İstiklal Mahkemesi Ali’leri değil, bizim 4 Ali’ler…

30 Nisan 2022, 16:44

349 kez okundu.

Gelin isterseniz sizi önce bir tarih yolculuğuna çıkartalım, sonra asıl meseleye döneriz. Geçmişte 3 Ali’ler olarak bilinen İstiklal Mahkemesi bakan ve üyelerine ait kısa bilgiden sonra, bizden birileri olan 4 Ali’yi köşe yazıma konuk etmek istedim bugün.

1925 şubatındaki Şeyh Sait ayaklanması dolayısıyla alınan en sert önlemler, hükümete her türlü teşkilatı kapatma ve yayını yasaklama yetkisi tanıyan takrir-i sükun kanunu’nun kabulüyle istiklal mahkemelerinin yeniden kurulması oldu. Kurulan 2 İstiklal Mahkemesi, ayaklanma bölgesinde görev yapacak ve verdiği idam kararları TBMM onayından geçmeyecek olan şark istiklal mahkemesi başkanlığına afyon mebusu (milletvekili) Ali Çetinkaya, üyeliklerine de Kılıç Ali (Gaziantep) ve Ali Zırh (Rize) seçildiler.

Bu yüzden, Ankara İstiklal Mahkemesi “3 Ali’ler Mahkemesi” olarak da anılır. mahkemenin savcısı da Denizli mebusu Necip Ali idi.

3 Ali’ler mahkemesi, idam kararlarıyla sonuçlandırdığı pek çok davanın yanı sıra İzmir suikasti davasını da karara bağladı.

Tarihçilerin ve şehir-tarih efsanelerine bakılırsa, 1925’deki şapka kanununa muhalefet ettikleri gerekçesiyle Maraş’a gelen İstiklal Mahkemesi Üyeleri bu 3 Ali, kimi iddialara göre 36, kimi iddialara göre de 9 kişiyi “Maşallah, şapka giymem inşallah” idam ettiler.

Bu kısa tarihi bilgiden sonra gelelim bizim Ali’lere. Yani Ali Dökme, Ali Bürkek, Ali Aydın ve Ali Erdemoğlu’na…

Hafta başında, senelerini, zamanını, emeğini ve imkânlarını AK Partiye vermiş, bir nefer gibi çalışmış, liderleri Recep Tayyip Erdoğan’a gönülden, yürekten bağlanmış, ancak sonraları, kendi ifadesiyle parti içindeki çalkantılı hadiseleri, yanlış insanları ve dönen ayak oyunlarını görünce, siyasetten uzaklaşmış, ya da uzaklaştırılmış, pasifize edilmiş olarak yorumlayan, bugünün Uzman Arabulucu’su Av. Cevdet Özdemir konuğumuz idi.

Meslektaşım, partnerim sevgili Neşe Yıldızhan ile birlikte hazırlayıp sizlere servis ettiğimiz yayında, Cevdet Özdemir gibi aynı kaderi yaşamış, aynı olaylara-şahıslara rastlamış, parti içi koltuk ve çıkar ilişkilerinden mideleri bulandığı için, kral çıplak dedikleri için, söylemleri ile fincancı katırlarını ürküttükleri için dışlanan isimleri de canlı yayında dillendirince, yakın tarihe mal olmuş yerel siyasetçilerimizi, değerli dostları köşemize taşımak şart oldu diye düşündüm.

Bu mücadeleci yanı ile bildiğimiz 4 Ali’den kesitler…

Ali Dökme… Dulkadiroğlu’nda tanımayan yok. Bertiz’li, yörenin akil insanı. Geçmişte, AK Parti saflarında siyaset sürdürdü, 2004’ten itibaren Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı, sonra da Necati Okay’ın merkez ilçe başkanlığı döneminde yardımcısı olmuştu. Dulkadiroğlu Belediye Meclis Üyeliğinde de bulundu.

Parti içindeki haksızlıklara, hukuksuzluklara başkaldırdı, yani doğrucu Davut idi. ‘Kral çıplak’ derdi. 9 köyde kovulacağını bilse ağzına kimse bant çekemezdi, çekemediler de. O bakımdan tasfiye edildi, ihracı istendi o da kendini başka mecralara atıverdi. Açık sözlü, dürüst insan Ali Dökme.

Ali Bürkek… Merkezden, Hasancıklı’dan. O da diğer arkadaşları gibi, Necati Okay’ın merkez ilçe başkanlığı döneminde 2 dönem yardımcılığını yaptı. Düzgün insandı. Siyaseti seviyordu, öyle ki milletvekili aday adayı da olmuştu.

Siyasete senelerini, emeklerini ve imkanlarını verdi.

Şimdi kırılanlar, küsenler kervanında Bürkek de var.

Ali Aydın… Siyaset kadar sivil toplum kuruluşlarında da görev alan, toplumsal bilinç sahibi ve Yörük Türkmen Derneği Başkanı ve aynı zamanda da mali müşavir olan Aydın, yine Okay döneminde siyaset yaptı, Dulkadiroğlu Belediye Meclis üyeliğinde de bulundu.

Ali Erdemoğlu… O da muhasebeci, mali müşavir. O da diğer Ali’ler gibi Necati Okay döneminde merkez ilçe başkan yardımcısı oldu. Daha sonra, Fırat Görgel’in Onikişubat ilçe başkanlığını yaptığı dönemde ilçe başkan yardımcısı idi. O da partiden soğuyan, uzaklaşan isim.

Bu 4 Ali’nin bir başka özelliği ise, ki herkes biliyor, 2008’de yapılan çift adaylı (KAFUM’da) seçimde (Mehmet Beşen-Necati Okay yarışmıştı) Necati Okay’a başkanlığını kazandıran kimselerdi.

Şimdi neredeler!