Kurtulmak için can attığımız, bir an önce başımızdan ve hayatımızdan çekip gitmesini istediğimiz koronalı günlerde, evimin altında bir marketin olduğunu hatırladım.

Komşularımın ne kadar iyi insanlar olduğunun farkına vardım. Korana sayesinde oturduğum apartmanın kaç katlı olduğunu, her katta kaç evin olduğunu, apartman sakinlerinin arabalarının markasını ve plakasının ne olduğunu öğrendim.

Aile ve akraba ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunu irdrak edip, onlarla telefonla da olsa daha sıkı görüşebilme imkanı yakalayan birisi olarak, oturduğum semti, ikamet ettiğim siteyi daha yakından tanıma fırsatı yakaladım.

Şunun için yazıyorum…

Kabul eder veya etmezsiniz bilemem, hepimizin hayatında artık bir AVM kültürü olutu. Yani büyük alış veriş merkezleri. İçinde her şey var, ne ararsanız. Alışverişten öte bir sosyal yaşam alanı olarak görenlere de saygı duyarım.

Eğlencenin, vakit geçirmenin adresi olarak korona ile tanışmadan önce PİAZZA’yı biliyorduk.

Belki değilmiş, belki öyle ama salgınla birlikte mahalle ve komşuluk kültürümle bir kere daha tanıştım, bir kere daha yüzleştim.

*

Mahallemde bir bakkalın olduğunu öğrendim.

Çevremde bir eczanenin var olduğu bilgisine eriştim.

Mahallemde bir berberin, bir dönercinin, bir fırının, bir hekimin, bir veteriner kliğinin olduğunun farkına vardım.

Meğer mahallemde her şey varmış da, görebilmem, öğrenebilmem ve duyabilmem için korona ile tanışmamız, yüzleşmemiz gerekiyormuş.

Korona bize mahallemizi hatırlattı.

Korona bize kendimizi hatırlattı.

Korana bize çevremizi, eşimizi dostumuzu hatırlattı.

Öldürüyor ama bardağın dolu tarafından da bakmamız lazım, bize yaşadığımızı, yaşamımız gerektiğini, eşimize dostumuza zaman ayırmamızın şart olduğunu hatırlattı.

Sağ olasın korona denen lanet olası şey!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol