Kansızlığın ticareti…

19 Kasım 2022, 23:21

106 kez okundu.

Daha yakın tarihte, Müslüme adlı kızımızın başına gelenleri unutmadınız, günlerdir arandı, nihayetinde cansız bedeni bulundu masum yavrunun. Daha kaç yaşındaydı ki, bebekti neredeyse…

Kız çocuklarını kaçırıyorlar, çünkü böylesine kansızlığın ticareti var şahsım ülkesinde. Dinini ticaretini anlamıştık, aracın, uyuşturucunun ticaretini duyardık okurduk da, kansızlığın ticaretine yeni yeni alıştırıyorlar milleti.

Memlekette kansız yaratık çok. İnsan kılığında hepsi.

O çocukları kullanılmak üzere gerekli kaynaklara satıyorlar.

PKK'nın Suriye'deki kız çocuklarını kaçırmasının sırrı da burada, Afrika'daki çocukların kaçırılmasının sırrı da. Ya dilencilik yaptırırsın, ya hırsızlık. Ya da çöp toplattırırsın çöp bidonlarından.

Bu filmler dünyanın her yerinde vizyonda. Üstelik seyircisi de çok!

İnsan ırkının ne mal olduğunu gösteren gerçeklerden biridir çocukları kullanmak!

İzlediğim bir belgeselde ABD eski başkanı, kansız Trump'ın onursuz bir arkadaşı vardı; sübyancı milyarder Jeffrey Epstein.

Bu sübyancı Fransa'dan getirttiği 12 yaşındaki kız çocuklarını savcılara ve diğer yetkililere "fuhuş armağanı" olarak gönderiyordu.

Meslek onurunu satanlar böyle hediyelerle (!) kendisini yasalar önünde korusunlar diye.

Trump da bu şerefsizi korumak için onun davasına bakan savcıyı bakan yapmıştı.

İşin içinde İngiltere'nin kraliyet ailesinin onurlu prensi (!) Andrew de vardı.

Dünya böylesine alçaklığın ve sapkınlığın dünyası artık.

O yüzden böyle Amerikan başkanlığının da canı cehenneme prensliğin de.

Çünkü onların kimliklerinde haysiyet kullanılmıyor.

Ve ne utançtır ki parası ve etiketi olanın yasası kasasındadır.

Her zaman söylerim zenginin hukuku hukukun zenginliğini alt etmiştir.

Neymiş iyiler kazanırmış!

Geçti o devirler, şimdiki zamanda bunu söyleyen halt etmiştir.

Yabancı kanallarda tarihi belgeselleri izliyorum da görüyorum ki hep güzel insanları yok ettiler bu dünyada.

Sübyancı pislikleri bile koruyanlar rengini beğenmedikleri insanların boğazına bastılar, düşüncelerini beğenmedikleri insanları sorgusuz sualsiz astılar.

Onlar Hitler'den önce de mirastılar; kötülüğün kalbinden!

Ama bilinmelidir ki, her yiğit celladından uzun yaşamıştır, tarih önünde de insanların gönlünde de.

Dünya değişecek ha!

Bundan 60 yıl önceki bilim adamlarının iddialarına bakın.

2060 yılında insanların "ne olacağım" derdi olmayacak.

İnsanlar haftada en fazla 8 saat çalışıp, sadece sebze yiyerek sinir sistemlerini kontrol altında tutmayı başaracaklar, bunun sonucunda asabiyet ve aşağılık duygusu gerçeklerinden uzaklaşacaklar.

2060 yılında terbiye sistemi de değişecek. Elektronik şifrelerle doğrudan beyinlere komut gidecek, ahlaki formüller insanların bünyesine otomatik olarak nakledilecek.

Bilim adamı olmaya gerek yok, vicdan ya yürektedir ya hiçbir yerde!

Kız çocuklarını kaçırıp o çocukları pazarlayıp hatta sübyancı fuhuş piyasası bile oluşturan vicdansızların değişmesi mümkün değilken, şerefsizliğin güçleneceği gerçeği kaçınılmazdır.

Bir virüsle dünyayı bu hale getirenlerin beynine hangi güzel duyguyu komut edebilirler?

O yüzdendir ki gelecekte kötülüğün başı kalabalık olacak.

Çocuklar için üretilecek dijital akvaryumlara da paha biçilemeyecek gibi görünüyor.

Benim ömrüm yetmez, birkaç yıl sonra siparişleri almaya başlarlarsa şaşırmayın.

Yorum Gönder 0

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Kansızlığın ticareti…

Dikkat!

Öne Çıkanlar

Bu Ay Çok Okunanlar

Namaz Vakitleri

Karikatür

Arşiv