banner1483

Bu yazı, baştan belirteyim de maraza çıkmasın, mevcut iktidarı eleştirme yazısı değildir. İçinde ikti7dar da var, iktidarsızlar da, muhalefet de… Sadece parti, yani siyaset yok. Yazının tümü genel. Kim kendine ne ve ne kadar pay çıkartırsa, o da kendi sorunu.

*

İktidarsız adam, kısır adam demektir. Kısır adamın meyvesi de olmaz. Siyaseti de kısır olur, hele hele karakteri ile de örtüşüyorsa, bağdaşıyorsa, iktidarsızlığı üremesi yolunda en büyük engel ise, beklentiler de kısır olacaktır kesinlikle.

Bakıyorum da, iktidarı, iktidarsızı, (ufak tefek – küçük – bütünden kopan siyasi partiler) daha cim karnında bir nokta demeden, daha rüştlerini ispat etmeden, daha derlenip toparlanmadan,  daha ilçe kongrelerini bile tamamlamadan, daha ‘etiniz ne budunuz ne!’ haklı eleştiri ve yorumlarına aldırmadan iktidardan söz etmeleri, insanları baka yerleriyle gülmeye sevk ediyor.

*

Gazetemizin son sayısında, BAŞYAZI’da, ‘iktidara geliyoruz!’ başlıktaki yazımda, bu meseleyi irdelediğimi sanmıştım. Yanılmışım. Yazımı okuyanlar, ‘Bizi küçümsüyorsun ama göreceksin, ilk genel seçimde iktidara geliyoruz. Hem de gümbür gümbür!’ dediklerinde, içimden ‘Hadi bakalım, buyurun gelin! Ama millet sizi çağırıyorsa gelin! Karnınızın doymayacağı yerde açlığınızı belli etmeyin!’ demiştim.

Davetsiz de gelmeyin.

Bizim şahsım memleketinde Bir söz var, davetsiz gelen döşeksiz yerde oturur derler.

*

Tabi ki gönül kârda gezer. Tabi ki her partinin kuruluş amacı, ki tüzüklerinde bile vardır, iktidar olmak, ülke yönetimine hakim olmak!

Ancak iktidarınız yoksa, ne kadar zorlasanız boş!

Not; Bu yazı, bu eleştirilerim sadece siyasi partileri bağlamıyor. Bu şehirde yaşayan herkesi, esnafı, gazeteciyi, tabeladan öteye gitmeyen sivil toplum kuruluşlarını da içinde barındırıyor.

Rahmetli Tuncer Kurtiz’in dediği gibi, kimse kimseyi sevmiyor ama herkes herkesle samimi…

Söz konusu olan, çıkarlar… Gerisi hikâye.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol