye DAEŞ’le mücadele ederken başka yönlere kaçıyorlar. Hani DAEŞ’le mücadele ediyordunuz. Hiç biri ortada yok bakın. Bizim memleketlerimize oradan bomba düşecek biz de eli kolu bağlı bekleyeceğiz öyle mi? Böyle bir şey yok. Aslında onları oraya getirende sissiniz. Bu bir gerçek. Türkiye’ye sıkıntı yaratmak için siz getirdiniz. Bugün Libya diye bir devlet yok maalesef. Irak diye bir devlet yok maalesef. Adı var. Üçe bölmüşler. Suriye’yi keza o noktaya getirdiler. Ama esas hedef Türkiye idi. O ihtilal teşebbüsü başarılı olsaydı, belki Türkiye’de bölünecekti Allah korusun. Bunları iyi kavramamız, iyi analiz etmemiz lazım. Bunun için de okumamız lazım. Okuyacağız, hangi alanda okuyorsak o alanın en iyisi olacağız ve bu ülkeye en iyi hizmeti vereceğiz. Bütün bunları yapabiliriz.”
Daha sonra Başkan Mahçiçek, belediye meclis üyeleri ve okul idarecileri, hazırlanan kitapları öğrencilere takdim ettiler.