Tanımak kolay da, anlatması zor. Zira sanayi ve iş dünyasının yakından tanıdığı, Modasan gibi güçlü ve büyük bir firmanın personel müdürlüğünü üstlenmek, here babayiğidin harcı değilken, dirayeti, ciddiyeti ve sorumluluk duygusu ile bu işin dahi üstesinden gelebilecek yeteneğe sahip sevgili İbrahim Azkara.

Evet, tanımak kolay. herhangi bir nedenle gider, çayını içersiniz, ya da herhangi bir ortamda tanışır kıyısından köşesinden fikir sahibi olursunuz ama bu onu anlatmanıza yetmez. Yeterli olmaz. Çünkü sevgili İbrahim Azkara’yı anlatmak için onu yaşamak gerekiyor.

O, öyle birkaç cümle, birkaç kelime ile anlatılacak isim değil.

Bir kere, hem işinde, hem siyasetinde bir ekol.

Bir marka…

Takımı desen, tabi ki Fenerbahçe, hem de sıkı tarafından, ama adamlığı, ama insanlığı, ama gönül dostluğu her şeyin üzerinde.

Harbidir...

Açık sözlüdür.

Son söyleyeceğini peşin söyler, veresiyeyi sevmez.

Dürüsttür.

İşinde de, siyasetinde de. Her olur olmaz şeye taviz veren bir yapısı yok onun. Gönül bilir, hatırı bilir, hatır sayar, insan biriktirir yüreğinde, insanı satmaz. Gönül koysa da birine, herhangi bir nedenden ötürü, bunu yüzüne söyler, belki mesafe koyar ama küsmez!

*

Güler ve gülümsemeyi sever. Zira gülümsemek her erkeğe değilse de, sevgili Azkara’ya yakışan bir tavır.

Ne sinsiliği sever, ne ihaneti kabul eder! Kartlarını açık oynar, gizli kapaklı, alavere-dalavereleri sevmez, hatta nefret eder.

Özetle, dost edinecek, yol yürünecek, gönül sofrasına misafir edilecek arkadaştır İbrahim Azkara…

Ve… ‘Keşke benim de bu karakterde, şahsiyet sahibi bir arkadaşım, bir dostum, bir ağabeyim olsa!’ dedirtecek kadar kalender, insansever, tevazu sahibi bir siyaset abidesi kadar insanlık abidesi isimdir Azkara…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol