banner1482

Geçen yılın son gününü siz nerede, nasıl karşıladınız bilemem de, ben oturduğum sitenin parkında karşıladım. Telefonumdan TRT’nin müzik kanalını dinleye dinleye…

Kış mevsimiydi ama sanki yazdan kalma günlerin yaşandığı gecede İnsanlar "kendi kurallarına uygun" bir halde, masalarda yaktıkları mumun ışığında renkli bir hava oluşturmuşlardı. Balkonların kapısı açık olunca, görüyordunuz bunu.

Maske takmayan da vardı ama bazen seyirci olmak düşüyor bizlere. Böyle bir gecede insanlar sadece kötü bir yıldan kurtulmanın saatlerini kurmuştu sanki.

*

Sonra evlerin arasından yüzünde maskesiyle bir genç kız belirdi.

Elinde kocaman kartona kalın bir kalemle yazılmış notu ortada dolaştırmaya başladı. İnsanları tanıdığı muhakkak, çünkü yazıyı okuyan alkış tuttu.

"2021'in pozitif çıkma ihtimalini güçlendirmeyelim." Yani, "maskelerinizi takın ve sosyal mesafeyi uygulayın!"

Bizden de kocaman bir alkış.

*

Biraz ileride iki çocuk yüksek sesle konuşuyordu da mesele futboldu.

"Biliyor musun?" dedi biri, "sezon sonundaki puan cetvelini çalmışlar." "Oğlum puan cetvelini ne yapacaklar." "İstedikleri takımı şampiyon yapacaklar." İddiayı ortaya atan çocuğun oltaya takılmış olsa da mutlaka bir dayanağı olmalıydı.

"Kim çalmış?" sorusunun arkası sağlam çıktı; "babam bazı hakemlerden şüpheleniyor."

Arkadaşımla ben güldük.

Muhabbetin fantastik bir yanı olsa da konuda adı geçen hakemlerin bu yakıştırmayı hak ettiklerine eminim.

Gece boyunca para baktım da sanki bir Yeşilçam filmi izliyor hissine kapıldım.

Çiçekçiyle falcı eksikti belki.

*

Arkadaşım da benim gibi nostalji tutkunuydu.

1970'li yılların başında siyah beyaz filmleri izleyen insanların sinemadan ağlayarak çıktığından bahsettik.

Bir filme ağlamak aşırı romantizm gibi algılanırken, katledilen kadınlar için kılını kıpırdatmamak neydi acaba?

Arkadaşıma, "yeni yılda rotası barışa ve kardeşliğe çevrilmiş, merhametli, adaletli bir ülke düzeni görmek istiyorum" dedim. Sosyal medyanın mezbaha olarak kullanılmadığı, teknolojinin verdiği nimetlerin silaha dönüştürülmediği. Hayatın insanlara bahşettiklerini insanların vahşetinin yok etmediği. Organların bağışlandığı insanların hakkını yiyenlerin ve katillerin bağışlanmadığı bir ülke düzenini görmek istiyorum.

*

"Kim istemez ki" dedi arkadaşım "kim istemez ki!"

"Ben istemem" diye bir ses duydum sanki, sonra kayboldu. Arkasından baktım; 2020!

2021 eliyle gel, gel diyordu.

Geldik, buyur bakalım!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol